Şuara suresi 19. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ الَّت۪ي فَعَلْتَ وَاَنْتَ مِنَ الْكَافِر۪ينَ ﴾ [الشعراء: 19]
ayet arapça & türkçe okunuşuVefe’alte fa’leteke-lletî fe’alte veente mine-lkâfirîn(e) [Şuara: 19]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Firavun Musa'ya: "Biz seni çocukken yanımıza alıp büyütmedik mi? Hayatının birçok yıllarını aramızda geçirmedin mi? Sonunda yapacağını da yaptın. Sen nankörün birisin" dedi. [Şuara: 19]
Şuara Suresi 19. ayet tefsiri
Hz. Mûsâ ile Hz. Hârûn gidip Allah’ın emrini tebliğ ettiklerinde Firavun, henüz bebekken alıp elinde büyüttüğü, bin bir ihtimamla sarayında barındırıp yetiştirdiği birinin seneler sonra karşısına dikilip tüm sistemini altüst edecek bir teklifte bulunmasını hazmedemedi ve derinden sarsıldı. Mûsâ ( a.s. )’a olan iyiliklerini bir bir saymaya başladı. Bu arada Kıptîlerden bir adamı öldürme suçunu hatırlatarak, gerekirse kısas edilebileceği imâsında bulundu. “ Sen kâfir, nankörün tekisin! ” diye tehdit savurdu. İşin ilginç yanı Hz. Mûsâ suçunu itiraf etti; ölümle sonuçlanacağını bilmeden adama vurduğunu ve adamın öldüğünü, sonra da öldürülmekten korkarak kaçtığını söyledi. Nitekim Kasas sûresinde anlatıldığı üzere Hz. Mûsâ İsrâiloğulları’ndan birine vahşice davrandığını gördüğü Kıptîye yalnızca bir yumruk vurmuş, adam oracıkta can vermişti. ( bk. Kasas 28/15 ) Yumruk, öldürme aracı olmadığı gibi öldürme niyetiyle de vurulmaz. Dolayısıyla, bu kasten bir öldürme değil, hata ile vuku bulan bir öldürmedir.
Mûsâ ( a.s. ) suçunu ve yaptıklarını itiraftan sonra esas meseleye geçerek, Allah Teâlâ’nın kendisine olan lutuf ve ikramlarını saymakta ve kendisinin nasıl bir vazifeyle vazifelendirildiğini açıklamaktadır. Cenâb-ı Hak ona hüküm ve hikmet vermiş, her konuda doğru ile yanlışı ayırıp isabetli karar verebilme kabiliyetini bahşetmiş, kendisini nübüvvetle görevlendirmiş ve hitap ettiği kimselere peygamber olarak göndermişti.
Son olarak Mûsâ ( a.s. ), Firavun’un kendisini aşağılamasına karşılık bir aşağılama ile cevap vermekte, fakat gerçeği dile getirmektedir: “ İşte başıma kaktığın bu nimet, gerçekte bir iyilik değil, İsrâiloğulları’nı kul köle yapmış olmanın bir sonucuydu. ” ( Şuarâ 26/22 ) Yani Mûsâ ( a.s. )’ın bebekken Firavun’un sarayında kalması ve orada terbiye görmesi, Firavun’un İsrâiloğulları’nı köle edinmesi ve erkek çocuklarını öldürmesinden kaynaklanıyordu. Bu insafsız ve zorba uygulama yüzünden annesi onu sandukaya koymak ve sandukayı Nil’in engin sularına bırakmak zorunda kalmıştı. Firavun’un hizmetçileri onu buldu, getirdi. Böylece o, anne-babasının şefkat yuvasından mahrum olarak orada barınma mecburiyetinde kaldı. Bu başa kakılacak bir lutuf değil, bir çocuğa yapılacak en büyük zulümdü.
Hz. Mûsâ’nın ne demek istediğini iyi anlayan Firavun, bu kez sözü değiştirerek Mûsâ’ya dâvasının özünü sormaya yönelir. Fakat bilmezlikten gelip alaya alarak ve edepsizlik ederek Allah Teâlâ hakkında şu soruları sorar:
Ömer Çelik Tefsiri
Şuara suresi 19 ayeti anlamı - okunuşu
“Sonunda yapacağını da yaptın; suçsuz yere bir cana kıydın. Sen nankörün tekisin!”
Mokhtasar tefsiri
"Sen kavminden bir adama yardım edip Kıptî`yi öldürdüğün zaman büyük bir suç işledin ve sen, sana yaptığım iyiliklerime karşı nankörlük edenlerdensin."
Ali Fikri Yavuz
O yaptığın işi (Kıptî’yi öldürmeyi) de sen işledin; sen nankörlerdensin.”
İngilizce - Sahih International
And [then] you did your deed which you did, and you were of the ungrateful."
Şuara suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve o yaptığın işi de yaptın ve sen, nankörlerdensin.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Axırda elədiyini də elədin (bir qibtini vurub öldürdün). Sən nankorun birisən!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!
Şuara suresi (Ash-Shuara) 19 ayeti arapça okunuşu
﴿وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ الَّتِي فَعَلْتَ وَأَنتَ مِنَ الْكَافِرِينَ﴾
[ الشعراء: 19]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
- Musa: "Bundan sonra sana bir şey sorarsam bana arkadaş olma, o zaman benim tarafımdan mazur
- Bundan başka, sevdiğiniz bir şey daha: Allah katından bir yardım ve yakın bir zafer vardır.
- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında;
- İnkar edenlerin malları ve çocukları, Allah'a karşı onlara bir şey sağlamaz. İşte onlar ateşin yakıtlarıdır.
- Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir. Seni insanlara peygamber gönderdik, şahid
- Allah sizi annelerinizin karnından bir şey bilmez halde çıkarmıştır. Belki şükredersiniz diye size kulak, göz
- Yanındaki melek: "İşte bu yanımdaki hazırdır" der.
- "Ey sağcılardan olan kişi, sana selam olsun!" denir.
- Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramalarından veya farkına varmadan, kıyamet saatinin ansızın gelmesinden güvende
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Şuara indirin:
Şuara Suresi mp3 : Şuara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler