Kalem suresi 36. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿مَا لَكُمْ۠ كَيْفَ تَحْكُمُونَۚ ﴾ [القلم: 36]
ayet arapça & türkçe okunuşuMâ lekum keyfe tahkumûn(e) [Kalem: 36]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Ne oluyorsunuz? Ne biçim hükmediyorsunuz? [Kalem: 36]
Kalem Suresi 36. ayet tefsiri
Müşriklerin ileri gelenleri, kendilerinin dünyevî imkânlar bakımından üstün olduklarını, buna karşılık müslümanların fakir ve zayıf olduklarını görüyorlardı. Âhirete ait âyetleri ve Allah’ın müminlere va‘dettiği nimetleri işitince şöyle diyorlardı: “ Eğer Muhammed’in ve onunla birlikte bulunanların ileri sürdükleri gibi, bizim öldükten sonra dirileceğimiz doğru ise, bizim ve onların durumu ancak bu dünyadaki gibi olabilir. Onların sahip olacakları nimetler hiçbir şekilde bizden fazla olmayacaktır. Ulaşabilecekleri en ileri seviye bize eşit olmaktan öteye gitmeyecektir. ” Bunun üzerine yüce Allah “ Öyle ya, biz tüm benlikleriyle Allah’a teslim olanları, günaha gömülmüş inkârcı suçlularla bir mi tutacağız? ” ( Kalem 68/35 ) buyurmuştur. ( Zemahşerî, el-Keşşâf, VI, 144 )
Sonra Cenâb-ı Hak, müşriklerin nefsânî arzularına göre söyledikleri sözlerin ve verdikleri hükümlerin doğru olmadığını bildirmek üzere onları susturucu sualler sormaktadır:
Birincisi; verilen hükmün doğru olması için onun Allah’tan gelen bir kitapta yer alması gerekir. Size ait böyle bir kitap var da, beğendiğiniz her şeyin kesinlikle sizin olacağını, veya seçtiğiniz her şeyin lehinize olacağını, yahut iyi dediğinizin iyi ve kötü dediğinizin kötü olacağını, ya da üstünüzde sizi bağlayan bir hak ve hakikat bulunmayıp kafanıza göre istediğiniz hükmü verebileceğinizi oradan mı okuyup öğreniyorsunuz? Halbuki hükmetme salahiyeti, hayrı ve şerri belirleme yetkisi sadece Allah’a aittir. Bu yetkiyi kesinlikle bir başkasına vermemiştir.
İkincisi; verilen hükmün doğru ve geçerli olması için bu hususta Allah adı ile pekiştirilmiş yeminin veya Allah Teâlâ’nın hususi bir taahhüdünün olması gerekir. Halbuki “ her neye hükmederseniz o kesinlikle sizin olur ” diye Allah’ın size kıyamete kadar geçerli olacak bir yemini, bir ahdi yoktur. Bugün elinizde kısmen bir hâkimiyet olabilir, bir kısım imkânlara sahip olabilirsiniz, zâhiren müslümanlardan üstün gözükebilirsiniz. Fakat bu böyle kıyamete kadar devam edecek diye bir kanun yoktur. Bugün zayıf gördüğünüz müslümanların yarın hâkimiyeti altına girebilirsiniz. Bugün “ akılsız, deli ” dediklerinize yarın “ amma da akıllıymış ” demek durumunda kalabilirsiniz. Bugün güldüğünüze yarın ağlayabilirsiniz. Çünkü işlerin neticesi sizin arzunuza göre değil, Allah’ın muradına göre tahakkuk edecektir.
Üçüncüsü; verilen hükmün doğru ve geçerli olduğunu savunacak, belgelerle ispatlayacak bir kefil gerekir. Halbuki onların, ne akla ne de nakle dayanan bu asılsız iddialarını savunacak bir kefilleri de yoktur.
Dördüncüsü; bunların hiçbiri yoksa, hiç değilse, Allah’a koştukları putlara müracaat ederek, onlardan aldıkları destekle hak ve hakikati kendi arzuları istikâmetinde değiştirmeleri gerekir. Halbuki değil sahte tanrılar bütün dünya bir araya gelse Allah’ın bir hükmünü bozamaz, bir gerçeği değiştiremezler. Hepsi Allah’ın hükmü karşısında aşağılanmaya ve kahrolmaya mahkûmdür.
Dünyada Allah’ın davetine ve buyruklarına yüz çevirenlerin kıyamet günü halleri içler acısı bir durumda olacaktır:
Ömer Çelik Tefsiri
Kalem suresi 36 ayeti anlamı - okunuşu
Ey zâlimler! Size ne oluyor da, nasıl böyle bir hüküm verebiliyorsunuz?
Mokhtasar tefsiri
-Ey müşrikler!- Size ne oluyor da bu adaletsiz çarpık hükmü veriyorsunuz?
Ali Fikri Yavuz
(Ey kâfirler, öldükten sonra müminle kâfir müsavi olur demekle) neyinize güveniyorsunuz? Nasıl (böyle yanlış) hüküm veriyorsunuz
İngilizce - Sahih International
What is [the matter] with you? How do you judge?
Kalem suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ne oldu size ki? Nasıl hükmediyorsunuz?
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ey kafirlər! Siz dünyada yoxsul mö’minlərdən var-dövlətcə üstün olduğunuz kimi, axirətdə də onlardan üstün olacağınızı, yaxud ən azı onlarla eyni olacağınızı iddia edirsiniz). Sizə nə olub, necə mühakimə yürüdürsünüz?
Kuran Araştırmaları Vakfı
Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?
Kalem suresi (Al-Qalam) 36 ayeti arapça okunuşu
﴿مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ﴾
[ القلم: 36]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Şöyle de: "Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının; bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır.
- Ahiret kazancını isteyenin kazancını artırırız; dünya kazancını isteyene de ondan veririz; ama ahirette bir payı
- Kıyamet günü her ümmetten bir şahit getiririz; inkar edenlere itiraz için izin de verilmez, onların
- Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini almış olarak bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Çünkü
- Allah'ın, kullarının tevbesini kabul ettiğini, sadakalar aldığını, Allah'ın tevbeleri kabul ve merhamet eden olduğunu bilmiyorlar
- İşte böyle; Allah'ın düşmanlarının cezası ateştir. Ayetlerimizi bile bile inkar etmeleri karşılığı orası onların temelli
- Doğrusu sana vahyedilen bu Kitap, Levhi Mahfuz'da bulunan şanlı bir Kuran'dır.
- Onlar, günahları yüzünden suda boğuldular; ateşe sokuldular, kendilerine Allah'tan başka yardımcı bulamadılar.
- Göklerde olanlar ve yerde bulunanlar, hükümran, çok kutsal, güçlü ve Hakim olan Allah'ı tesbih ederler.
- Hayır; "Doğrusu Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerinden gitmekteyiz" derler.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kalem indirin:
Kalem Suresi mp3 : Kalem suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler