Ali İmran suresi 35. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِذْ قَالَتِ امْرَاَتُ عِمْرٰنَ رَبِّ اِنّ۪ي نَذَرْتُ لَكَ مَا ف۪ي بَطْن۪ي مُحَرَّرًا فَتَقَبَّلْ مِنّ۪يۚ اِنَّكَ اَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴾ [آل عمران: 35]
ayet arapça & türkçe okunuşuİż kâleti-mraetu ‘imrâne rabbi innî neżertu leke mâ fî batnî muharraran fetekabbel minnî(s) inneke ente-ssemî’u-l’alîm(u) [Ali İmran: 35]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İmran'ın karısı: "Ya Rabbi! Karnımda olanı, sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur, doğrusu işiten ve bilen ancak Sensin" demişti. [Ali İmran: 35]
Ali İmran Suresi 35. ayet tefsiri
İmrân’ın hanımı, Hz. Meryem’in annesidir. İsmi kaynaklarda “ Hanne ” olarak geçer. İmrân da Hz. İsa’nın dedesidir. Hanne, hamile olduğunu hissedince, karnında bulunan çocuğu kayıtsız şartsız Allah’a kulluğa veya mâbette hizmete adamış ve Allah’tan bunu kabul etmesini istemiştir. Fakat Hanne erkek çocuk beklerken, bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Çünkü mâbette hizmet edecek birinin erkek olması örf ve adetlere daha uygundu. Hizmetin keyfiyeti, adâbı ve devamlılığı bakımından da güzel olan buydu. Bu sebeple bir üzüntü ve mahcubiyet ifadesi olarak “ Rabbim, ben bir kız çocuk doğurdum. Halbuki erkek kız gibi değildir ” ( Âl-i İmrân 3/36 ) demiştir.[ 1 ] Ona Meryem ismini vermiştir. Onların dilinde “ Meryem ”, “ ibâdete düşkün, âbid kadın ” mânasına gelmekteydi. Burada İslâm’ın çocuklara güzel isimler koyma emrinin bir tatbikatı ve bu konuda örnek bir davranış görülmektedir. Yine Hane, bizlere numûne-i imtisâl olacak şekilde, çocuğu ve onun zürriyeti için Allah’a dua etmiştir. Onu ve neslini kovulmuş şeytanın şerrinden koruması, hepsinin ihlâslı birer müslüman olabilmeleri için Cenâb-ı Hakk’a niyaz etmiştir. Anne-babanın, evlatları için yaptıkları dualar, geri çevrilmeyecek dualardandır. Nitekim sonraki âyet bu gerçeğin bir şâhidi niteliğindedir:
[ 1 ] Bu sözüyle Hanne, kız çocuğunu erkek çocuğa tercih etmiş de olabilir. Sanki o şöyle demiştir: “ Benim arzum bir erkek çocuk idi; bu kız çocuk ise bana Allah’ın bir ihsanıdır. Arzum olan erkek çocuk, Allah’ın hibe ettiği bir kız çocuk gibi olamaz. ” Bu sözden, Allah’ın kulu için murad ettiği şeyin, kulun kendi için istediğinden daha hayırlı olduğu anlaşılır. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, VIII, 24 )
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 35 ayeti anlamı - okunuşu
Bir zamanlar İmrân’ın hanımı şöyle demişti: “Rabbim! Karnımdaki çocuğu her kayıttan azâde olarak senin hizmetine adadım; bunu benden kabul buyur. Şüphesiz sen, duaları işiten, maksat ve niyetleri bilensin.”
Mokhtasar tefsiri
Ey Peygamber! Hatırla! Hani bir gün Meryem -aleyhisselam-`ın annesi ve aynı zamanda İmrân’ın karısı: "Rabbim! Ben, karnımdakini halisane bir şekilde senin rızan için ve her şeyden azatlı bir kul olarak senin evine hizmet etmesi için sana adadım. Bunu benden kabul buyur. Şüphe yoktur ki sen, duamı hakkıyla işiten ve benim niyetimi hakkıyla bilensin." demişti.
Ali Fikri Yavuz
(Îsa’nın büyükannesi olan) İmran’ın zevcesi şöyle demişti: “- Ey Rabbim, karnımdakini dünya meşguliyetlerinden beri olarak sana adadım. Böylece adağımı kabul buyur. Muhakkak ki sen, benim adadığımı hakkıyla işitici ve niyyetimin ne olduğunu kemâliyle bilicisin.”
İngilizce - Sahih International
[Mention, O Muhammad], when the wife of 'Imran said, "My Lord, indeed I have pledged to You what is in my womb, consecrated [for Your service], so accept this from me. Indeed, You are the Hearing, the Knowing."
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
An o zamanı ki İmran'ın zevcesi, ya Rabbi demişti, karnımdakini, azatlı bir kul olmak üzere sana adadım, kabul et. Şüphe yok ki sen duyarsın, bilirsin.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum!) İmranın zövcəsinin (Hənnənin): “Ey Rəbbim, bətnimdəkini Sənə xidmətkar (qul) olmaq üçün nəzir edirəm. (Bu nəziri) məndən qəbul et! Əlbəttə, Sən eşidənsən, bilənsən!” – dediyini xatırla!
Kuran Araştırmaları Vakfı
İmran'ın karısı şöyle demişti: "Rabbim! Karnımdakini azatlı bir kul olarak sırf sana adadım. Adağımı kabul buyur. Şüphesiz (niyazımı) hakkıyla işiten ve (niyetimi) bilen sensin."
Ali İmran suresi (Al Imran) 35 ayeti arapça okunuşu
﴿إِذْ قَالَتِ امْرَأَتُ عِمْرَانَ رَبِّ إِنِّي نَذَرْتُ لَكَ مَا فِي بَطْنِي مُحَرَّرًا فَتَقَبَّلْ مِنِّي ۖ إِنَّكَ أَنتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ﴾
[ آل عمران: 35]
إذ قالت امرأة عمران رب إني نذرت لك ما في بطني محررا فتقبل مني إنك أنت السميع العليم
سورة: آل عمران - آية: ( 35 ) - جزء: ( 3 ) - صفحة: ( 54 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlar Allah'ı bırakıp tanrıçalara taparlar ve: "Elbette senin kullarından belli bir takımı alıp onları saptıracağım,
- Allah onların geçmişlerini de, geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise O'nu kuşatamaz.
- İnkar edenler, bölük bölük cehenneme sürülür. Oraya vardıklarında kapıları açılır; bekçileri onlara: "Size içinizden Rabbinizin
- Korku ve ümide düşürmek için size şimşeği gösteren, yağmurla yüklü bulutları meydana getiren O'dur.
- İnsanların hesap görme zamanı yaklaştı, fakat onlar hala habersiz, hakdan yüz çeviriyorlar.
- Doğrusu, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği gibi hükmedesin diye Kitap'ı sana hak olarak indirdik; hakkı
- İşte, azıp da dünya hayatını tercih edenin varacağı yer şüphesiz cehennemdir.
- Onlar oturup, kardeşleri için: "Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi" dediler. De ki: "Eğer doğru sözlü iseniz,
- Davud'a Süleyman'ı bahşettik; o ne güzel bir kuldu! Doğrusu o daima Allah'a yönelirdi.
- Onun hakkında şöyle yazılmıştır: O kendisini dost edinen kimseyi saptırır ve alevli azaba götürür.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler