Araf suresi 201. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِنَّ الَّذ۪ينَ اتَّقَوْا اِذَا مَسَّهُمْ طَٓائِفٌ مِنَ الشَّيْطَانِ تَذَكَّرُوا فَاِذَا هُمْ مُبْصِرُونَۚ ﴾ [الأعراف: 201]
ayet arapça & türkçe okunuşuİnne-lleżîne-ttekav iżâ messehum tâ-ifun mine-şşeytâni teżekkerû fe-iżâ hum mubsirûn(e) [Araf: 201]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah'ı anarlar ve hemen gerçeği görürler. [Araf: 201]
Araf Suresi 201. ayet tefsiri
200. âyette geçen اَلنَّزْغُ ( nezğ ) kelimesi, tahrik etmek, batırmak, kışkırtmak, vesvese vermek ve iki kimsenin arasını bozmak mânalarına gelir. Burada şeytanın kişiye vesvese verip onu günaha kışkırtması, bir kimsenin bindiği hayvanı tahrikine benzetilir. Sahibi tarafından tahrik edilen hayvan nasıl rahatsız olur, harekete geçer ve tuhaf hareketler yaparsa, şeytanın iğvâ verdiği insan da aynı şekilde davranmak durumunda kalır. Bu sebeple âyet, şeytanın, Allah’ın emrinin aksi istikamete yönlendirmek, kızdırmak, gayr-i ahlâkî şeyleri emretmek gibi tahrikleri karşısında hemen Allah’a sığınmayı emreder. Çünkü Allah’a sığınan insan, O’nun rahmetinin büyüklüğünü ve azabının şiddetini düşünerek kendine çekidüzen verme imkânı bulur. Yine Allah’a inanan, O’nun her şeyi işittiğini ve bildiğini düşünen bir insan, kurtuluşun O’na teslimiyette olduğunu anlar ve şeytanın vesveselerine yem olmaz. Bu mücadeleye devam ettikçe gönlündeki takvâ duyguları da gelişmeye başlar. Nihâyetinde müttaki bir kul olur. Takvâ mertebesine erişmiş olanların, şeytanın iğvâsına karşı dirençleri daha kuvvetli olur. Onun şerrinden tümüyle emniyette olmasalar da, şeytandan kendilerine çok az bir vesvese dokunduğu; içlerinde en küçük şeytânî bir his, zararlı bir duygu, yıkıcı bir düşünce oluştuğu zaman bile hemen durup düşünürler, Allah’a sığınmak gerektiğini hatırlarlar, böyle durumlarda Allah’ın razı olacağı en doğru davranışın nasıl olacağını tespit ederek, gerçeği görerek ona göre davranırlar. Tabir yerindeyse gözlerini dört açarlar; kendi hatalarının nerede olduğunu ve şeytanın hilesinin nereden geldiğini görürler ve hemen bu yanlıştan uzaklaşırlar.
Şeytan taşlama sadece hac ibâdetini ifâ ederken Minâ’da olmaz. O sadece bir temsildir. Ondan devamlı Allah’a sığınmak gerekir. Çünkü “ kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım ” derken şeytanın vasfı olarak geçen “ taşlanan ” mânasındaki “ racîm ” kelimesi süreklilik ifade eder. Dolayısıyla onun devamlı taşlanması gerekir. Sâlih amellerle de bunun kuvvetlendirilmesi lazımdır. Allah Teâlâ: “ Haberiniz olsun ki, kalpler ancak Allah’ı hatırlayıp anmakla doygunluk ve huzura erer ” ( Ra‘d 13/28 ) buyurur. Kalp itminan buldukça ruh kuvvetlenir ve şeytana karşı mukavemeti ve mücadelesi artar.
201. âyetten de şu işârî mânalar anlaşılabilir:
“ Müttakîlere şeytanın vesvesesi ve dürtmesi, Allah’ın zikrinden gâfil oldukları zamanlarda dokunur. Eğer onlar kalpleriyle Allah’ın zikrine devam ederlerse, şeytanın vesvesesi onlara dokunamaz. Çünkü şeytan, Allah’ı müşâhede etmekte olan bir kalbe yaklaşamaz. Bu durumda oradan uzaklaşır, pusup gizlenir. Fakat her bir kılıç için bir isabet edememe; her bir âlim için bir sürçme, çelişme; her bir kulluk yapan için bir zorluk; her bir hedefe yönelen için bir yorgunluk, bıkkınlık; her bir yürüyen için bir duraklama ve her bir ârif için bir perdelenme olması mümkündür. Nitekim Allah Resûlü ( s.a.s. ) bile: “Bazan kalbim buğulanır ” ( Müslim, Zikir 41 ) buyurarak, kendisine de, başkalarına arız olan bazı şeylerin arız olduğunu haber vermektedir. Yine Efendimiz: “ Hiddet, ümmetimin seçkinlerine bile arız olur ” ( Taberânî, Mu‘cemü’l-Kebîr, XI, 194 ) buyurarak, rütbelerinin yüksek olmasına rağmen, onların bile bazı durumlarda hiddetten kendilerini kurtaramayıp, hilim halini devam ettiremediklerini bildirir.” ( Kuşeyrî, Letâifü’l-işârât, I, 375 )
Demek ki, daimî zikir halinde bulunup şeytanın vesvesesinden tam anlamıyla uzak durabilmek kolaylıkla ulaşılacak ve muhafaza edilecek bir mertebe değildir. Mühim olan onun tesirini azaltmak ve mümkün olduğunca şerrinden Allah’a sığınabilmektir. Yoksa onun, insana olan düşmanlığı ve onunla uğraşması bitecek gibi değildir. Nitekim:
Ömer Çelik Tefsiri
Araf suresi 201 ayeti anlamı - okunuşu
Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, içlerinde şeytandan gelen bir kışkırtı duyar duymaz, hemen Allah’ı hatırlayıp gerçeği görürler.
Mokhtasar tefsiri
Şüphesiz Allah`ın emirlerine uyarak yasaklarından sakınan takvalı kimselere şeytandan bir vesvese isabet eder de günah işlerlerse, Allah`ın yüceliğini, asilere olan cezasını ve itaat edenlere de sevabını hatırlarlar, günahlarından tövbe ederler ve Rablerine dönerler. Bir de bakarsın hak üzere dosdoğru olurlar. İçinde bulundukları günahtan uyanıp onu terk ederler.
Ali Fikri Yavuz
Allah’dan korkanlar, kendilerine Şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman, Allah’ı ve azabını düşünürler; bir de hemen bakarsın ki, onları doğru yolu bulup Şeytan’ın vesvesesini atmışlardır bile
İngilizce - Sahih International
Indeed, those who fear Allah - when an impulse touches them from Satan, they remember [Him] and at once they have insight.
Araf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Tanrıdan çekinenler, Şeytan'ın bir vesvesesine uğradılar mı düşünürler, bir de bakarsın ki doğru yolu görmüşler bile.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Allahdan qorxanlara Şeytandan bir vəsvəsə (zərər) toxunduğu zaman onlar (Allahın əzabını, lütfünü və mərhəmətini) xatırlayıb düşünərlər və dərhal (gözləri açılıb) görən olarlar.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Takvaya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah'ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.
Araf suresi (Al-Araf) 201 ayeti arapça okunuşu
﴿إِنَّ الَّذِينَ اتَّقَوْا إِذَا مَسَّهُمْ طَائِفٌ مِّنَ الشَّيْطَانِ تَذَكَّرُوا فَإِذَا هُم مُّبْصِرُونَ﴾
[ الأعراف: 201]
إن الذين اتقوا إذا مسهم طائف من الشيطان تذكروا فإذا هم مبصرون
سورة: الأعراف - آية: ( 201 ) - جزء: ( 9 ) - صفحة: ( 176 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Rabbin müstağni ve rahmet sahibidir. Dilerse, sizi başka bir milletin soyundan getirdiği gibi, sizi yok
- Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.
- "Ey milletim! Onları kovarsam, Allah'a karşı beni kim savunur? Düşünmez misiniz?"
- "Cezası, kimin yükünde bulunursa, ceza olarak ona el konulur; biz zalimleri böyle cezalandırırız" dediler.
- Sonra inanıp hicret eden ve sizinle birlikte savaşanlar, işte onlar sizdendir. Birbirinin mirasçısı olan akraba,
- Puta tapanlar o gün Allah'ın hükmüne teslim olurlar; uydurdukları şeyler onlardan uzaklaşırlar.
- Sura üflendiği gün, işte o gün, suçluları gözleri korkudan göğermiş olarak toplarız.
- Önce yaratıp sonra bunu tekrar eden O'dur.
- Allah şüphesiz inananları savunur, çünkü hainleri ve nankörleri hiç sevmez.
- Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lut'u ve ailesinin hepsini kurtarmıştık.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Araf indirin:
Araf Suresi mp3 : Araf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler