Sad suresi 47. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاِنَّهُمْ عِنْدَنَا لَمِنَ الْمُصْطَفَيْنَ الْاَخْيَارِ ﴾ [ص: 47]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-innehum ‘indenâ lemine-lmustafeyne-l-aḣyâr(i) [Sad: 47]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Doğrusu onlar katımızda seçkin, iyi kimselerdendirler. [Sad: 47]
Sad Suresi 47. ayet tefsiri
Bu üç peygamber, kendilerine uyulması gereken güzel örnekler olarak zikredilir. Hz. İbrâhim, kavminin eziyetlerine, ateşe atılmaya ve oğlunu kurban etme teklifiyle karşılaşmasına sabrı ile bilinir. Hz. İshâk ve Hz. Yakub da fazilette, kuvvette, derin bir görüş ve anlayış sahibi olmakta Hz. İbrâhim’e ortak oldukları için zikredilmiştir. Maksat ise, Peygamber Efendimiz ve ümmetinin, Allah’ın dinini yaşayıp yaşatmada ve yeryüüzne hâkim kılmada kuvvetli ve metanetli, işlerin gerçek yüzünü görmede de derin bir görüş ve anlayış sahibi olmalarını sağlamaktır. Burada bu üç peygamberin şu üç ortak özelliğine dikkat çekilir:
Birincisi; “ eydî ve ebsâr sahibi olmaları ”: اَلْاَيْد۪ي ( eydî ), dinde, dini yaşama ve yaşatmada kuvvet demektir. اَلْاَبْصَارُ ( ebsâr ) ise, basîret olarak bilinen fikrî kuvvet, Allah’ın hükümlerini uygulamada ve rızâsını kazanmada basîretli davranmak, gözü ve gönlü açık olmak demektir. ( İbn Âşûr, et-Tahrîr ve’t-tenvîr, XXIII, 276 ) Bu özellik, onların elleriyle güzel işler yaptıklarını, sağlıklı görüş ve doğru düşünce sahibi olduklarını ortaya koymaktadır. Peygamberlerin kuvvet sahibi olarak vasıflandırılmalarının sebebi, onların sâlih ameller yapma ve günahlardan korunma hususunda güçlü olmalarıdır. Onlar, Allah’ın kelimesini yükseltmek için çok mücadele eden kimselerdir. Basîret sahibi olmalarına gelince, kastedilen sadece gözlerin görmesi değil, hakkı görerek tanımalarıdır. Onlar dünyada kör gibi yaşamazlardı. Sahip oldukları ilim ve basîret sâyesinde doğru yolu görürlerdi. Böylelikle doğru yolu bulmuş kimselerin, bu iki haslete, kuvvet ve basîrete sahip oldukları anlatılmak istenmektedir. Çünkü Cenâb-ı Hakk’ın istediği şekilde kuvvet ve basîret sahibi olabilmek için doğru yol üzere bulunmak şarrtır. ( Mevdûdî, Tefhîmu’l-Kur’ân, V, 82 )
İkincisi; “ dâr zikriyle seçilmiş olmaları ”: Allah Teâlâ onları, nefsin kirlerinden temizlemiştir. Bu sebeple onların nefisleri, insana ârız olan bütün ayıplardan temiz hale gelmiştir. Bu seçme, peygamberlik için lâzım olan ismet mânasındadır. “ İsmet ”, Allah’ın, peygamberine verdiği bir kuvvettir ki, bu kuvvet sayesinde peygamberler ister kasten ister hataen olsun bütün büyük günahlardan, nefreti ve küçük düşmeyi gerektirecek her türlü davranışlardan korunurlar. اَلدَّارُ ( dâr ), âhiret âlemidir. Peygamberler, âhireti hep akıllarında tutar, asla unutmaz ve âhireti bir tarafa bırakıp dünyaya yönelmezler. Himmet, inayet ve gayretlerini teksif ettikleri yegane yer, âhirettir. Onların başarılı olmaları, kalplerinde dünyaya meyletmekten eser kallmayıp, tüm çabalarının âhirete yönelik olması dolayısıyladır. Onlar, âhireti hem kendileri hatırlar hem de başkalarına hatırlatırlardı. Allah bu yüzden mertebelerini yükseltmiş ve onlara dünyaya meyleden kimselerin ulaşmalarının mümkün olmadığı dereceler vermiştir. Buradaki diğer bir incelik ise, Allah Teâlâ’nın âhiret için الدَّار ( ed-Dâr ) tabirini kullanmış olmasıdır. Bu ifadeyle dünyanın insanoğlu için geçici olduğu, insanın sonunda buradan göçeceği ve fakat asıl yurdun âhiret olduğu anlatılmak istenmektedir.
Üçüncüsü, اَلْمُصْطَفَيْنَ الْاَخْيَارِ ( el-Mustafayna’l-ahyâr ): Allah Teâlâ o peygamberleri kulları arasından özellikle seçmiş, tertemiz yapmış, onları kendine yaklaştırmış ve onları en hayırlı kimseler kılmıştır.
Bununla birlikte:Ömer Çelik Tefsiri
Sad suresi 47 ayeti anlamı - okunuşu
Hiç şüphesiz onlar bizim katımızda seçkin, tertemiz ve hayırlı kullardandı.
Mokhtasar tefsiri
Şüphesiz biz, onları bize ibadet ve itaat etmeleri için katımızda seçkin kıldık. Bizim risaletimizi taşımaları ve insanlara tebliğ etmeleri için seçtik.
Ali Fikri Yavuz
Gerçekten onlar, katımızda seçilmiş hayırlı kimselerdendi
İngilizce - Sahih International
And indeed they are, to Us, among the chosen and outstanding.
Sad suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve şüphe yok ki onlar, katımızda, seçilmiş, hayırlı kişilerdendi elbet.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Şübhəsiz ki, onlar dərgahımızdan seçilmiş ən yaxşı kimsələrdəndirlər!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Doğrusu onlar bizim katımızda seçkin iyi kimselerdendir.
Sad suresi (Saad) 47 ayeti arapça okunuşu
﴿وَإِنَّهُمْ عِندَنَا لَمِنَ الْمُصْطَفَيْنَ الْأَخْيَارِ﴾
[ ص: 47]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlar bizim baskınımızı hissettiklerinde, oradan kaçmağa koyuluyorlardı.
- Sonra gelenler içinde, "İlyas'a selam olsun" diye bir ün bıraktık.
- Allah insanları haksızlıklarından ötürü yakalayacak olsaydı, yeryüzünde canlı bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar
- Allah'ın doğru yola eriştirdiğini de saptıracak yoktur. Allah, güçlü olan, öç alabilen değil midir?
- İşte böylece, inkarlarından ötürü onları cezalandırdık. Biz nankörden başkasına ceza mı veririz?
- Sizin inkarcılarınız bunlardan daha mı üstündür? Yoksa Kitablarda size bir kurtuluş belgesi mi var?
- Malları ve çocukları, onlara, Allah katında bir fayda sağlamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
- İşte onlar, cennetliklerdir; işlediklerine karşılık olarak, içinde temelli kalacaklardır.
- İnkar edenlerin durumu, çağırma ve bağırmadan başkasını duymayarak haykıran gibidir. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden
- Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine bak; uydurdukları şeyler de onlardan uzaklaştı.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sad indirin:
Sad Suresi mp3 : Sad suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler