Duhan suresi 47. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿خُذُوهُ فَاعْتِلُوهُ اِلٰى سَوَٓاءِ الْجَح۪يمِۚ ﴾ [الدخان: 47]
ayet arapça & türkçe okunuşuḢużûhu fa’tilûhu ilâ sevâ-i-lcahîm(i) [Duhan: 47]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir. [Duhan: 47]
Duhan Suresi 47. ayet tefsiri
Dünya hayatlarını küfürle noktalamış inkârcı suçlular cehennem cezasına çarptırılacaklardır. Yiyecekleri zakkum ağacıdır. ( bk. Saffât 37/63-66 ) Bunun meyvesi, kaynar su gibi karınlarda kaynayıp fokurdayan katrana, erimiş madene benzer bir şeydir. Cenabı Hak cehennemde görevli zebanilere, suçluyu yakalayıp cehennemin ta ortasına sürüklemelerini, başından aşağı kaynar su dökmelerini emreder. Üstelik: “ Sen dünyada kendini üstün ve şerefli zannederdin, böbürlenir kibirlenirdin. Şimdi cezanı çek! ” diye alay ederler. Bu ceza, âhirete inanmamanın ve ondan şüphe içinde olmanın karşılığıdır.
Mü’minler için hazırlanmış olup, gözleri ve gönülleri ferahlandıran saadet manzaralarına gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Duhan suresi 47 ayeti anlamı - okunuşu
Ey zebânîler! Tutun onu, kızgın alevli cehennemin ortasına sürükleyin!”
Mokhtasar tefsiri
Cehennem zebanilerine şöyle denilir: "Onu şiddetle ve kabaca tutun, cehennemin ortasına doğru sürükleyerek atın."
Ali Fikri Yavuz
(Allah, cehennemdeki vazifeli meleklere o kâfir için şöyle buyurur): Onu yakalayın da sürükleyib cehennemin ortasına atın
İngilizce - Sahih International
[It will be commanded], "Seize him and drag him into the midst of the Hellfire,
Duhan suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Tutun onu da sürüyün koca cehennemin ta ortasına.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Allah əzab mələklərinə buyurar:) “Onu tutub Cəhənnəmin tən ortasına sürüyün!
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Allah zebanilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin!
Duhan suresi (Ad-Dukhaan) 47 ayeti arapça okunuşu
﴿خُذُوهُ فَاعْتِلُوهُ إِلَىٰ سَوَاءِ الْجَحِيمِ﴾
[ الدخان: 47]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Elif, Lam, Ra; Bu, Allah'ın izniyle, insanları karanlıklardan aydınlığa, güçlü ve övülmeğe layık, göklerde ve
- Dağlar gibi dalgalar insanları kuşattığı zaman, dini tamamen Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar; onları karaya
- Söyleyin; yaktığınız ateşin ağacını var eden sizler misiniz, yoksa onu Biz mi var ederiz?
- O gün bir takım yüzler Rablerine bakıp parlayacaktır.
- Sonunda onu ve ordularını yakalayıp denize attık. O, kınanmayı haketmişti.
- "Doğrusu bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik; Allah lütfedip bizi kavurucu azabdan korudu; doğrusu
- Kitabın bilgisine sahip olan biri: "Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm" dedi. Süleyman, tahtı
- Doğrusu bu Kitap, sadece arınmış olanların dokunabileceği, saklı bir Kitap'da mevcutken Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiş
- "Beni öldürmek üzere elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için sana elimi uzatmam, çünkü ben,
- İkisini ve milletlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Duhan indirin:
Duhan Suresi mp3 : Duhan suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler