Sebe suresi 47. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Sebe suresi 47 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Sebe suresi - Saba aya 47 (Sheba).
  
   

﴿قُلْ مَا سَاَلْتُكُمْ مِنْ اَجْرٍ فَهُوَ لَكُمْۜ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلَى اللّٰهِۚ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ شَه۪يدٌ ﴾ [سبأ: 47]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Kul mâ seeltukum min ecrin fehuve lekum(s) in ecriye illâ ‘ala(A)llâh(i)(s) vehuve ‘alâ kulli şey-in şehîd(un) [Sebe: 47]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

De ki: "Ben sizden bir ücret istersem, o sizin olsun; benim ecrim Allah'a aittir. O her şeye şahiddir." [Sebe: 47]


Sebe Suresi 47. ayet tefsiri

İnsan, bir kısım ön yargılardan kendini kurtarıp, gerçeği bulabilmek için samimiyetle düşünecek olsa; yine aynı safiyetle Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in hayatını ve kişiliğini inceleyecek olsa, onda delilikten hiçbir iz bulunmadığını, aksine onun toplumun en akıllı insanı olduğunu görecektir. Hem Mekkeliler, zaten henüz kendisine peygamberlik verilmeden önce de ona çok güveniyor, emanetlerini ona bırakıyor ve mühim işlerinde ona danışıyorlardı. “ Kâbe hakemliği ” olarak bilinen şu hâdise bunun canlı şâhididir:

Allah Resûlü’nün nübüvvetinden beş sene önce Kâbe’yi tâmir eden Kureyşliler Hacer-i Esved’i yerine kimin koyacağı hususunda anlaşamamış, aralarında neredeyse kan dökülecek kadar sert tartışma ve çekişmeler başlamıştı. Neticede Harem kapısından ilk gelecek zâtı aralarında hakem tâyin etmeye karar verdiler. Tam o esnâda Âlemlerin Efendisi ( s.a.s. ), Harem kapısında görünmüş, herkesin yüzünü tatlı bir tebessüm kaplamıştı. Zira gelen Muhammedü’l-Emîn idi. Kureyş’in, Peygamber Efendimiz ( s.a.s. )’e karşı sevgi, hürmet ve îtimâdı, her geçen gün daha da ziyâdeleşmişti. Bu sebeple Kureyşliler O’nu görür görmez: “ İşte el-Emîn! O’nun aramızda hakem olmasına hepimiz râzıyız! ” dediler. Efendimiz ( s.a.s. ) da, her kabîleden bir kişi seçmiş, ridâsını çıkarıp yere sermiş, sonra Hacer-i Esved’i ridâsının üzerine koydurup, seçtiği kişilerin her birine bir ucundan tutturmuş, mübârek taşı birlikte taşımışlar, Allah Resûlü ( s.a.s. ) de onu kendi elleriyle yerine yerleştirmişti. Böylece Efendimiz, fetânet ve firâsetini göstererek kabîleler arasında çıkabilecek muhtemel bir savaşa mânî olmuştu. ( İbn Hişâm, es-Sîre, I, 209-214; Abdürrazzâk, el-Musannef, V, 319 )

İşte ondaki bu ferâset, akıl ve fetânet nübüvvetle beraber kat kat artmıştır. Dolayısıyla o deli değil, bilakis mâverânın sır perdelerini aralayan nebevî bir akılla insanları gelmesi muhakkak bir azaba karşı uyaran, bütün hedefi insanların kurtuluşu olan ve bu hususta hiçbir dünyevî menfaat beklentisi olmayan, şefkat ve merhamet ummanı emsalsiz bir insandır. Onun vasıtasıyla Allah Teâlâ hakkı ortaya çıkarmış; hak onunla ayakta durup yükselirken, bâtıl onun karşısında tutunamayarak yok olup gitmiştir. Bâtılın zaman zaman kendi varlığını hissettirmesine aldanmamak lâzımdır. Çünkü onun tekrar geri dönüp, hak karşısında bir varlık ortaya koyması mümkün değildir. Bâtılın taraftarları da dünyada az bir müddet geçinip gitseler, yiyip içseler, bilmedikleri gaybî konularda atıp tutsalar da bunun bir ehemmiyeti yoktur. Çünkü:
Ömer Çelik Tefsiri
Sebe suresi Diyanet

Sebe'den 47 Ayeti'ni dinle


Sebe suresi 47 ayeti anlamı - okunuşu

De ki: “Bu yaptığım hizmet karşılığında sizden hiçbir ücret talep etmiyorum. Böyle bir şey istedimse, o sizin olsun. Çünkü benim ücretimi verecek olan ancak Allah’tır. O, her şeye hakkiyle şâhittir.”


Mokhtasar tefsiri

Ey Resul! Yalanlayan o müşriklere de ki: "Size getirmiş olduğum hidayet ve hayır karşılığında ben sizden bir sevap ve bir ücret istemiyorum. O ücret sizin olsun. Benim sevabım ancak bir olan Allah`a aittir. Allah -Subhanehu ve Teâlâ- her şeye şahittir. O, benim size tebliğ ettiğime ve sizin amellerinize şahitlik etmektedir. O, yaptıklarınızın karşılığını size verecektir.


Ali Fikri Yavuz

(Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- (Tebliğimden dolayı) sizden bir ücret istemedim; ücret sizin olsun. Benim mükâfatım ancak Allah’a aiddir. O, her şeye (bütün yaptıklarınıza) şahiddir.”


İngilizce - Sahih International


Say, "Whatever payment I might have asked of you - it is yours. My payment is only from Allah, and He is, over all things, Witness."

Sebe suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


De ki: Sizden bir ücret, bir mükafat da istemiyorum, sizin olsun o. Benim ecrim, ancak Allah'a ait ve o, her şeye tanık.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


De: “Mən (bunun müqabilində) sizdən heç bir muzd (mükafat) istəmirəm, o sizin olsun. Mənim mükafatım ancaq Allaha aiddir. O, hər şeyə şahiddir!”


Kuran Araştırmaları Vakfı


De ki: Ben sizden bir ücret istemişsem, o sizin olsun. Ücretim yalnız Allah'a aittir. O, her şeye şahittir.

Sebe suresi (Saba) 47 ayeti arapça okunuşu

﴿قُلْ مَا سَأَلْتُكُم مِّنْ أَجْرٍ فَهُوَ لَكُمْ ۖ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى اللَّهِ ۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
[ سبأ: 47]

kul ma seeltüküm min ecrin fehüve leküm in ecriye illa alel lah vehüve ala külli şey'in şehid

قل ما سألتكم من أجر فهو لكم إن أجري إلا على الله وهو على كل شيء شهيد

سورة: سبأ - آية: ( 47 )  - جزء: ( 22 )  -  صفحة: ( 433 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Süleyman için, o ne dilerse, mabedler, heykeller, büyük havuzlara benzer çanaklar ve taşınması güç kazanlar
  2. Allah'a ve Peygamberine karşı gelenler; işte onlar, en alçak kimselerle beraberdirler.
  3. Görüleni görülmeyeni bilendir, güçlüdür. Hakim'dir.
  4. Bilmediğin şeyin ardına düşme; doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.
  5. Senden önce gönderdiğimiz hiçbir resul ve nebi yoktur ki, birşeyi arzuladığı zaman, şeytan onun arzusuna
  6. Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini
  7. Onlar, "Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli ve acıdır. Orası şüphesiz kötü
  8. Ama, gözleri görmeyen kimse savaşa gelmezse ona bir sorumluluk yoktur; topala ve hastaya da sorumluluk
  9. İçinizde lütuf ve servet sahibi olanlar, yakınlarına, düşkünlere ve Allah yolunda hicret edenlere, vermemek için
  10. Yüce arşın sahibi, çok seven, bağışlayan O'dur.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sebe indirin:

Sebe Suresi mp3 : Sebe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Sebe Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Sebe Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Sebe Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Sebe Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Sebe Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Sebe Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Sebe Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Sebe Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Sebe Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Sebe Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Sebe Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Sebe Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Sebe Suresi Al Hosary
Al Hosary
Sebe Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Sebe Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Friday, January 17, 2025

Bizim için dua et, teşekkürler