Nasr suresi 3. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُۜ اِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا ﴾ [النصر: 3]
ayet arapça & türkçe okunuşuFesebbih bihamdi rabbike vestaġfirh(u)(c) innehu kâne tevvâbâ(n) [Nasr: 3]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Allah'ın yardımı ve zafer günü gelip, insanların Allah'ın dinine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek tesbih et; O'ndan bağışlama dile, çünkü O, tevbeleri daima kabul edendir. [Nasr: 3]
Nasr Suresi 3. ayet tefsiri
Bu nimetler, zaferler, fetihler ve başarılar Allah’ın bir lütfudur. O dilediği ve yarattığı için olmuştur. Eğer O dilemeseydi bunların hiçbiri olmazdı. Buna göre kul, tüm nimetleri Rabbinden bilerek, acziyet içinde O’na yönelmelidir.
Burada Efendimiz ( a.s. )’a ve onun şahsında tüm mü’minlere üç husus emredilir:
Birincisi; hamd etmek. Hamd; Allah’a hamd-ü senâ etmek, nihâyetsiz güzellik ve yüceliği sebebiyle O’nu övmek ve O’na şükretmektir. Burada “ hamdin emredilmesi ”nin hikmeti şudur: “ Rasûlüm! Bu büyük başarının, senin gayretin ve mârifetin sonucu gerçekleştiği aklına bile gelmemelidir. Bu tamamen Allah’ın lütfuyla olmuştur. Bunun için Allah’a şükret, kalp ve lisan ile bunu itiraf et. Çünkü böyle büyük bir işi gerçekleştiren ve bu başarının yaratıcısı ancak Allah’tır. Dolayısıyla hamd edilmeye layık olan sadece O’dur. ”
İkincisi; tesbih etmek. Tesbih, Cenâb-ı Hakk’ı her türlü noksan sıfatlardan uzak tutmak, her bakımdan O’nu tenzih etmektir. Burada emredilmesinin hikmeti şudur: “ Allah, dininin yücelmesi için sizin çalışma ve gayretlerinize muhtaç olmaktan pak ve uzaktır. Bunu itiraf edin. Gayretlerinizin başarıya ulaşmasının, ancak Allah’ın yardımı ile olabileceğine de kesinlikle inanmalısınız. Allah Teâlâ bir işi istediği kuluna yaptırabilir. Bir kula bunun gibi bir hizmeti yaptırması, aslında ona Allah’ın bir ihsanıdır. Allah’ın sizin üzerinizdeki ihsanı da onun dinine hizmet etme şerefini size vermesidir. ”
Üçüncüsü; istiğfar etmek. İstiğfarın içinde tevbe de vardır. Çünkü âyet Allah’ın التواب ( tevvâb ) yani “ tevbeleri çokça kabul eden ” ismiyle sona ermektedir. Buna göre eksiklikleri, kusurları ve günahları için Allah’tan bağışlanma dilemek ve O’na tevbe etmek istenmektedir. Aslında Hak Teâlâ Peygamber Efendimiz ( s.a.s. )’i günahtan korumuştur. Dolayısıyla onun istiğfar etmesi, insanlara istiğfar etmenin ne kadar gerekli olduğunu ders vermesi, ümmetinin günahları için af dilemesi ve devamlı manevî terakki halinde olması itibariyle, son durumuna göre bir önceki makamını eksik bulması ve nâdiren daha evlâ olanı terk etmesi yönlerinden olmuştur.
Burada, Peygamberimiz ( s.a.s. )’e hitâben tevbe ve istiğfarın emredilmesinde şöyle bir ince mâna vardır: Bir kimse Allah’ın dini için ne kadar zorluğa katlanmış olursa olsun aklına hiçbir zaman Rabbinin hakkını ödediği düşüncesi gelmemelidir. Tersine, insan her zaman “ ben aslında yapmam gereken kadarını bile yapamadım ” şeklinde düşünmelidir. Allah’a, O’nun hakkını ödemede ne kadar eksikliği varsa affetmesi ve yaptıklarını kabul etmesi için dua etmelidir. Cenâb-ı Hak, Rasûlü’ne de işte böyle bir terbiye vermiştir. Bu sebepledir ki Efendimiz ( s.a.s. ):
“ Ey insanlar! Allah’a tevbe edip O’ndan af dileyin. Zira ben O’na günde yüz defa tevbe ederi. ” ( Müslim, Zikir 42 ) buyurmuştur.
Hz. Âişe ( r.a. ) anlatıyor:
Resûlullah ( s.a.s. ) vefatından önce:
سُبْحَانَكَ اللّٰهُمَّ وَ بِحَمْدِكَ وَ اَسْتَغْفِرُكَ وَ اَتُوبُ اِلَيْكَ
( Subhânekellâhümme ve bihamdike ve estağfiruke ve etubu ileyk )
“ Allah’ı hamd ile tesbih eder, Allah’tan mağfiret diler ve O’na tevbe ederim ” sözlerini çokça söylerdi. Kendisine:
“ - Ey Allah’ın Rasûlü! Görüyorum ki sen: “Allah’ı hamdiyle tesbih ederim. Allah’tan mağfiret diler, O’na tevbe ederim ” sözlerini çokça söylüyorsun, bunun sebebi nedir?” diye sordum. Fahr-i Kâinat ( s.a.s. ):
“ - Rabbim bana ümmetimde bir alâmet göreceğimi haber vermişti. Bu alameti gördüğüm takdirde bu tesbihi çokça söylememi buyurdu. İste ben o alameti görmüş bulunuyorum ” buyurdu ve Nasr sûresini okudu. ( Buhârî, Tefsir 110; Müslim, Salât 217 )
Nasr sûresinde haber verilen bu başarıya, bu güzel sonuca, böyle tesbih ve hamdile Allah’ın bağışlamasına eriştiren yüce İslâm dinine mukabil, bu nimetin kıymetini bilmeyip inkâr ve nankörlükte devam eden ve tevbeye yanaşmayan kâfirlerin fecî sonları ve uğrayacakları azabı oldukça dikkat çekici bir örnekle göstermek üzere Tebbet sûresi gelmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Nasr suresi 3 ayeti anlamı - okunuşu
Artık Rabbini övgülerle yücelterek tesbih et ve O’ndan bağışlanma dile! Çünkü O, tevbeleri çokça kabul edendir.
Mokhtasar tefsiri
Bilmelisin ki bu haber verilen husus, yerine getirmek ile sorumlu tutulup gönderilmiş olduğun görevinin bitiş vaktinin yakınlığını gösteren bir alamettir. Öyleyse sana olan yardımına ve fetih nimetine şükretmek için hamt ederek Rabbini tespih et. O`ndan bağışlanma dile. Şüphesiz O, kendisine tövbe eden kullarının tövbesini çokça kabul eder ve onları bağışlar.
Ali Fikri Yavuz
Artık Rabbini hamd ile tesbih et, (Allah’a hamd ederek Sübhanellah de, yahud Allah için namaz kıl) ve O’ndan mağfiret dile. Muhakkak ki O, Tevvâb’dır = tevbeleri kabu edendir
İngilizce - Sahih International
Then exalt [Him] with praise of your Lord and ask forgiveness of Him. Indeed, He is ever Accepting of repentance.
Nasr suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Artık, Rabbine hamd ederek tenzih et onu ve yarlıganma dile ondan; şüphe yok ki o, bütün tövbeleri kabul eder.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Rəbbini həmd-səna ilə təqdis et (Onu bütün naqis sifətlərdən uzaq tutub pak bil, “Sübhanəkə Allahümmə və bihəmdikə” kəlməsini de) və Ondan bağışlanmağını dilə. Həqiqətən, O, tövbələri qəbul edəndir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
Nasr suresi (An-Nasr) 3 ayeti arapça okunuşu
﴿فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ ۚ إِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا﴾
[ النصر: 3]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Orada apaçık deliller vardır, İbrahim'in makamı vardır; kim oraya girerse, güvenlik içinde olur; oraya yol
- Elif, Lam, Mim.
- Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını
- Oradaki duaları: "Münezzehsin ey Allah'ım", dirlik temennileri: "Selam size" ve dualarının sonu da: "Alemlerin Rabbi
- Bu, önce inanıp sonra inkar etmiş olmalarındandır. Bu yüzden kalbleri mühürlenmiştir; artık anlamazlar.
- Tanyeri ağarırken, çığlık onları yakalayıverdi.
- Bu putperestlerin taptıklarının batıl olduğunda şüphen olmasın; daha önce babalarının tapmış oldukları gibi onlar da
- De ki: "Bana vahyolunanda, leş, akıtılmış kan, domuz eti ki pistir ve günah işlenerek Allah'tan
- Etrafındakiler: "Bir takım karışık rüyalar; biz böyle rüyaların yorumunu bilmeyiz" dediler.
- Bir çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nasr indirin:
Nasr Suresi mp3 : Nasr suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler