Ankebut suresi 37. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ankebut suresi 37 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ankebut suresi - Al-Ankabut aya 37 (The Spider).
  
   

﴿فَكَذَّبُوهُ فَاَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَاَصْبَحُوا ف۪ي دَارِهِمْ جَاثِم۪ينَۘ ﴾ [العنكبوت: 37]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Fekeżżebûhu feeḣażet-humu-rracfetu feasbehû fî dârihim câśimîn(e) [Ankebut: 37]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Ama onu yalanladılar. Bu yüzden onları bir titreme aldı ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler. [Ankebut: 37]


Ankebut Suresi 37. ayet tefsiri

Âyetteki “ âhiret gününe umut bağlamak ” ifadesinden şu mânalar anlaşılabilir:

    Âhirette hayırlı bir netice ile karşılaşabilmek, Allah Teâlâ’nın mükâfatına erebilmek için imanla birlikte sâlih amellere ehemmiyet verin; elden gelen gayreti gösterin.

    Âhiret gününü bekleyin; bu dünya hayatından başka amellerinizin hesabını vereceğiniz ve ona göre karşılık göreceğiniz bir âhiret günü olduğunu bilin.

    Âhiret gününe olan inanç ve ümidinizi aslâ kaybetmeyin.

Netice, peygamberin emrine muhalefet ve helak olmuştur. Medyen halkı korkunç bir çığlık ve peşinden gelen depremle yerle bir edilmişlerdir.

Âd ve Semûd kavimlerinin de akıbeti bundan farklı değildi:


Ömer Çelik Tefsiri
Ankebut suresi Diyanet

Ankebut'den 37 Ayeti'ni dinle


Ankebut suresi 37 ayeti anlamı - okunuşu

Fakat onu yalanladılar. Neticede o korkunç sarsıntı kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi de, bulundukları yerde cansız bir halde yüzüstü serilip kaldılar.


Mokhtasar tefsiri

Ancak kavmi onu yalanladı ve bu yüzden deprem onları vurdu. Evlerinde yüzleri üzerine düşüverdiler ve topraklar yüzlerine yapıştı da hareket edemediler.


Ali Fikri Yavuz

Buna karşı, onu tekzib ettiler. Derken onları şiddetli sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarında dizleri üstü çökekaldılar (öldüler)


İngilizce - Sahih International


But they denied him, so the earthquake seized them, and they became within their home [corpses] fallen prone.

Ankebut suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Derken yalanlamışlardı onu da onları bir sarsıntı, helak edivermişti, derken evlerinde diz çökmüş bir halde yerlere yığılıp helak oluvermişlerdi.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Amma (mədyənlilər) onu təkzib etdilər. Buna görə də onları (dəhşətli) bir sarsıntı (zəlzələ) bürüdü. Onlar dizüstə çöküb evlərində qaldılar (hamısı həlak oldu).


Kuran Araştırmaları Vakfı


Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.

Ankebut suresi (Al-Ankabut) 37 ayeti arapça okunuşu

﴿فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ﴾
[ العنكبوت: 37]

fekezzebuhü feehazethümür racfetü feasbehu fi darihim casimin

فكذبوه فأخذتهم الرجفة فأصبحوا في دارهم جاثمين

سورة: العنكبوت - آية: ( 37 )  - جزء: ( 20 )  -  صفحة: ( 400 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Onlara, sıralarına göre suyun kendileriyle o deve aralarında pay edilmiş olunduğunu söyle."
  2. "Beni kendisine çağırdığınızın, bu dünyada da ahirette de çağırabilecek kabiliyette olmadığında, hepimizin Allah'a döneceğinde, aşırı
  3. İnsanlar arasında, Allah'ın rızasını kazanmak için canını verenler vardır. Allah kullarına karşı şefkatlidir.
  4. Allah'ın mescidlerini sadece, Allah'a ve ahiret gününe inanan, namaz kılan, zekat veren ve ancak Allah'tan
  5. Onlar: "Evet; doğrusu bize bir uyarıcı geldi, fakat biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir,
  6. Biz de ona cevap verip, onu üzüntüden kurtarmıştık. inananları böyle kurtarırız.
  7. Ayı doğarken görünce, "işte bu benim Rabbim!" dedi, batınca, "Rabbim beni doğruya eriştirmeseydi and olsun
  8. Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da
  9. Sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.
  10. Yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indirip onunla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ankebut indirin:

Ankebut Suresi mp3 : Ankebut suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ankebut Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ankebut Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ankebut Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ankebut Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ankebut Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ankebut Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ankebut Suresi Ammar Al-Mulla
Ammar Al-Mulla
Ankebut Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ankebut Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ankebut Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ankebut Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ankebut Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ankebut Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ankebut Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ankebut Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Thursday, September 18, 2025

Bizim için dua et, teşekkürler