Bakara suresi 186. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِۙ فَلْيَسْتَج۪يبُوا ل۪ي وَلْيُؤْمِنُوا ب۪ي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ ﴾ [البقرة: 186]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-iżâ seeleke ‘ibâdî ‘annî fe-innî karîb(un)(s) ucîbu da’vete-ddâ’i iżâ de’ân(i)(s) felyestecîbû lî velyu/minû bî le’allehum yerşudûn(e) [Bakara: 186]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar. [Bakara: 186]
Bakara Suresi 186. ayet tefsiri
Âyetin iniş sebebi hakkında şöyle bir rivayet vardır: Bir bedevî Resûlullah ( s.a.s. )’e: “ Eğer Rabbimiz bize yakın ise O’na içten sessizce yalvaralım. Yok eğer uzak ise O’na yüksek sesle nidâ edelim ” deyince Allah Teâlâ, kullarına yakın olduğunu ve onların dualarına çok sür’atli bir şekilde icâbet ettiğini belirtmek üzere bu âyeti indirdi. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, II, 215 )
Hayber’i fethe giderken ashâb-ı kirâm bulundukları bir vâdîdeلَا إِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ أَللّٰهُ أَكْبَرُ أَللّٰهُ أَكْبَرُ ( Allahu ekber Allahu ekber lâ ilâhe illallah ) “ Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilâh yoktur ” şeklinde yüksek sesle tekbir getirmeye başladılar. Allah Resûlü ( s.a.s. ) onlara: “ Kendinize acıyın. Siz, sağır olan veya çok uzakta bulunan birine değil bilakis işiten, yakın olan ve sizinle beraber bulunan birine dua ediyorsunuz ” şeklinde ikazda bulundu. ( Buhârî, Megâzî 38; Müslim, Zikir 44 )
Diğer âyet-i kerîmelerde, Allah Teâlâ’nın kullarına olan yakınlığı şöyle haber verilir:
“ Gerçek şu ki, insanı biz yarattık ve nefsinin ona neler fısıldadığını da çok iyi biliyoruz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. ” ( Kāf 50/16 )
“ İyi bilin ki Allah kişiyle kalbinin arasına girer. ” ( Enfâl 8/24 )
Allah’ın kula yakınlığı, mekan itibariyle değil, ilim ve ihata itibariyledir. O, yarattığı kullarının her halini en iyi şekilde bilmektedir. Burada en mühim husus, kulun bu gerçeğin farkında olması, bu yakınlığı şuur halinde yaşaması ve ruhunun derinliklerinde bunu hissetmesidir. Kulun bu yakınlığı hissetmesinin önündeki en büyük engel; dünya sevgisi, yeme, içme ve diğer dünyevi meşgalelerdir. Şartlarına riâyetle tutulan oruçlar, gönülden taşan dualar ve ihlasla yapılan diğer ibâdetler, bu nevi engellerin aşılmasına ve ilâhî yakınlığın hissedilmesine vesile olacaktır. Bu sebeple Cenâb-ı Hak, kullarını duaya, emirlerine uymaya ve kendine inanmaya davet etmektedir. Zira kulun Rabbiyle, eşyayla ve kendini ilgilendiren her hususla arasındaki ilişkileri düzenlemede en doğru olanı keşfetmesinin yolu da budur.
Âyet-i kerîmede Rabbimiz, yapılan dualara hemen icâbet edeceği müjdesini vermektedir. Bu müjde, samimi olarak yapılan bütün dualar için geçerlidir. Kulun her “ Yâ Rabbi ” niyazına Allah “ Buyur kulum ” diye mukabelede bulunmaktadır. Kulun istediği şeyi ise, onun hayrına olacak şekilde en münasip vakitte ve durumda yerine getirir. Dolayısıyla zaman zaman duanın akabinde sabretmek gerekebilir. Bu hususta Allah Resûlü ( s.a.s. ) şu uyarıda bulunmaktadır:
“ Acele etmedikçe her birinizin duası kabul edilir. Acele etmesi ise: «Dua ettim, fakat duam kabul olunmadı» demesidir. ” ( Muvatta’, Kur’an 29 )
“ Dua eden bir kimse mutlaka şu üç durumdan biriyle karşılaşır: Ya istediği hemen verilir, ya lehine olacak şekilde ertelenir ya da günahlarına kefâret olur. ” ( Muvatta’, Kur’an 36 )
Gelen âyet-i kerîmede ise oruçla alakalı önemli bazı hususlar açıklığa kavuşturulmaktadır:
Ömer Çelik Tefsiri
Bakara suresi 186 ayeti anlamı - okunuşu
Rasûlüm! Kullarım sana beni sorarlarsa, şüphesiz ben onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasına icâbet ederim. Öyleyse onlar da benim dâvetime uysunlar ve bana iman etsinler. Böyle yaparlarsa, en doğru yolu bulmuş olurlar.
Mokhtasar tefsiri
Ey Peygamber! Kullarım sana, benim ve dualarına icabet etme yakınlığımı soracak olurlarsa, şüphesiz ben onlara çok yakınım, onların durumlarını bilir, dualarını işitirim. Onların aracılara ve seslerini yükseltmeye ihtiyaçları yoktur. Dua ederken ihlasla dua edenin duasına icabet ederim. Yeter ki bana ve emirlerime boyun eğsinler ve imanlarında sebat etsinler. Şüphesiz bu, onlara icabet etmem için en faydalı vesiledir. Umulur ki böylece din ve dünya işlerinde erginlik yoluna girerler.
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm) kullarım sana benden sordularsa, muhakkak ki ben çok yakınımdır; bana dua edince, dua edenin duasını kabul ederim. O halde onlar da benim dâvetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola ulaşmış olsunlar
İngilizce - Sahih International
And when My servants ask you, [O Muhammad], concerning Me - indeed I am near. I respond to the invocation of the supplicant when he calls upon Me. So let them respond to Me [by obedience] and believe in Me that they may be [rightly] guided.
Bakara suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Kullarım, sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben, muhakkak onlara pek yakınım. Beni çağıran, bana dua eden kişiye çağırdığı, dua ettiği anda icabet ederim. Artık onlar da benim çağırmama koşsunlar, bana inansınlar da doğru yolu bulsunlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum!) Bəndələrim Məni səndən soruşduqda söylə ki, Mən (onlara) yaxınam. Dua edib Məni çağıranın duasını qəbul edərəm. Gərək onlar da Mənim çağırışımı qəbul edib Mənə iman gətirsinlər. Bununla da, ola bilsin ki, doğru yola yetişsinlər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.
Bakara suresi (Al-Baqarah) 186 ayeti arapça okunuşu
﴿وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ ۖ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ ۖ فَلْيَسْتَجِيبُوا لِي وَلْيُؤْمِنُوا بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ﴾
[ البقرة: 186]
وإذا سألك عبادي عني فإني قريب أجيب دعوة الداع إذا دعان فليستجيبوا لي وليؤمنوا بي لعلهم يرشدون
سورة: البقرة - آية: ( 186 ) - جزء: ( 2 ) - صفحة: ( 28 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İşte büyük kurtuluş şüphesiz budur.
- Allah'a karşı yalan uyduranların, kıyamet günü, yüzlerinin simsiyah olduğunu görürsün. Böbürlenenler için cehennemde bir durak
- "İçimizde, kendini Allah'a vermiş olanlar da, yazık edenler de vardır. Kendini Allah'a veren kimseler, işte
- Bunlar mı daha üstün yoksa Tubba milleti ve onlardan öncekiler mi? Onları yok etmişizdir, çünkü
- Doğrusu Allah, inanıp yararlı iş işleyenleri, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Orada altın bilezikler ve
- Bu yüzden Semud milleti zorlu bir sarsıntı ile yok edildi.
- Onlara, işledikleri kötü şeyler belli olur; alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarar.
- Bunlar Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değildirler.
- Eğer kadın, kocasının serkeşliğinden veya aldırışsızlığından endişe ederse, aralarında anlaşmaya çalışmalarında kendilerine bir engel yoktur.
- And olsun ki, onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan: "Allah" derler. Öyleyken nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar?
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Bakara indirin:
Bakara Suresi mp3 : Bakara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler