Kasas suresi 17. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قَالَ رَبِّ بِمَٓا اَنْعَمْتَ عَلَيَّ فَلَنْ اَكُونَ ظَه۪يرًا لِلْمُجْرِم۪ينَ ﴾ [القصص: 17]
ayet arapça & türkçe okunuşuKâle rabbi bimâ en’amte ‘aleyye felen ekûne zahîran lilmucrimîn(e) [Kasas: 17]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Musa: "Rabbim! Bana verdiğin nimete and olsun ki, suçlulara asla yardımcı olmayacağım" dedi. [Kasas: 17]
Kasas Suresi 17. ayet tefsiri
Mûsâ Firavun sarayında büyüyüp yiğitlik çağına erişti. Bedenen ve zihnen iyice olgunlaştı; güç ve kuvvet kazandı. Allah Teâlâ kendisine peygamberlik öncesinde “ hüküm ve hikmet ” verdi. Bu sâyede iyiyi kötüden ayırabileceği, mes’eleleri gerektiği gibi anlayıp değerlendirebileceği, doğru ve yerinde karar verebileceği bir kabiliyet elde etmiş oldu. Bir de ona “ ilim ” verdi. Bu sayede de artık o, ne yapması gerektiğini bilecek ve işlerini o istikâmette yapmaya çalışacaktı. Mûsâ, fıtratı iyilik yapmak üzere yaratılmış, peygamber namzedi bir güzel insandı. Cenâb-ı Hak onu, yavaş yavaş hem o büyük vazifeye hazırlıyor, hem de ona mükâfatlarda bulunuyordu. Bu sırada meydana gelen beklenmedik bir olay, âdetâ bundan sonra meydana gelecek hâdiseler için “ pini çekip dinamidi ateşleme ” mesâbesinde idi.
Mûsâ’nın, kendinden yardım isteyen İsrâilî’nin imdâdına yetişip onu kurtarmak için salladığı tek yumruk, kavganın diğer ucunda yer alan kıptînin düşüp ölmesine yetmişti. Halbuki Mûsâ’nın öyle bir niyeti yoktu. Fakat Allah Teâlâ, İsrâiloğulları’nı Firavun’un zulmünden kurtarmak için takdir buyurduğu küllî planı safha safha uyguluyordu. Buna göre Mûsâ’nın Mısır’dan çıkması için son derece mücbir bir sebebin olması lazımdı. İşte normal şartlarda tek yumrukla sağlıklı bir adamın ölme ihtimali oldukça düşükken, o kıptinin Mûsâ’nın bir vuruşuyla ruhunu teslim etmesi, bu ilâhî planın bir uzantısı idi.
Peygamberler, insanüstü bir güce sahip olmadıklarını anlamak ve beşer olmanın acziyetini tatmak için zaman zaman zelle işlemişlerdir. Fakat böyle bir zelle söz konusu olduğu zaman, hatada ısrar etmeyip veya cahil kimselerin yaptığı gibi kendilerini haklı çıkarmaya çalışmayıp, bunun şeytandan kaynaklanan bir durum olduğunu fark ederek derhal Rablerine yönelmiş ve O’na tevbe etmişlerdir. Nitekim Hz. Âdem, eşi Havva ile birlikte cennette yasak ağaca yaklaşma zellesini işleyince hemen:
“ Rabbimiz! Biz kendi kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen hiç şüphesiz ebedî kaybedenlerden oluruz. ” ( A‘râf 7/23 ) demişlerdi.
Hz. Nûh da, kendi ailesinden olduğunu, halbuki ailesinin kurtulacağına dair ilâhî vaadin bulunduğunu söylemek sûretiyle oğlunun boğulmasının hikmetini soracak gibi oldu. Allah Teâlâ’nın “ O, senin ailenden değil ” ikazıyla uyanan Nûh ( a.s. ) hemen:
“ Rabbim! Doğrusu ben, hakkında bilgim olmayan bir şeyi senden istemekten yine sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen elbette ziyana uğrayanlardan olurum ” dedi. ( Hûd 11/47 )
Yine Yûnus ( a.s. ), kavmini verilen süreden üç gün önce terk etmek suretiyle işlediği zelle yüzünden okyanusta balığın karnına girdi. Orada karanlıklar içinde derhal:
“ Senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü kusurdan, eşi-ortağı olmaktan pak ve uzaksın. Şüphesiz ben kendine yazık edenlerden oldum ” ( Enbiyâ’ 21/87 ) diye yalvardı.
Bütün bunlar, mü’minlerin küçük olsun büyük olsun günahlar karşısında nasıl duyarlı bir kalp ve hassas bir ruh ile hareket etmeleri lazım geldiğine ve süratle Allah’tan bağışlanma istemenin lüzûmuna işarettir.
Allah Teâlâ, Mûsâ’nın duasını kabul etti, zellesini bağışladı, gönlündeki gam ve kederi giderdi. ( bk. Tâhâ 20/40 ) Çünkü O, gerçekten çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bir Rabdir. Buna karşılık Mûsâ da: “ Rabbim! Bana lütfettiğin bunca nimetler hakkı için bir daha suçlulara aslâ arka çıkmayacağım ” ( Kasas 28/17 ) diye söz verdi. O, bu sözüyle, ister fert ister topluluk olsun, dünyada zulmeden, suç işleyip hainlik eden hiç kimseye yardımcı olmamayı kastediyordu. Böylece Mûsâ o günlerde Firavun ve idâresiyle olan ilişkilerini kesmeyi ahdetmişti. Zira onlar zâlimdi ve ülkede zulme dayanan bir sistemi hâkim kılmışlardı. Artık Mûsâ gibi takvâ sahibi bir insanın böyle zorba bir sistem içinde vazife yapmaya, onun güç ve itibarının yükselmesine alet olmaya daha fazla devam edemeyeceği ortaya çıkmıştı. Mûsâ’nın bu sözünden anlaşıldığına göre, bir mümin, ister bir fert, ister bir zümre, isterse iktidardaki bir düzen olsun zâlime yardım etmekten tamamen kaçınmalıdır.
Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ Kıyamet gününde bir münadi: «Nerede zalimler, nerede zalimlere benzeyenler ve zalimlere yardımcı olanlar, hatta onlara mürekkep hokkası uzatan yahut onların bir kalemini yontan dahi olsa nerede?» diye seslenir. Bunların hepsi demirden bir tabutun içine topluca tıkışırlar ve bu tabutla birlikte cehenneme atılırlar. ” ( Deylemî, Firdevs, I, 255 )
“ Allah Teâlâ, uğradığı bir zulüm sebebiyle yardımcı olmak üzere bir mazlum ile yürüyen kimsenin ayaklarını, ayakların kaydığı kıyamet gününde sırat üzerinde sabit kılar. Her kim de bir zalim ile birlikte zulmünde ona yardımcı olmak üzere yürüyecek olursa, Yüce Allah ayakların kaydığı o günde sıratın üzerinde onun ayaklarını kaydırır. ” ( Kudâî, Müsnedü’ş-Şihâb, I, 315 )
Bakalım, son derece tehlikeli bir sürecin başladığı sırada Mûsâ ne yaptı:
Ömer Çelik Tefsiri
Kasas suresi 17 ayeti anlamı - okunuşu
Sonra da: “Rabbim! Bana lutfettiğin bunca nimetler hakkı için bir daha suçlulara asla arka çıkmayacağım” dedi.
Mokhtasar tefsiri
Sonra Musa -aleyhisselam- hakkında onun şöyle dua ettiğini haber verdi: "Rabbim! Beni nimetlendirdiğin kuvvet, hikmet ve ilimle, asla günahlarında mücrimlere yardım eden birisi olmayacağım."
Ali Fikri Yavuz
(Yine Mûsa şöyle) dedi:” - Ey Rabbim! Bana olan bu ihsanın (beni bağışlamanın) hakkı için, artık suçlulara hiç bir zaman yardımcı olmıyacağım.”
İngilizce - Sahih International
He said, "My Lord, for the favor You bestowed upon me, I will never be an assistant to the criminals."
Kasas suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Rabbim dedi, beni nimetlendirdiğin şeylerle mücrimlere kesin olarak arka olmayacağım artık.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Musa) dedi: “Ey Rəbbim! Mənə bəxş etdiyin ne’mət haqqı (günahımı bağışlamağına and içirəm ki) mən əsla günahkarlara arxa olamayacağam!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Musa: Rabbim! Bana lütfettiğin nimetlere andolsun ki, artık suçlulara (ve suça itenlere) asla arka çıkmayacağım, dedi.
Kasas suresi (Al-Qasas) 17 ayeti arapça okunuşu
﴿قَالَ رَبِّ بِمَا أَنْعَمْتَ عَلَيَّ فَلَنْ أَكُونَ ظَهِيرًا لِّلْمُجْرِمِينَ﴾
[ القصص: 17]
قال رب بما أنعمت علي فلن أكون ظهيرا للمجرمين
سورة: القصص - آية: ( 17 ) - جزء: ( 20 ) - صفحة: ( 387 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.
- Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara
- Ama tartıları ağır gelen kimse hoş bir hayat içinde olacaktır.
- Bu, dosdoğru olan yoluma uyun. Sizi Allah yolundan ayrı düşürecek yollara uymayın. Allah size bunları
- De ki: "Gördünüz mü? Allah, işitmenizi, gözlerinizi alsa, kalblerinizi kapasa, Allah'tan başka hangi tanrı onu
- Rabbi onu güzel bir kabulle karşıladı, güzel bir bitki gibi yetiştirdi; onu Zekeriya'nın himayesine bıraktı.
- Bu Kitap, merhametli olan Allah katından indirilmedir; bilen bir millet için müjdeci ve uyarıcı olmak
- Kardeşleri Nuh, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
- Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!
- Cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra, akraba bile olsalar, puta tapanlar için mağfiret dilemek Peygamber'e ve müminlere
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kasas indirin:
Kasas Suresi mp3 : Kasas suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler