Fatır suresi 42. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاَقْسَمُوا بِاللّٰهِ جَهْدَ اَيْمَانِهِمْ لَئِنْ جَٓاءَهُمْ نَذ۪يرٌ لَيَكُونُنَّ اَهْدٰى مِنْ اِحْدَى الْاُمَمِۚ فَلَمَّا جَٓاءَهُمْ نَذ۪يرٌ مَا زَادَهُمْ اِلَّا نُفُورًاۙ ﴾ [فاطر: 42]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeaksemû bi(A)llâhi cehde eymânihim le-in câehum neżîrun leyekûnunne ehdâ min ihdâ-l-umem(i)(s) felemmâ câehum neżîrun mâ zâdehum illâ nufûrâ(n) [Fatır: 42]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Kendilerine bir uyarıcı gelince, ümmetler içinde en doğru yolda gidenlerden biri olacaklarına, and olsun ki, bütün güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi; fakat kendilerine uyarıcının gelmesi, yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü düzen kurmak ile uğraştıklarından sadece nefretlerini arttırdı. Oysa pis pis kurulan kötü tuzağa ancak sahibi düşer. Öncekilere uygulanagelen yasayı görmezler mi? Sen Allah'ın yasasında bir değişiklik bulamazsın. Sen Allah'ın yasasında bir başkalaşma da bulamazsın. [Fatır: 42]
Fatır Suresi 42. ayet tefsiri
Mekke müşrikleri, Peygamberimiz ( s.a.s. ) henüz gönderilmeden önce, Ehl-i kitap olan yahudi ve Hristiyanların durumlarını da iç açıcı görmediklerinden, kendilerine gerçek bir peygamber gönderildiği takdirde onu asla inkâr etmeyeceklerine ve onun getireceği tâlimatlara, geçmiş ümmetlere nazaran çok daha fazla sahip çıkacaklarına yemin ediyorlardı. ( bk. En‘âm 6/156-157 ) Fakat Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ), peygamberliğini ilan edince ondan süratle uzaklaştılar. Bunun sebebi ise, Allah Resûlü ( s.a.s. )’in getirdiği tâlimatların onların nefsânî arzularına uymaması ve dünyevi menfaatleriyle çatışması idi. Çünkü Kur’an onları dürüstlüğe, doğruluğa, tevazua, Allah ve Rasûlü’ne itaate, mahlukata karşı şefkat ve merhamete davet ediyordu. Onlar ise tüm bu ahlâkî faziletlerin aksine büyüklük taslıyorlar, insanları, hele yetim ve köleleri küçük görüyorlar, işlerine geldiği gibi haince planlar yapıyorlardı. Hâsılı Peygamberin mesajı ile onların arzuları arasında âdeta kan ve doku uyuşmazlığı vardı. Bu sebeple onlar yemin ettikleri gibi Peygamber’e inanacakları yerde onu reddettiler, davetini engellemek için sinsi tuzaklar kurdular ve onu öldürmek için suikastlar düzenlediler. Onlar yaptıkları bu kötülükler yüzünden daha önceki sapık milletlerin yoluna girmiş oldular. Dolayısıyla öncekilerin başına gelen felâket ve cezaların, kendi başlarına da gelmesine zemin hazırlamış oldular. Çünkü Allah’ın toplumlar için koymuş olduğu değişmez kanunu, bu neticeyi gerekli kılmaktadır:
“ Zâlim yine bir zulme giriftâr olur âhir,
Elbette olur ev yıkanın hânesi vîrân. ” ( Ziyâ Paşa )
“ Başkalarına zulmeden kişi, sonunda kendisi de elbet bir zulme uğrar. Başkasının evini yıkanın bir gün kendi evi de vîrân olacaktır. ”
İnkârcıların fenâ akıbetlerini görme, Allah’ın kudretini tanıma ve böylece gerçeği idrak etme açısından önceki kavimlerin ibretli kıssaları büyük ehemmiyet arz eder:Ömer Çelik Tefsiri
Fatır suresi 42 ayeti anlamı - okunuşu
Müşrikler, kendilerine bir uyarıcı geldiği takdirde, doğru yola uymada, önceki ümmetlerden daha ileride olacaklarına dâir Allah’a var güçleriyle yemin ediyorlardı. Fakat kendilerine bekledikleri uyarıcı gelince, bu onların doğru yoldan daha da uzaklaşmalarına sebep oldu.
Mokhtasar tefsiri
Yalanlayan bu kâfirler; kendilerini Allah`ın azabı ile uyaracak bir uyarıcı peygamber gelirse, Yahudilerden, Hristiyanlardan ve diğerlerinden daha çok doğru yolda olacaklarına ve ona tabi olacaklarına dair bütün güçleriyle Allah adına büyük bir yemin etmişlerdi. Fakat kendilerine Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- Allah`ın azabı ile korkutmak üzere peygamber olarak gelince, bu onların batıla bağlanıp haktan uzaklaşmalarından başka bir şeyi arttırmadı. Onlar; kendilerinden öncekilerden daha çok doğru yolda olacaklarına dair bütün güçleri ile ettikleri yeminlerini yerine getirmediler.
Ali Fikri Yavuz
(Mekke kâfirleri, Hz. Peygamber gelmeden önce) yeminlerinin en kuvvetlisi ile Allah’a yemin etmişlerdi ki, kendilerine azab ile korkutan bir peygamber gelirse, muhakkak (yahudi ve hristiyan) milletlerinin herhangi birinden daha çabuk doğru yolu bulacaklar. Fakat, kendilerine azap ile korkutan bir peygamber (Hz. Muhammed Aleyhisselâtü vesselâm) geldiği zaman, onlara, ancak hakdan uzaklaşmayı artırdı
İngilizce - Sahih International
And they swore by Allah their strongest oaths that if a warner came to them, they would be more guided than [any] one of the [previous] nations. But when a warner came to them, it did not increase them except in aversion.
Fatır suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve bütün kuvvetleriyle adamakıllı ant içtiler Allah adına, onlara bir korkutucu gelirse ümmetler arasında doğru yolu bulan en mükemmel bir ümmet olacağız diye; fakat onlara korkutucu gelince de bu, ancak onların uzaklaşmalarını sağladı.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Məkkə müşrikləri) özlərinə (Allahın əzabı ilə) qorxudan bir peyğəmbər gələcəyi təqdirdə (yəhudi, xaçpərəst və başqaları kimi) hər hansı ümmətdən daha artıq doğru yolda olacaqları barədə Allaha çox möhkəm and içmişdilər. Amma onlara belə bir peyğəmbər (Muhəmməd əleyhissəlam) gəldikdə bu ancaq onların nifrətini artırdı (haqq yoldan daha da uzaqlaşdılar).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kendilerine bir uyarıcı (peygamber) gelirse, herhangi bir milletten daha çok doğru yolda olacaklarına dair bütün güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi. Fakat onlara uyarıcı (Muhammed) gelince, bu, onların haktan uzaklaşmalarından başka bir şeyi arttırmadı.
Fatır suresi (Fatir) 42 ayeti arapça okunuşu
﴿وَأَقْسَمُوا بِاللَّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ لَئِن جَاءَهُمْ نَذِيرٌ لَّيَكُونُنَّ أَهْدَىٰ مِنْ إِحْدَى الْأُمَمِ ۖ فَلَمَّا جَاءَهُمْ نَذِيرٌ مَّا زَادَهُمْ إِلَّا نُفُورًا﴾
[ فاطر: 42]
وأقسموا بالله جهد أيمانهم لئن جاءهم نذير ليكونن أهدى من إحدى الأمم فلما جاءهم نذير ما زادهم إلا نفورا
سورة: فاطر - آية: ( 42 ) - جزء: ( 22 ) - صفحة: ( 439 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlar oturup, kardeşleri için: "Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi" dediler. De ki: "Eğer doğru sözlü iseniz,
- Bunlara benzer daha başkaları da vardır...
- Düşünmüyorlar mı ki, arkadaşları olan peygamberde deliliğin eseri yoktur. O ancak açıkça uyaran bir kimsedir.
- Hükümdar: "Onu bana getirin, yanıma alayım" dedi. Onunla konuşunca: "Bugün senin yanımızda önemli bir yerin
- Geceleyin O'na secde et; O'nu geceleri uzun uzun tesbih et.
- Allah'ın Peygamber'e farz kıldığı şeylerde ona bir güçlük yoktur. Bu, Allah'ın öteden beri, gelmiş geçmişlere
- Kocasının yalancılardan olduğuna Allah'ı dört defa şahit tutması, cezayı kadından savar. Beşincisinde, kocası doğrulardan ise
- O, yaratıp şekil vermiştir.
- Mısır'da onu satın alan kimse karısına: "Ona güzel bak, belki bize faydası olur yahut ta
- O gün, herkesin kendine yeter derdi vardır.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Fatır indirin:
Fatır Suresi mp3 : Fatır suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler