Tekasür suresi 4. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَۜ ﴾ [التكاثر: 4]
ayet arapça & türkçe okunuşuŚumme kellâ sevfe ta’lemûn(e) [Tekasür: 4]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Hayır; gözünüzü açın; yakında bileceksiniz. [Tekasür: 4]
Tekasür Suresi 4. ayet tefsiri
Birinci âyette yer alan اَلإلْهَاءُ ( ilhâ’ ), oyalamak, gaflete düşürmek, faydasız şeylerle uğraştırarak asıl yapılması gereken işlerden alıkoymaktır.
اَلتَّكَاثُرُ ( tekâsür )’ün ise üç mânası vardır:
› İnsanın çok şey elde etmek için çalışmasıdır.
› İnsanların bolluk elde etmek için birbirleriyle yarışması ve birbirinin üzerine çıkmaya çaba göstermesidir.
› Çokluk ve bolluk sebebiyle insanların birbirlerine kibirli davranmalarıdır.
Allah’ın rızâsına uygun olması şartıyla birinci mânada “ tekâsür ” yasaklanmamıştır. İkinci ve üçüncü mânada olanların yasaklandığı anlaşılmaktadır. Bunları değerlendirdiğimiz zaman âyette kötülenen “ tekâsür ”, sırf dünyevî düşüncelerle evlat, mal, servet ve saire gibi çokluğu ile övünülebilen şeyleri aşırı bir tutkuyla durmadan çoğaltma yarışına girmek; bunların dinî ve uhrevî mesuliyetini hiç hesaba katmadan, helâl haram ayırımı yapmadan kendini daha çok kazanma hırsına kaptırmak; bununla başkalarına karşı böbürlenmektir.
“ Nihâyet kabirleri ziyaret ettiniz ” ( Tekâsür 102/2 ) âyetine şu üç mâna verilebilir:
Birincisi; siz ölünceye kadar mal ve evlat çoğaltmakla oyalandınız. Buna göre “ kabirleri ziyaret etmek ”, “ ölüp kabre gömülmek ” demektir. Nitekim Şakîk-i Belhî ( k.s. ), bir mezarlığın kenarından geçerken ibretle bakar ve yanındakilere:
“ –Buradakilerin çoğu dünyada iken aldandıklarının farkına vardılar... ” der.
“ –Niçin? ” diye sorduklarında ise:
“ –Onlar hayattayken malım var, mülküm var, evim var, bineğim var, akrabam var, bağım-bahçem var zannetmezler miydi? Ama şimdi siz de görüyorsunuz ki öyle değilmiş!.. ” diye cevap verir.
İknicisi; “ Kabirleri ziyaret etmek ”, kabirlerdeki ölüleri anmak, onların çokluğu ile bile övünmektir. Yani çoklukla övünme sizi o kadar oyaladı ki, ölüleri sayıp onlarla övünecek derecede aşırı gittiniz.
Üçüncüsü; “ Kabirleri ziyaret ettiniz ” demek, “ fiilen kabirlere gittiniz ” demektir. Nitekim bazı kimseler kabirlere gider, erkek akrabalarının kabirlerini göstererek, “ İşte şu şu kabir bizimdir ” demek suretiyle onlarla övünürlerdi.
Bu davranışlar Allah’ı tanımamanın ve âhirete inanmamanın bir neticesidir. İnsan yaptığının yanlış ve bunun âhirette hesabının zor olacağını “ yakinî, kesin bir bilgiyle ” bilse, aslâ böyle hatalara cür’et edemez. Bunları hemen terk eder.
عِلْمُ الْيَق۪ينِ ( ilmu’l-yakîn ), “ kesinlikle doğru olan aklî ve naklî delillerin ifade ettiği bilgi; gerçeğe tam uygun olan ve içinde en küçük bir şüphenin bulunmadığı bilgi ” demektir. Allah, âhiret, hesap, cennet ve cehennem hakkında böyle bir bilgi, insanı elbette tüm yanlış hal ve hareketlerden uzaklaştıracak ve onu İslâm çerçevesinde güzel bir kulluk hayatına yönlendirecektir.
Gerçek şu ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Tekasür suresi 4 ayeti anlamı - okunuşu
Hayır! Hayır! Elbette yakında bileceksiniz.
Mokhtasar tefsiri
İleride bunun sonunu bileceksiniz.
Ali Fikri Yavuz
Yine sakının. İleride (kabirde size ne yapılacağını) bileceksiniz
İngilizce - Sahih International
Then no! You are going to know.
Tekasür suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sonra da gene iş öyle değil, yakında bilirsiniz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Xeyr, xeyr! (Belə yaramaz). Siz (öləndən sonra bu yaramaz əməllərinizin aqibətini) mütləq biləcəksiniz!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Elbette yakında bileceksiniz!
Tekasür suresi (At-Takathur) 4 ayeti arapça okunuşu
﴿ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ﴾
[ التكاثر: 4]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse şüphesiz ona çokça hayır verilmiştir. Bundan ancak akıl sahipleri
- Vaktaki Allah katından onlara, kendilerinde olanı tasdik eden Kitap geldi ki onlar bundan önceleri, inkar
- Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır; gönüllerinizdeki arzulara, onlara binerek ulaşırsınız. Onlarla ve gemilerle
- And olsun ki, onlara, "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan: "Allah'tır" derler. De ki:
- Onların yanına bir takım yardakçılar koyarız da geçmişlerini geleceklerini onlara güzel gösterirler. Verilen söz, gerek
- Onlara bir ayet geldiği zaman, "Allah'ın peygamberlerine verilen bize de verilmedikçe inanmayız" derler. Allah, peygamberliğini
- Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz
- Oku! Kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin, en büyük kerem sahibidir.
- De ki: "Sizin, Allah'ı bırakıp da kulluk ettiklerinize kulluk etmek bana yasak kılınmıştır. Zira bana
- Yeryüzünde bulunan her şey fanidir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tekasür indirin:
Tekasür Suresi mp3 : Tekasür suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler