Ahzab suresi 18. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ahzab suresi 18 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ahzab suresi - Al-Ahzab aya 18 (Confederates - The Combined Forces).
  
   

﴿قَدْ يَعْلَمُ اللّٰهُ الْمُعَوِّق۪ينَ مِنْكُمْ وَالْقَٓائِل۪ينَ لِاِخْوَانِهِمْ هَلُمَّ اِلَيْنَاۚ وَلَا يَأْتُونَ الْبَأْسَ اِلَّا قَل۪يلًاۙ ﴾ [الأحزاب: 18]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Kad ya’lemu(A)llâhu-lmu’avvikîne minkum velkâ-ilîne li-iḣvânihim helumme ileynâ(s) velâ ye/tûne-lbe/se illâ kalîlâ(n) [Ahzab: 18]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Allah, içinizden sizi alıkoyanları, size Allah'ın yardımını kıskanarak, kardeşlerine "Bize gelin, zorlanmadıkça savaşa gitmeyin" diyenleri bilir. Kalblerine korku gelince ölüm baygınlığı geçiren kimse gibi gözleri dönerek, sana baktıklarını görürsün. Korkuları gidince iyiliğinize olanı çekemeyip sivri dilleriyle sizi incitirler. Bunlar inanmamışlardır, Allah, bu sebeple işlerini boşa çıkarmıştır; bu, Allah için kolaydır. [Ahzab: 18]


Ahzab Suresi 18. ayet tefsiri

Müslüman safları dağıtmaya çalışan ve yandaşlarını evlerinde oturmaya çağırıp böylece insanları savaştan alıkoyan münafıkların üç bâriz vasfı canlı tablolar halinde tasvir edilir:

        Bunlar mü’minlere karşı çok hasistirler, cimridirler:

İçlerinde müslümanlara karşı bir çekememezlik, cihada ve onların elde ettikleri ganimete karşı bir kıskançlık, müslümanlara yönelik duygu ve düşüncelerinde bir cimrilik vardır. müslümanlarla beraber savaşmak istemezler, ellerindeki imkânları fakirlerle paylaşmazlar ve Allah yolunda harcamada cimrilik gösterirler. ( Kurtubî, el-Câmi‘, XIV, 152-153 )

        İkinci olarak onların korku halinde ne kadar perişan ve çaresiz bir duruma düştükleri tasvir edilmektedir:

Onlar, savaşta düşmanların hücumuyla birlikte korku dolu anlar gelince, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş insan gibi, gözleri dönerek bakarlar. Bu, korkan bir insanın iç âleminde olup bitenleri muşahhas hale getiren canlı bir tablodur. Burada resmedilen hareketler ve tavırlar, tir tir titreyen ve ödleri kopan korkakların dehşet anındaki durumlarını anlatmaktadır. Daha dikkat çekici taraf ise, korku gidip yerini güvenliğe bırakmasından sonraki durumlarıdır. Onlar, korku gittikten sonra saklandıkları deliklerinden çıkar, sivri dilleriyle müslümanları incitirler. Biraz önce korkudan tir tir titreyen bu ödlekler seslerini yükseltmeye başlar, kabararak etrafa caka satarlar. Güvenli ortamda ortaya çıkıp şişinirler; utanmadan nasıl savaşta zorluklarla karşılaştıklarını, ne yararlı işler becerdiklerini, büyük bir cesaretle savaş alanına atıldıklarını anlatıp dururlar. Ayrıca onlar, bütün bu iddialara, övünmelere ve bol keseden atmalara rağmen iyilik adına güçlerini, çabalarını, mal ve canlarını harcamazlar, fedakârlıkta bulunmazlar. ( Seyyid Kutub, Fî Zılâl, V, 2840 ) Onların bu duruma gelmelerinin sebebi ise gerçek mânada inanmamış olmalarıdır.

        Münafıkların Hendek savaşı sürecindeki durumları ise gülünç ve küçük düşürücü bir şekilde şöyle tasvir edilir:

Bu korkaklar, düşman birlikleri çoktan dağılıp gittikleri halde, onların henüz Medine’den gitmediklerini sanıyor ve hâlâ korkudan titriyorlar. Kaçıp bir köşede sinmeye çalışıyorlar. Düşman birliklerinin gittiklerine, korkunun gidip güvenliğin geldiğine bir türlü inanamıyorlar. Burada yine oldukça alaycı bir ifade ve tahkir edici bir tasvir yer almaktadır: Eğer düşman birlikleri tekrar gelmiş olsalardı, bu korkak yürekli insanlar, hiçbir zaman Medine’de bulunuyor olmayı tercih etmez, bilakis Medinelilerin içtimâî, iktisâdî ve siyâsî hayatlarıyla bir alakaları bulunmayan bedevi Araplardan olmayı, çöllerde yaşamayı isterlerdi. Böylece Medine’de neler olup bittiğini bilmemiş olmayı, aradaki uzaklığın ve ayrılığın boyutlarını vurgulamak ve orada yaşanan dehşet dolu anlardan uzak bulunmak bakımından Medine’ye ilişkin bilgileri bir yabancının diğer bir yabancıdan sorması gibi uzaktan edinmeyi isterlerdi. Evlerinde oturmuş, savaştan uzak olmalarına ve doğrudan savaşa katılmamalarına rağmen bu tür komik temennilerde bulunurlardı. Onlar savaşa girmedikleri ve ondan uzak bulundukları halde paniğe kapılmış, yürekleri ağızlarına gelmişti. Savaşa girmeden önceki hali böyle olanlar, peki savaşa katılsalar ne yaparlardı. Ayet buna cevap vererek, “ Zaten size katılmış olsalardı bile doğru dürüst savaşmazlardı ” ( Ahzâb 33/20 ) buyurmakta ve bununla birlikte tablo tamamlanmaktadır. ( Seyyid Kutub, Fî Zılâl, V, 2841 )

Halbuki insanlar savaşta ve barışta, kulluk ve ahlâkta, hâsılı hayatın her safhasında kendilerine Allah Resûlü ( s.a.s. )’i örnek alabilseler, böyle içler acısı duruma düşmekten kurtulacakları gibi, izzet ve şeref dolu bir hayat yaşayarak Allah katında değerli bir kul payesine erişeceklerdir:
Ömer Çelik Tefsiri
Ahzab suresi Diyanet

Ahzab'den 18 Ayeti'ni dinle


Ahzab suresi 18 ayeti anlamı - okunuşu

Allah, içinizden başkalarını savaştan alıkoymaya çalışanları ve yandaşlarına: “Hayatınızı tehlikeye atmayı bırakın da, bize katılın!” diyenleri de elbette bilmektedir. Zâten bunlar savaşa pek az katılırlar.


Mokhtasar tefsiri

Yüce Allah, sizin aranızda olup ta Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte savaşanları caydıran ve kardeşlerine: "Bize gelin, onunla birlikte savaşmayın ki öldürülmeyin. Şüphesiz ki biz, sizin öldürülmenizden korkuyoruz." diyenleri hakkıyla bilmektedir. Arkadaşlarını yüzüstü bırakan bu kimseler savaşa katılmazlar. Ancak kendi nefislerinden utancı gidermek için nadir olarak savaşa katılırlar. Yoksa Allah`a ve resulüne yardım etmek için orada bulunmazlar.


Ali Fikri Yavuz

Muhakkak ki Allah, içinizden peygambere yardımdan alıkoyan münafıkları ve kardeşlerine: “- Bize gelin, peygamberi bırakın” diyenleri biliyor. Bunlardan ancak pek azı harbe geliyorlardı


İngilizce - Sahih International


Already Allah knows the hinderers among you and those [hypocrites] who say to their brothers, "Come to us," and do not go to battle, except for a few,

Ahzab suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Gerçekten de sizden geri kalanları ve kardeşlerine de bize gelin diyenleri bilir ve bunların pek azı savaşa gelir ancak.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Şübhəsiz ki, Allah içərinizdən (cihada getməyinizə) mane olanları da, qardaşlarına: “Bizə tərəf gəlin! (Muhəmmədə qoşulub əbəs yerə özünüzü həlak etməyin!)” – deyənləri də tanıyır. Döyüşə onların ancaq azı gələr,


Kuran Araştırmaları Vakfı


Allah, içinizden (savaştan) alıkoyanları ve yandaşlarına: "Bize katılın" diyenleri gerçekten biliyor. Zaten bunların pek azı savaşa gelir.

Ahzab suresi (Al-Ahzab) 18 ayeti arapça okunuşu

﴿۞ قَدْ يَعْلَمُ اللَّهُ الْمُعَوِّقِينَ مِنكُمْ وَالْقَائِلِينَ لِإِخْوَانِهِمْ هَلُمَّ إِلَيْنَا ۖ وَلَا يَأْتُونَ الْبَأْسَ إِلَّا قَلِيلًا
[ الأحزاب: 18]

kad yalemül lahül müavvikine minküm velkailine liihvanihim helümme ileyna vela ye'tunel be'se illa kalila

قد يعلم الله المعوقين منكم والقائلين لإخوانهم هلم إلينا ولا يأتون البأس إلا قليلا

سورة: الأحزاب - آية: ( 18 )  - جزء: ( 21 )  -  صفحة: ( 420 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Allah vardır, O'ndan başka tanrı yoktur. İnananlar yalnız Allah 'a güvensinler.
  2. Ey İnananlar! Kadınlara zorla mirasçı olmaya kalkmanız size helal değildir. Apaçık hayasızlık etmedikçe onlara verdiğinizin
  3. Ey İnananlar! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahidler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi
  4. Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah'a göre ayların sayısı onikidir. Bunlardan dördü hürmetli
  5. Arşı yüklenen ve çevresinde bulunanlar, Rablerini överek tesbih ederler; O'na inanırlar. Müminler için: "Rabbimiz! İlmin
  6. Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık
  7. Allah "Oraya binin; yürümesi ve durması Allah'ın ismiyledir, Rabbin bağışlar ve merhamet eder" dedi.
  8. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine giriş;
  9. Şüphe götürmeyen Kitap, Alemlerin Rabbi'nin indirdiğidir.
  10. Kafirler içinde bazı kimselere verdiğimiz kat kat servete gözünü dikme, onlara üzülme; inananları kanatların altına

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ahzab indirin:

Ahzab Suresi mp3 : Ahzab suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahzab Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ahzab Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ahzab Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ahzab Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ahzab Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ahzab Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ahzab Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ahzab Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ahzab Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ahzab Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ahzab Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ahzab Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ahzab Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ahzab Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ahzab Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Friday, January 17, 2025

Bizim için dua et, teşekkürler