Ankebut suresi 42. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ankebut suresi 42 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ankebut suresi - Al-Ankabut aya 42 (The Spider).
  
   

﴿اِنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا يَدْعُونَ مِنْ دُونِه۪ مِنْ شَيْءٍۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ ﴾ [العنكبوت: 42]

ayet arapça & türkçe okunuşu

İnna(A)llâhe ya’lemu mâ yed’ûne min dûnihi min şey-/(in)(c) vehuve-l’azîzu-lhakîm(u) [Ankebut: 42]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Doğrusu Allah, Kendini bırakıp da yalvardıkları şeyi bilir. O güçlüdür, Hakim'dir. [Ankebut: 42]


Ankebut Suresi 42. ayet tefsiri

Örümcek misâli, Allah’ı bırakıp da başka dostlar, sığınacak başka yerler arayan kişilerin yaptıkları bu işin zayıf, temelsiz ve çürüklüğünü ortaya koyar. Buna göre nasıl ki,  örümceğin ördüğü ağ, kendisine sığındığı yuva, dayanıksızlık, gevşeklik ve çürüklük bakımından son derece dirençsiz ve zayıf ise, işte bunun gibi, Allah’ı bırakarak başkasını dost, melce, sığınak edinenlerin dayanak ve istinatgâhları da, o denli zayıf, cılız ve zevâle mahkumdur.

Âyette geçen ve “ yuva ” diye tercüme ettiğimiz “ beyt ” kelimesi mûcizevî bir şekilde örümceğin âile hayatını da çağrıştırmaktadır. Gerçekten bu açıdan da yuvaların en zayıfı örümceğin yuvasıdır. Çünkü örümcek, hayvanlar âleminde âile bağları en zayıf olan hayvandır. Dişi örümceğin çiftleştikten sonra yaptığı ilk iş, eşini yemektir. Fakat kendisi de uzun bir ömür sürmez; evlatlarının yumurtadan çıktığını göremeden ölür. Yumurtalardan ilk çıkan ise, henüz çıkmamış olanları yer. Böylece, ana-baba ve evlatlar arasındaki bütün bağları ölümcül ilişkilerden ibaret olan bir yuvanın zayıflığını düşünün, düşünebilirseniz! Sonra da, Allah’ın rahmetinden başka kapı arayanların içinde bulunduğu içler acısı durumu bununla kıyaslayın. ( Kandemir ve diğerleri, II, 1387 )

Bu benzetme, zâhirdeki mânasının yanı sıra bir başka önemli gerçeğe de işaret eder. Bir örümceğin yuvası pek çok ince tellerden oluşur ve o bir ağdır. Sinek gibi zayıf varlıklar gelip o ağa takılır. Dolayısıyla, nasıl örümcek o ağla sinekleri avlıyorsa, Allah’ın dininden başka düzenler kuranlar, nefsinin kötü arzularına yenik düşmüş zayıf iradeli kimseleri çok rahat bir şekilde o düzenlerinin çok sayıdaki ağlarından birine takabilirler. Bu ağlar, rahata düşkünlüktür, nefsin kötü arzularına kul köle olmaktır, bencilliktir, korkudur… ( Ünal, s. 879 )

Âyette “ Allah’tan başka ilâhlar edinenler ” denilmeyip, “ Allah’tan başka evliyâ: dostlar, yardımcılar edinenler ” denilmesi, yalnız açık şirki değil, gizli şirki de iptâle işaret içindir. Çünkü başkasına gösteriş olsun diye Allah’a ibâdet eden, Allah’tan başkasını dost edinmiş olur. Bunun durumu da yine, ördüğü ağı ev edinen örümceğin durumu gibidir. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXV, 68 )

Bu temsil bir yönden de, Allah’ın dışındaki varlıkların güçlerinin gerçek durumunu canlandırmaktadır. Bu güçler Allah’ın gücü yanında basit hatta hiç değerindedirler. Çünkü bunları yaratan, zayıflıklarını bilen, bunları dilediği yerde dilediği şekilde kullanan Allah’tır. O’nun izni olmadan bunların herhangi bir şey yapmaları mümkün değildir. Hatta O’nun izni olmadan bir yaprak bile kıpırdayamaz. Bu yegane güce inancı ve itimadı olmayanlar, ister fert, ister toplum, ister devlet olsun diğer güçlere sığınırlar. Bunlar ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar Allah Teâlâ’nın gücü yanında bir örümceğin evi kadar basit, cılız, çürümüş ve değersizdirler. İşte bu asıl gücü unutanlar, hangi güce sığınırlarsa sığınsınlar, bir örümcek evine sığınmaktadırlar. Zira yeryüzünde Allah’ın gücünden başka bir güç, O’nun himayesinden başka bir himaye yoktur. Gerçek bir sebep ve hikmete uygun olarak, şaşmaz kanunlara bağlı mükemmel bir sistem hâlinde yarattığı gökler ve yer, O’nun bu sonsuz kudretinin açık şâhididir. Fakat verilen misalleri anlamak ve oradan gerekli dersi çıkarmak için ilim ve irfan lâzım geldiği gibi, gökler ve yerin yaratılışını derinden tefekkür ederek Allah’ın yüceliğini idrâk için de iman lâzımdır. İşte Kur’ân-ı Kerîm, mü’minlerin ruhuna böyle bir Allah ve tevhid gerçeğini yerleştirmeğe çalışır. Böylece bu gerçek, onların gönüllerinde yer eder, iliklerine işler ve ruhlarına silinmeyecek şekilde nakşolunur. Allah’ın kudretinin yegâne kudret; O’nun dostluğunun yegane dostluk olduğu şuuruna erer, bu şuurla yaşar ve bu manevî kuvvetle düşmanlarına karşı muvaffak olurlar.

Mü’min gönüllere bu hakîkati nakşetmenin ve onları rûhen terakki ettirmenin yolu ise Allah’ın kelâmını mânasına nüfûz ederek okumak ve namazı dosdoğru kılmaktır :


Ömer Çelik Tefsiri
Ankebut suresi Diyanet

Ankebut'den 42 Ayeti'ni dinle


Ankebut suresi 42 ayeti anlamı - okunuşu

Şüphesiz Allah, onların kendisinden başka nelere el açıp yalvarmakta olduklarını çok iyi bilmektedir. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.


Mokhtasar tefsiri

Şüphesiz Allah -Subhanehu ve Teâlâ-, onların kendisi dışında nelere ibadet ettiklerini elbette biliyor. Bundan hiçbir şey O`na gizli kalmaz. O, hiçbir şeyin kendisine galip gelemeyeceği kadar güçlü olan; yaratmasında, takdirinde ve düzeninde hikmet sahibidir.


Ali Fikri Yavuz

Onların Allah’dan başka hangi şeylere taptıklarını şübhesiz ki Allah biliyor. O, Azîz’dir= her şeye galibdir, Hakîm’dir= hükmünde hikmet sahibidir


İngilizce - Sahih International


Indeed, Allah knows whatever thing they call upon other than Him. And He is the Exalted in Might, the Wise.

Ankebut suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Şüphe yok ki Allah, kendisinden başka neye tapıyorlarsa hepsini bilir ve odur üstün, hüküm ve hikmet sahibi.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Şübhəsiz ki, Allah onların Allahı qoyub nəyə ibadət etdiklərini bilir. O, yenilməz qüvvət sahibi, hikmət sahibidir!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Allah, onlar'ın kendisini bırakıp da hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz bilir. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.

Ankebut suresi (Al-Ankabut) 42 ayeti arapça okunuşu

﴿إِنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا يَدْعُونَ مِن دُونِهِ مِن شَيْءٍ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
[ العنكبوت: 42]

innel lahe yalemü ma yedune min dunihi min şey' ve hüvel azizül hakim

إن الله يعلم ما يدعون من دونه من شيء وهو العزيز الحكيم

سورة: العنكبوت - آية: ( 42 )  - جزء: ( 20 )  -  صفحة: ( 401 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: "Rabbinizin sizi bu ağaçtan menetmesi melek olmanız
  2. O'nu, gök gürlemesi hamd ile, melekler de korkularından tesbih ederler. Onlar pek kuvvetli olan Allah
  3. Eğer sana Allah'ın bol nimeti ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir takımı seni sapıtmaya çalışırdı. Halbuki
  4. Biz onlara acısak ve başlarındaki sıkıntıyı gidersek bile, azgınlıkları içinde bocalayıp kalırlar.
  5. O, Peygamberi doğrulamamış, namaz kılmamış, ama yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da salına salına kendinden yana
  6. Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
  7. Öyleyse Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz nura, Kuran'a inanın; Allah işlediklerinizden haberdardır.
  8. Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Allah dilediğini temize çıkarır ve kendilerine kıl kadar haksızlık yapmaz.
  9. And olsun ki, peygamberlerin kıssalarında, aklı olanlar için ibretler vardır. Kuran uydurulabilen bir söz değildir.
  10. De ki: "Bu Kuran büyük bir haberdir, ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz."

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ankebut indirin:

Ankebut Suresi mp3 : Ankebut suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ankebut Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ankebut Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ankebut Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ankebut Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ankebut Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ankebut Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ankebut Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ankebut Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ankebut Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ankebut Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ankebut Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ankebut Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ankebut Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ankebut Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ankebut Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, August 14, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler