Kasas suresi 42. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاَتْبَعْنَاهُمْ ف۪ي هٰذِهِ الدُّنْيَا لَعْنَةًۚ وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ هُمْ مِنَ الْمَقْبُوح۪ينَ۟ ﴾ [القصص: 42]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeetba’nâhum fî hâżihi-ddunyâ la’ne(ten)(s) veyevme-lkiyâmeti hum mine-lmekbûhîn(e) [Kasas: 42]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bu dünyada laneti ardlarına taktık; onlar kıyamet gününde de iğrenç kimselerden olacaklardır. [Kasas: 42]
Kasas Suresi 42. ayet tefsiri
Onlar kendilerini büyük ve önemli görüyorlardı. Halbuki Allah katında son derece değersiz ve önemsizdiler. Öyle ki, tüm varlıkları, kuvvet ve saltanatlarıyla birlikte Allah Teâlâ onları bir anda şiddetle yakaladı ve tuttuğu gibi hepsini birden denizin dibine gömüverdi. Hakları olmaksızın kendilerini büyük görmeleri, onlara bir fayda sağlamadı. Allah’ın kendilerini ıslah etme yolundaki ikazlarına kulak vermedikleri için, süprüntü gibi denize atıldılar. Onların en büyük mârifetleri, insanları ateşe çağıran küfür ve şirk önderleri olmaktı. Bu hususta kendilerine yardımcılar buldular, onlarla birlikte hareket ettiler. Fakat âhirette kendilerini ateşten kurtaracak yardımcılar bulamayacaklardır. Dünyada olduğu gibi, âhirette de saptırdıkları insanların önüne geçip onları ateşe çağıracaklardır. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ Firavun, kıyâmet günü kavminin önüne düşecek ve hayvanların suya götürüldüğü gibi onları ateşe götürecektir. Gerçekten ne kötü bir yerdir, varılan o ateş! ” ( Hud 11/98 )
Allah Teâlâ, bu dünyada onların arkalarına bir lânet takmıştır. İnen tüm kutsal kitaplarda onların lânetli olduğu haber verilmiş, hep lânetle birlikte anılmışlardır. Allah’ın, meleklerin ve insanların lanetleri daima onların üzerine olmuştur ve olmaktadır. Dünyada Allah’ın mârifetinden uzak kaldıkları gibi, âhirette de O’nun mağfiretinden uzak kalacaklardır. Kıyamet günü onlar en çirkin suratlılar, nefret edilmiş yaratıklar ve ilâhî rahmetten uzaklaştırılmış bedbahtlar olarak haşrolunacaklardır. Ayette geçen اَلْمَقْبُوح۪ينَ ( makbûhîn ) kelimesi bizzat çirkin, iğrenç ve aşağılık bir tabloyu; pis ve tiksindirici bir manzarayı canlandırmaktadır. Bu, yeryüzünde üstünlük taslamanın, büyüklenmenin, dış görünüş, mevki ve makamla insanları yoldan çıkarmanın, Allah’a ve Allah’ın kullarına karşı küstahça davranmanın karşılığıdır. Çünkü tekebbür yalnız Allah Teâlâ’nın hakkıdır. Nitekim bir kudsî hadiste: “ Kibriyâ benim ridâm, azamet izârımdır; her kim bunlardan birisinde benimle çekişirse, ben onu ateşe atarım ” ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 248 ) buyrulmuştur. Bu yüzden, O’ndan başkasının kibirlenmesi, haksız ve boş yere kibirlenmedir. Sonu cehennem ateşidir.
Zâlimlerin sonu böyle; bakalım hakkın temsilcisi olan Hz. Mûsâ’nın sonu nasıl oldu:
Ömer Çelik Tefsiri
Kasas suresi 42 ayeti anlamı - okunuşu
Bu dünyada onların ardına lâneti taktık. Kıyâmet günü de Rabbin merhametinden büsbütün mahrum kalacak ve en çirkin suratlı kimseler olacaklardır.
Mokhtasar tefsiri
Onlara, bu dünyadaki cezalarına ek olarak bir utanç ve sürgün ekledik. Onlar, kıyamet günü de ayıplanmış ve Allah Teâlâ’nın rahmetinden uzak kılınmış kimseler arasında olacaklardır.
Ali Fikri Yavuz
Hem kendilerine, bu dünyada, arkalarından bir lânet yağdırmaktayız, hem de kıyamet gününde onlar yüzleri çirkin olanlardandırlar
İngilizce - Sahih International
And We caused to overtake them in this world a curse, and on the Day of Resurrection they will be of the despised.
Kasas suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve şu dünyada artlarından lanet ettik onlara ve kıyamet günü de onlar, çirkin bir azaba uğrayanlara katılacaklar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Bu dünyada onlara lə’nət damğası vurduq (hamı onlara lə’nət oxuyar), qiyamət günü isə onlar çirkin (iyrənc, Allahın rəhmətindən kənar edilmiş) kimsələr olacaqlar.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Bu dünyada arkalarına lanet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.
Kasas suresi (Al-Qasas) 42 ayeti arapça okunuşu
﴿وَأَتْبَعْنَاهُمْ فِي هَٰذِهِ الدُّنْيَا لَعْنَةً ۖ وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ هُم مِّنَ الْمَقْبُوحِينَ﴾
[ القصص: 42]
وأتبعناهم في هذه الدنيا لعنة ويوم القيامة هم من المقبوحين
سورة: القصص - آية: ( 42 ) - جزء: ( 20 ) - صفحة: ( 390 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak
- Düşman milleti kovalamakta gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da sizin çektiğiniz gibi
- Baskınımıza uğradıklarında, sözleri, "Gerçekten biz haksızdık" demekten ibaret kalmıştır.
- Onlar: "Haşa; Seni bırakıp başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat Sen onlara ve babalarına nimetler
- Canları boğarcasına şiddetle çekip alanlara and olsun,
- Fitne kalmayıp, yalnız Allah'ın dini kalana kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse bilsinler ki Allah onların
- "Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.
- Doğrusu suçlulara böyle yaparız.
- Şöyle derler: "Vay bize! İşte bu ceza günüdür."
- Bu, bir de inkarlarından, Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalarından ve: "Meryem oğlu İsa Mesih'i, Allah'ın
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kasas indirin:
Kasas Suresi mp3 : Kasas suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler