Bakara suresi 62. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Bakara suresi 62 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Bakara suresi - Al-Baqarah aya 62 (The Cow).
  
   

﴿اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَالَّذ۪ينَ هَادُوا وَالنَّصَارٰى وَالصَّابِـ۪ٔينَ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۖ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ ﴾ [البقرة: 62]

ayet arapça & türkçe okunuşu

İnne-lleżîne âmenû velleżîne hâdû ve-nnesârâ ve-ssâbi-îne men âmene bi(A)llâhi velyevmi-l-âḣiri ve’amile sâlihan felehum ecruhum ‘inde rabbihim velâ ḣavfun ‘aleyhim velâ hum yahzenûn(e) [Bakara: 62]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Şüphesiz, inananlar, Yahudi olanlar, Hıristiyanlar ve Sabiilerden Allah'a ve ahiret gününe inanıp yararlı iş yapanların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlar için artık korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir. [Bakara: 62]


Bakara Suresi 62. ayet tefsiri

Âyetin nüzûl sebebi olarak rivayet edilen hâdise şöyledir: Ashâb-ı kirâmdan Selmân-ı Fârisî, önce Hristiyan iken Medine’ye geldikten sonra müslüman olmuştur. Bir defasında Peygamberimiz ( s.a.s. )’e, kendileriyle arkadaşlık yaptığı Hristiyanların amellerinden, hal ve davranışlarından bahsedince Efendimiz: “ Onlar İslâm dini üzere ölmediler ” buyurmuştu. Bunu duyan Hz. Selman son derece üzülmüş ve dünyası kararmıştır. Sonra Efendimiz’e tekrar tanıdığı bir kısım Hristiyanların dini gayretlerini ifade etmeye çalışmıştı. Bunun üzerine bu âyet nâzil oldu. Ardından Allah Resûlü ( s.a.s. ) Selmân’ı çağırıp şöyle buyurdu: “ Bu âyet senin arkadaşların hakkında indi. Kim benim peygamber olarak geldiğimi işitmeden önce İsa’nın dini ve İslâm üzere ölürse o hayırdadır. Fakat bugün kim beni iştir de bana iman etmezse o da helak olmuştur. ” ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, I, 461 )

Kur’ân-ı Kerîm’in çeşitli açıklamalarına göre ilk peygamber Hz. Âdem’den son peygamber Hz. Muhammed ( s.a.s. ) Efendimiz’e kadar bütün insanlar, cennete girebilmek için -haberleri olmak şartıyla- kendi dönemlerinde gönderilen peygambere inanmak ve onun getirdiği ilâhî mesaja kulak vermek mecbûriyetindedirler. Varlığından haberdar olup bile bile inkâr yolunu tercih edenlerin âhirette kurtuluşları mümkün değildir. Hz. Âdem ve zürriyeti yeryüzüne indirildiğinde kendilerine hitâben gelen:

“ Hepiniz oradan inin! Benden bir doğru yol rehberi gelir de kim benim o doğru yol rehberime uyarsa, onlara hiçbir korku yoktur, onlar asla üzülmeyeceklerdir. İnkâra saplanıp âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir ve orada ebedî kalacaklardır ” ( Bakara 2/38-39 ) buyruğu, bu hakikati dile getirmektedir.

Dolayısıyla ister yahudi, ister Hristiyan, ister sabiî[ 1 ] hangi din ve milletten olursa olsun, her bir fert, yaşadığı dönemdeki Peygamber ve kitaba ve onların öğrettiği iman esaslarına -ki bunların başında Allah’a ve âhirete iman gelmektedir- inanmalı ve o imanın gerektirdiği çerçevede sâlih amellerle bir ömür sürmelidir. Son Peygamber Hz. Muhammed ( s.a.s. ) gönderildikten ve ona Kur’ân-ı Kerîm indirilmeye başlandıktan sonra ise, önceki peygamberler ve ilâhî kitaplarla birlikte bunlara da iman kesinlikle şarttır. Kur’an, kendisinin doğru yol rehberi olduğu ve felâha ereceklerini müjdelediği müttakîleri: “ Onlar, hem sana indirilene hem de senden önce indirilenlere iman ederler. Âhiret gününe ise yakînen inanırlar ” ( Bakara 2/4 ) şeklinde tavsif etmektedir. Yine Kur’an, uzun bir dinî geleneğin varisleri olan İsrâiloğulları’na seslenirken de kurtuluş için Hz. Muhammed ( s.a.s. ) ve Kur’an’a imanın zaruri olduğunu beyân sadedinde:

“ Ey İsrâiloğulları! Size verdiğim nimetimi hatırlayın, bana olan sözünüzü tutun ki, ben de size olan sözümü tutayım. Bir de benden, yalnızca benden korkun! Elinizdeki Tevrat’ı doğrulayıcı olarak indirdiğim Kur’an’a inanın. Onu ilk inkâr eden siz olmayın… ” ( Bakara 2/40-41 ) buyurur. O halde Peygamber Efendimiz’in bisetinden sonra, neye ne şekilde inanırlarsa inansınlar, onu inkâr edenlerin makbul bir iman sahibi olmaları mümkün değildir. Bu hususta Allah Resûlü ( s.a.s. ) şöyle buyurur:

“ Muhammed’in nefsini kudret eliyle tutan Zât’a yemîn ederim ki, ister yahudi ister Hristiyan olsun bu ümmetten her kim beni işitir, sonra da bana gönderilene inanmadan ölürse mutlaka cehennem ehlinden olacaktır. ” ( Müslim, İman 240 )

Yahyâ b. Ca‘de’den rivayete göre ashâb-ı kirâmdan bazı kimseler, yahudilerden duyarak bir kürek kemiğine yazmış oldukları bazı yazıları Peygamberimiz ( s.a.s. )’e getirmişlerdi. Allah Resûlü ( s.a.s. ) onlara baktı, onları yere bıraktı ve:

“ Kendi peygamberlerinin getirmiş olduğundan, başkalarına gelmiş olan peygamberlerin getirmiş olduklarına veya kitaplarından başka bir kitaba meylederek onlara rağbet etmeleri bir kavmin sapıklığına ve aptallığına yeter alâmettir ” buyurdu. Bunun üzerine Hem, kendilerine okunan bu Kitâb’ı sana indiriyor olmamız onlara mûcize olarak yeterli değil mi? Hiç şüphesiz bunda iman eden bir toplum için elbette bir rahmet ve öğüt vardır ( Ankebût 29/51 ) âyet-i kerîmesi nâzil olmuştur. ( Dârimî, Mukaddime 42; Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXI, 6 )

Hâsılı Peygamber Efendimiz’in bisetinden kıyamete kadar bütün insanlar, Kur’an’ın tâlim ettiği şekilde diğer iman esaslarıyla birlikte Allah’a ve âhiret gününe gerçek mânada iman eder, sâlih ameller işler ve ölünceye kadar bunda sebât ederlerse uhrevî mükâfata ererler, kendilerine korku ve hüzün dokunmayacak bahtiyarlardan olurlar. Bu âyette, İslâm dininin davet ve hidâyetinin herkese şâmil olduğuna dair açık delil bulunmaktadır.

Nitekim İsrâioğulları’ndan alınan şu söz de bu çerçevede değerlendirilebilir:


[ 1 ] “ Yahudi ” kelimesi, Hz. Ya‘kûb’un on iki oğlundan dördüncüsü olan “ Yahuda ”dan gelmektedir. İsrâiloğulları zamanla bu isme izafeten “ yahudiler ” diye zikredilmeye başlamışlardır. Hıristiyanlar, Hz. İsa’nın doğduğu yerin ismi olan “ Nâsıra ”dan dolayı, ona nispetle “ Nasrânî ” ve bunun çoğulu olarak “ Nasârâ ” olarak isimlendirilmişlerdir. “ Sâbiî ”, “ vaftiz olmak, suya dalıp yıkanmak ” mânasından geldiği söylenmektedir. Bu kelime, Sâbiîlerin en belirgin özelliği olan akarsuya dalıp çıkmak suretiyle vaftiz olmalarını ifade etmektedir. ( bk. Kur’an Yolu, I, 134 ) Sâbiîlere “ ne yahudi ne Hristiyan hiçbir dini olmayan ”, “ Lâ ilâhe ilallah sözünden başka hiçbir amelleri, kitap ve peygamberleri olmayan ”, meleklere tapan” grup şeklinde farklı mânalar da verilmiştir. ( bk. Taberî, Câmi‘u’l-beyân, I, 455-456 )


Ömer Çelik Tefsiri
Bakara suresi Diyanet

Bakara'den 62 Ayeti'ni dinle


Bakara suresi 62 ayeti anlamı - okunuşu

Sözde iman edenlerden, yahudilerden, Hristiyanlardan ve sabiîlerden kim Allah’a ve âhiret gününe inanıp sâlih amel işlerse, işte onların Rableri yanında mükâfatları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzûn da olmayacaklardır.


Mokhtasar tefsiri

Şüphesiz ki bu ümmetten, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-`in gönderilmesinden önce geçmiş ümmetlerden; Yahudi, Hristiyan ve Sabiiler`den (onlar bazı peygamberlere tabi olmuş, Allah`a ve ahiret gününe iman etmiş bir topluluktur) kim iman ederse, mükâfatları Rableri katındadır. Yönelmiş oldukları ahiret hayatında onlar için bir korku yoktur. Dünyada kaçırdıklarından dolayı da üzülmeyeceklerdir.


Ali Fikri Yavuz

Şüphe yok ki, daha önce peygamberlere imân edenler, Mûsa dinini kabul eden Yahûdiler, Hristiyanlar ve her dinden bir şey alıp meleklere tapanlar (var ya), bunlardan her kim, Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve Hazreti Peygamberin şeriatı üzerine salih bir âmel işlerse, elbette bunların Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun olacak değillerdir


İngilizce - Sahih International


Indeed, those who believed and those who were Jews or Christians or Sabeans [before Prophet Muhammad] - those [among them] who believed in Allah and the Last Day and did righteousness - will have their reward with their Lord, and no fear will there be concerning them, nor will they grieve.

Bakara suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Şüphe yok ki insanlarla Yahudi olanlardan, Nasranilerden, Sabiilerden, Allah'a ve son güne inanan ve iyi işler gören kimselere, Rableri katında ecir var. Onlar için ne korku vardır, ne hüzün.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


İman gətirənlərdən (müsəlmanlardan), musavi (yəhudi), isəvi (xristian) və sabiilərdən Allaha, axirət gününə (sədaqətlə) inanıb yaxşı iş görənlərin mükafatları Rəbbinin yanındadır. (Qiyamət günü) onların nə bir qorxusu olar, nə də onlar bir qəm-qüssə görərlər.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Şüphesiz iman edenler; yani yahudilerden, hıristiyanlardan ve sabiilerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp salih amel işleyenler için Rableri katında mükafatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.

Bakara suresi (Al-Baqarah) 62 ayeti arapça okunuşu

﴿إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالنَّصَارَىٰ وَالصَّابِئِينَ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ﴾
[ البقرة: 62]

innellezine amenu vellezine hadu vennesara vessabi'ine men amene billahi velyevmil 'ahiri veamile salihan felehüm ecruhüm inde rabbihim vela havfün aleyhim vela hüm yahzenun

إن الذين آمنوا والذين هادوا والنصارى والصابئين من آمن بالله واليوم الآخر وعمل صالحا فلهم أجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

سورة: البقرة - آية: ( 62 )  - جزء: ( 1 )  -  صفحة: ( 10 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Siz, insanlar için ortaya çıkarılan, doğruluğu emreden, fenalıktan alıkoyan, Allah'a inanan hayırlı bir ümmetsiniz. Kitap
  2. İnanıp hicret eden, Allah yolunda savaşanlar ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte onlar gerçekten
  3. Onlar, Rahman olan Allah'ın kulları melekleri de dişi saydılar. Yaratılışlarını mı görmüşler? Onların bu şahidlikleri
  4. Düşman topluluğunun içine dalanlara ki:
  5. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tuttuğum kıyamet mutlaka gelecektir.
  6. And olsun ki, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yeryüzüne ancak iyi kullarımın mirasçı olduğunu yazmıştık.
  7. Onun gelirleri de vardı. Bu yüzden, arkadaşiyle konuşurken: "Ben malca senden zengin, nüfusça da senden
  8. Doğrusu inkar edenler, hep yalanlayagelmişlerdir.
  9. Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler.
  10. Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Bakara indirin:

Bakara Suresi mp3 : Bakara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Bakara Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Bakara Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Bakara Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Bakara Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Bakara Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Bakara Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Bakara Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Bakara Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Bakara Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Bakara Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Bakara Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Bakara Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Bakara Suresi Al Hosary
Al Hosary
Bakara Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Bakara Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, December 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler