Kehf suresi 44. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿هُنَالِكَ الْوَلَايَةُ لِلّٰهِ الْحَقِّۜ هُوَ خَيْرٌ ثَوَابًا وَخَيْرٌ عُقْبًا۟ ﴾ [الكهف: 44]
ayet arapça & türkçe okunuşuHunâlike-lvelâyetu li(A)llâhi-lhakk(i)(c) huve ḣayrun śevâben ve ḣayrun ‘ukbâ(n) [Kehf: 44]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İşte burada kudret ve hakimiyet, varlığı gerçek olan Allah'ındır. Mükafatlandırma bakımından hayırlı olan da, sonuçlandırma yönünden hayırlı olan da O'dur. [Kehf: 44]
Kehf Suresi 44. ayet tefsiri
Beşinci ve son safhada, yok yere kendisine meydan okunan mü’minin duasının Allah Teâlâ tarafından kabul edildiği; birinci safhada özellikleri ve güzellikleri anlatılan iki bahçenin ve bunların gururlu sahibinin pek hazin bir akibete uğradığı görülür:
O inkarcı nankör adamın bütün serveti istilaya uğruyor. Bahçeleri; içlerindeki üzüm bağları, hurmalıklar, meyveler, sebzeler ve bütün ürünleri tamamen yok oluyor. Sağlam ve işe yarayacak bir şey kalmıyor. Çardakları hep yere düşüyor, yıkılıp parçalanıyor. Şimdi bu hazîn manzaranın yanı başında perişan bir halde inleyen bahçe sahibi dikkatleri çekmektedir: Kaybolan malına ve yok olan emeğine üzülüyor, yanıyor, hayıflanıyor, ellerini ovuşturuyor. Allah’a şirk koştuğundan ötürü: “ N’olaydı, Rabbime hiçbir şeyi ortak kılmayaydım ” diyerek pişmanlığını dile getiriyor. Şu anda O’nun birliğini, tek rab ve tek ilah olduğunu kabul ediyor. Allah’a inanıp O’na güvenmenin dışında bir güç aradığı ve onunla izzet bulmağa çalıştığı için pişman oluyor ve iş işten geçtikten sonra Allah’a sığınıyor.
Şâir ne güzel söyler:
“ Mâl ü mülke olma mağrûr, deme var mı ben gibi!
Bir muhâlif yel eser, savurur harman gibi… ”
Mühim olan böyle bir kötü âkıbete uğramadan uyanabilmektir. İş olup bittikten sonra pişmanlığın faydası yoktur. Dolayısıyla artık bu noktada o bahçe sahibine Allah’tan başka yardım edecek kimse bulunamamış; kendi kendini de Allah’ın azabından kurtaramamıştır.
Bu örnekle, iman edenle etmeyen kimsenin rûhî durumları ortaya konulur. Allah’a imanın insan rûhuna verdiği huzur ve emniyet; imansızlığın da ruhta meydana getirdiği huzursuzluk ve güvensizlik anlatılır. Bir bakıma Mekke’li zengin müşriklerle fakir müslümanların ruh halleri tasvir edilir. Fakir insanlarla beraber oturmaya tenezzül etmeyen o bedbahtların tavırlarını kınayan ve Peygamberimiz ( s.a.s. )’e onların isteklerine uymamasını emreden âyetlerden sonra bu zengin, mal sahibi müşrik ile fakir, aile efradı az olan müslümanın misalinin anlatılması çok mânidar olup, müşriklere, âkıbetlerinin, o bahçe sahibi zenginin feci âkıbetine benzeyeceği ikazında bulunmaktadır.
Kâfirlerin taparcasına sevdikleri ve hiç yok olmayacağını sandıkları dünya hayatının misali şöyledir:
Ömer Çelik Tefsiri
Kehf suresi 44 ayeti anlamı - okunuşu
İşte orada yardım ve dostluk, hakkın tâ kendisi olan Allah’a aittir. En güzel mükâfatı veren de O’dur, en güzel sonucu nasip eden de!
Mokhtasar tefsiri
İşte bu makamda yardım etmek yalnız Allah`a aittir. O, Allah -Subhânehu ve Teâlâ- Mümin olan veli kullarına sevap verme bakımından çok hayırlıdır. Yüce Allah bu kulları için sevabı kat kat verir ve en güzel akıbeti hazırlar.
Ali Fikri Yavuz
İşte bu halde, yardım ve hâkimiyyet, hak olan Allah’a mahsustur. O, mükâfatça da hayırlıdır, âkıbetçe de hayırlıdır
İngilizce - Sahih International
There the authority is [completely] for Allah, the Truth. He is best in reward and best in outcome.
Kehf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İşte bu makamda yardım ve nusret, ancak Allah'ındır ve ona itaat, hem mükafat bakımından daha hayılıdır, hem son bakımından daha hayırlı.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Belə bir vəziyyətdə kömək göstərmək (və ya hökm,) ancaq haqq olan Allaha məxsusdur. Mükafat verməkdə də, aqibət qismət etməkdə də ən xeyirlisi Odur.
Kuran Araştırmaları Vakfı
İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah'a mahsustur. Mükafatı en iyi olan O, en güzel akıbeti veren yine O'dur.
Kehf suresi (Al-Kahf) 44 ayeti arapça okunuşu
﴿هُنَالِكَ الْوَلَايَةُ لِلَّهِ الْحَقِّ ۚ هُوَ خَيْرٌ ثَوَابًا وَخَيْرٌ عُقْبًا﴾
[ الكهف: 44]
هنالك الولاية لله الحق هو خير ثوابا وخير عقبا
سورة: الكهف - آية: ( 44 ) - جزء: ( 15 ) - صفحة: ( 298 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Kendilerine ilim geldikten sonra ayrılığa düşmeleri, ancak, birbirini çekememekten oldu. Eğer belirli bir süre için
- Böylece ikisi de Allah' a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alnı üzerine yatırınca Biz: "Ey İbrahim!
- Onlar Allah'ı bırakıp da O'nun, haklarında hiçbir delil indirmediği, kendilerinde de bir bilgi olmayan şeylere
- "Bu iddiada samimi iseniz, bu azabın gerçekleşmesi ne zamandır? söyle" derler.
- O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Zevcesi olmadan nasıl çocuğu olabilir? Oysa her şeyi O
- Ama amel defteri kendisine arkasından verilen kimse: "Mahvoldum" diye bağırır ve çılgın alevli cehenneme girer.
- Bu iki denizden de inci ve mercan çıkar.
- Bu, senden önce gönderdiğimiz peygamberlerimize de uyguladığımız yasadır. Sen bizim yasamızda değişiklik bulamazsın.
- Sıra Sıra duran ve önlerindekini sürdükçe süren ve Allah'ı andıkça anan meleklere and olsun ki,
- "Babacığım! Şeytana tapma, çünkü şeytan Rahman'a baş kaldırmıştır"
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kehf indirin:
Kehf Suresi mp3 : Kehf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler