Zariyat suresi 27. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَقَرَّبَهُٓ اِلَيْهِمْ قَالَ اَلَا تَأْكُلُونَۘ ﴾ [الذاريات: 27]
ayet arapça & türkçe okunuşuFekarrabehu ileyhim kâle elâ te/kulûn(e) [Zariyat: 27]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti. [Zariyat: 27]
Zariyat Suresi 27. ayet tefsiri
Hz. İbrâhim’e insan şeklinde gelen misafirler, Lût kavmini helak etmek üzere vazifelendirilmiş meleklerdi. Gelip İbrâhim ( a.s. )’a selam verdiler. İbrâhim ( a.s. ) da selamlarına karşılık verdi. Hz. İbrâhim çok misafir ağırlamıştı. Gelene gidene ikram etmişti. Fakat bunlar daha önce hiç tanımadığı cinsten, görülmedik acayip bir topluluk idi. Onların farklı bir maksatla geldiklerini hisseder gibi olmuştu. Misafirlere sezdirmeksizin önce yemek tedariki için ailesine koştu. Çok geçmeden kızartılmış, kebap yapılmış semiz bir buzağı getirdi. ( bk. Hud 11/69 ) Hemen onu yakınlarına koyup: “ Buyurmaz mısınız? ” dedi. Yemeğe el uzatmadıklarını görünce onlardan işkillendi. ( bk. Hud 11/70 ) Gönlüne derinden bir korku çöktü. Çünkü ikram edilen şeyi almamak, belki bir düşmanlığın ve art niyetin işareti olabilirdi. Onların melek olduklarını sezip, onların azap için gelmiş olmaları ihtimalini hatırına getirerek korkmuş olma ihtimali de vardır. Melekler onun korktuğunu anlayınca, korkmasına gerek olmadığını bildirip teselli ettiler. Onu bülüğ çağına erişince âlim olacak ve kendisine peygamberlik verilecek bir oğlan çocuğuyla müjdelediler. Bu çocuk Hûd sûresi 71. âyette belirtildiği üzere Hz. İshâk’tır. Saffat sûresi 101. âyette müjdelenen akıllı uslu oğul ise Hz. İsmâil’dir.
İbrâhim ( a.s. )’ın misafirlerine karşı sergilediği bu davranışlardan, misafir karşılama adabıyla alakalı çok güzel edep kaideleri tespit edilmiştir:
› Misafiri güzel karşılama, önlerine kadar gitme ve bu iş için hazırlanmak.
› Gelen misafirin vereceği selama en güzel mukâbelede bulunmak.
› Misafire ikram edilecek yemeği hemen getirmek. Yemeği hazırlama ve getirme işini edebe uygun bir gizlilik içinde yapmak. Misafirin “ yapma, etme, zahmete lüzum yok, eziyet olmasın ” gibi sözler sarf etmesine fırsat vermemek.
› Misafirin rahat olması, ihtiyacını gidermesi için, ev sahibinin misafiri bir müddet kendi haline bırakması güzel karşılanmıştır. Çünkü misafirin, duyduğu utangaçlık sebebiyle ihtiyacını gidermede sıkıntı çekebilir.
› Misafir için ikramların en iyisini seçmek.
› Yemeği ikram etmek, fakat “ Yiyin ” diye ısrar etmemek.
› Misafirlerin yiyip içmelerinden derin bir haz duymak.
Hz. İbrâhim meleklerle konuşurken hanımı Sâre bir köşede bakıyordu:Ömer Çelik Tefsiri
Zariyat suresi 27 ayeti anlamı - okunuşu
Onu önlerine koyup: “Buyurmaz mısınız?” dedi.
Mokhtasar tefsiri
Buzağıyı onlara yaklaştırdı ve onlara yumuşak bir şekilde hitap ederek: "Sizin için sunulan bu yemekten yemez misiniz?" dedi.
Ali Fikri Yavuz
Onu (yemek olarak) önlerine koydu. “-Yemeğe buyurmaz mısınız?” dedi. (Yemeğinden misafirlerin yemediğini görünce)
İngilizce - Sahih International
And placed it near them; he said, "Will you not eat?"
Zariyat suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onların önüne koymuştu da yemez misiniz demişti.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onu qabaqlarına (qonaqların qabağına) qoyub: “Bəlkə, yeyəsiniz!” – dedi.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onların önüne koyup "Yemez misiniz?" demişti.
Zariyat suresi (Adh-Dhariyat) 27 ayeti arapça okunuşu
﴿فَقَرَّبَهُ إِلَيْهِمْ قَالَ أَلَا تَأْكُلُونَ﴾
[ الذاريات: 27]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Eğer yüz çevirirseniz bilin ki, ben sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim Allah'a aiddir. Müslimlerden
- Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz
- Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
- Yahut: "Onu kendi uydurdu" diyorlar öyle mi? Hayır, inanmıyorlar.
- Biz onlara zulmetmedik, ama onlar zalim kimselerdi.
- Onlar çıkarılmış olsalar, and olsun ki, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, and olsun ki,
- Musa: "Rabbim! Doğrusu beni yalanlamalarından korkuyorum; göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Onun için Harun'a da elçilik
- De ki: "Yeryüzünde dolaşın da daha öncekilerden çoğu ortak koşan (müşrik) olanların sonunun nasıl olduğuna
- Allah onlara sürülmeyi yazmamış olsaydı, dünyada başka şekilde azap verecekti. Ahirette onlara ateş azabı vardır.
- "Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Zariyat indirin:
Zariyat Suresi mp3 : Zariyat suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler