Müminun suresi 19. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَاَنْشَأْنَا لَكُمْ بِه۪ جَنَّاتٍ مِنْ نَخ۪يلٍ وَاَعْنَابٍۢ لَكُمْ ف۪يهَا فَوَاكِهُ۬ كَث۪يرَةٌ وَمِنْهَا تَأْكُلُونَۙ ﴾ [المؤمنون: 19]
ayet arapça & türkçe okunuşuFeenşe/nâ lekum bihi cennâtin min neḣîlin vea’nâbin lekum fîhâ fevâkihu keśîratun veminhâ te/kulûn(e) [Müminun: 19]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onunla, içinde, yediğiniz birçok meyvalar bulunan hurmalık ve üzüm bağları, Tur-i Sina'da yetişen, yiyenlere, yağ ve katık veren zeytin ağacını var ettik. [Müminun: 19]
Müminun Suresi 19. ayet tefsiri
Allah Teâlâ bütün canlı varlıkları sudan yaratmıştır. Canlıların devamı da yine suya bağlıdır. Bu ilâhî kanuna göre, su olmadığı takdirde canlılıktan söz etmek mümkün değildir. Bu sebeple âyetlerde hurma bahçelerinin ve üzüm bağlarının, ilâhî kudret tarafından gökten inen o su ile meydana getirildiği belirtilir. O bağlarda ve bahçelerde hurmalar, üzümler ve bunun dışında daha nice meyve ve sebzeler yetişir. Biz de bunları yeriz ve bunlar vasıtasıyla geçimimizi temin ederiz. Dolayısıyla burada bu bağ ve bahçelerin hem hayati faydaları, hem de iktisâdî faydaları hatırlatılmış olmaktadır. Ayrıca zürriyetimizin devamı için lazım gelen “ nutfe ” tohumunun teşekkülü de yediğimiz bu ürünlere dayanır.
Burada, insanın beslenmesi ve sağlığı açısından pek ehemmiyetli bir rızık olan zeytine hususi bir yer verilir. Zira o, hem meyvesi hem de yağı itibariyle son derece faydalı bir ağaçtır. Bu önemine binâen Cenâb-ı Hak, onun adına yemin eder. ( bk. Tîn 95/1 ) Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ): “ Zeytinyağını yiyiniz. Onunla saçınızı yağlayınız. Çünkü o mübârek bir ağaçtan çıkar ” ( Tirmizî, Et’ime 43; Dârimî, Sayd 20 ) buyurur. Zeytinin Sînâ dağı çevresinde yetiştiğine işaret edilmesi, zeytin ağacının ilk defa bu bölgede yetişip, buradan dünyaya yayıldığı izlenimini verdiği gibi, bu bitkinin esas yetişme şartlarının bu bölgede bulunduğunu gösterir. Ayrıca Hz. Mûsâ’nın Cenâb-ı Hak ile konuşma yeri olan mübârek Tûr-i Sînâ’nın zikredilmesiyle zeytinin bereketine bir işaret bulunduğu gibi, bununla insanı ilâhî feyze yönlendirme ve ona ulaştırma hedefinin gözetildiği de anlaşılmaktadır. O bölgede bedenler için besin ve şifa kaynağı olan zeytini yetiştiren Allah, ruhlar için şifa kaynağı olan vahyini de o dağda Hz. Mûsâ’ya indirmiştir. Hz. Muhammed ( s.a.s. )’e de ilk olarak Hıra dağında vahyini göndermiştir. Zaten bedeni besleyip hayatta tutmaktan gaye de ilâhî vahye kulak verip, onun istediği bir kulluk yapmak değil midir?
Dünya hayatının önemli bir unsurunu oluşturan hayvanlara gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Müminun suresi 19 ayeti anlamı - okunuşu
Sonra o su ile faydanıza olmak üzere hurmalıklar ve üzüm bağları meydana getirdik. O bağ ve bahçelerde sizin için nice meyveler vardır ki, onlardan yersiniz.
Mokhtasar tefsiri
Sizin için o su ile hurmalardan ve üzümlerden oluşan bahçeler meydana getirdik. Oralarda sizin için incir, nar ve elma gibi çeşitli renklerde ve şekillerde çok sayıda meyveler vardır ve siz onlardan yersiniz.
Ali Fikri Yavuz
İşte bu su sebebiyle size hurmalıklardan, üzümlüklerden bağlar - bahçeler yaptık. İçlerinde sizin için bir çok yemişler var. Onlardan yer ve geçinirsiniz
İngilizce - Sahih International
And We brought forth for you thereby gardens of palm trees and grapevines in which for you are abundant fruits and from which you eat.
Müminun suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onunla da size hurmalıklar ve üzüm bağları meydana getirdik, oralarda sizin için birçok meyvelar var, onlardan yemedesiniz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sonra sizin üçün onunla (o su ilə) xurma və üzüm bağları yaratdıq. Sizin üçün orada bir çox meyvələr vardır ki, onlardan yeyirsiniz.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Böylece onun (yağmurun) sayesinde sizin yararınıza hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik. Bunlarda sizin için birçok meyveler vardır ve siz onlardan yersiniz.
Müminun suresi (Al-Muminun) 19 ayeti arapça okunuşu
﴿فَأَنشَأْنَا لَكُم بِهِ جَنَّاتٍ مِّن نَّخِيلٍ وَأَعْنَابٍ لَّكُمْ فِيهَا فَوَاكِهُ كَثِيرَةٌ وَمِنْهَا تَأْكُلُونَ﴾
[ المؤمنون: 19]
فأنشأنا لكم به جنات من نخيل وأعناب لكم فيها فواكه كثيرة ومنها تأكلون
سورة: المؤمنون - آية: ( 19 ) - جزء: ( 18 ) - صفحة: ( 343 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine eş koşmayanlar, Rablerine dönecekleri için kalbleri ürpererek vermeleri
- Musa: "Siz ve yeryüzünde olanlar, hepiniz nankörlük etseniz, Allah yine de müstağni ve övülmeğe layık
- Apaçık Kitap'a and olsun ki, akledesiniz diye Kuran'ı Arapça okunan bir Kitap kılmışızdır.
- Sizden önce bir millet onları sormuştu, sonra da onları inkar etmişlerdi.
- Onlara, işledikleri kötü şeyler belli olur; alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarar.
- Onlardan önce Nuh milleti, Ressliler, Semud, Ad, Firavun milletleri, Lut'un kardeşleri, Eykeliler, Tubba milleti de
- Musa, ailesine: "Ben bir ateş gördüm; size oradan ya bir haber getireceğim, yahut ısınasınız diye
- Hayır; Allah'ın kendisine buyurduğunu hala yerine getirmemiştir.
- Artık Beni anın, Ben de sizi anayım; Bana şükredin, nankörlük etmeyin.
- İkiyüzlüler sana gelince: "Senin şüphesiz Allah'ın Peygamberi olduğuna şehadet ederiz" derler. Allah, senin kendisinin peygamberi
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müminun indirin:
Müminun Suresi mp3 : Müminun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler