Yunus suresi 64. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَهُمُ الْبُشْرٰى فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَفِي الْاٰخِرَةِۜ لَا تَبْد۪يلَ لِكَلِمَاتِ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُۜ ﴾ [يونس: 64]
ayet arapça & türkçe okunuşuLehumu-lbuşrâ fî-lhayâti-ddunyâ vefî-l-âḣira(ti)(c) lâ tebdîle likelimâti(A)llâh(i)(c) żâlike huve-lfevzu-l’azîm(u) [Yunus: 64]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Dünya hayatında da, ahirette de müjde onlaradır. Allah'ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. Bu büyük başarıdır. [Yunus: 64]
Yunus Suresi 64. ayet tefsiri
“ Velâyet ”; muhabbet, dostluk, yardım ve vekâleten birinin işine bakmak gibi mânalara gelir. “ Evliyaullah ” ise, Allah’a dost olan, Allah için dost olan, Allah için birbirlerine yardımcı olan kimselerdir. Resûlullah ( s.a.s. )’e evliyaullahın kimler olduğu sorulduğunda: “ Görüldükleri zaman Allah hatıra gelen kimselerdir ” buyurmuştur. ( İbn Mâce, Zühd 4 ) Zira bu seçkin kişilerin yakınında bulunulduğu zaman halleri, sekînetleri, duruş ve davranışları derhal Allah’ı hatırlatır. Bunların fânî dünya menfaatlerine, mal ve servetlerine hırs ve düşkünlükleri yoktur. Ancak Allah için birbirlerine muhabbet ve dostluk gösterirler. ( Ebû Dâvûd, Sünnet 2 )
Bunların “ Allah için birbirini seven kimseler ” ( Müslim, Birr 38 ) oldukları da rivayet olunur. Nitekim Hz. Ömer’den rivayete göre Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurmuştur:
“ Allah’ın kullarından bir takım insanlar vardır ki onlar ne peygamber ne de şehîddirler. Fakat kıyâmet günü Allah katındaki makamlarından dolayı onlara nebiler ve şehitler imrenerek bakacaklardır. ”
Bunların kim olduğu sorulunca da Efendimiz ( s.a.s. ):
“ Bunlar öyle kimselerdir ki, aralarında akrabalık, ticaret ve iş ilişkisi olmaksızın, sırf Allah rızâsı için birbirlerini severler. Vallahi yüzleri nurdur ve kendileri de nurdan birer minber üzerindedirler. İnsanlar korktukları zaman bunlar korkmazlar, insanlar üzüldüğü zaman bunlar üzülmezler ” buyurmuş, peşinden de bu âyeti okumuştur. ( Hâkim, el-Müstedrek, IV, 170 )
Bu ve benzeri rivayetlerden hareketle velilerin: “ Allah’ı seven, O’na ibâdet ve taatle yakınlaşmaya gayret gösteren, Allah’ın da kendilerine nimet, şeref ve izzet ihsan ederek dostluğunu gösterdiği ” kimseler olduğu anlaşılmaktadır. Zaten devam eden 63. âyet-i kerîmede bunların tarifleri yapılmakta ve en başta gelen vasıfları sayılmaktadır. Buna göre, evliyâullah kâmil bir imanla ilâhî emirleri ifâya ve yasaklardan kaçınmaya devam ederler. Kendilerinden Allah rızâsına aykırı bir hâl, bir durum sadır olmaması için dikkat ederler, her türlü haramdan ve şüpheli şeylerden sakınırlar. Bu halleriyle onlar daima Allah’ın dininin ve yolunun yardımcılarıdır. Allah’ın insanları her türlü karanlıklardan nura çıkarması için üzerlerine düşen tebliğ, temsil, örnek ve vesile olma gibi tüm vazifelerini en iyi şekilde ve ihlasla yerine getirmeye çalışırlar. Hâsılı Allah’a dostluk, tüm varlığı ve bütün gönlüyle Allah yoluna adanmış olmayı gerektirir. İşte evliyaullahın hakiki tarifi budur.
Hz. Ali şöyle der: “ Allah’ın velileri, uykusuzluktan yüzleri sararmış, ibret almaktan gözleri kamaşmış, açlıktan karınları nerdeyse sırtlarına yapışmış, susuzluktan da dudakları kırışmış kimselerdir. ” ( Kurtubî, el-Câmi‘, VIII, 358 )
Bunlar için hiçbir korku yoktur, onlar üzülmezler de. Güneş doğunca yıldızların kaybolması gibi, Allah korkusu onlardaki diğer bütün korkuları sildiği için başka korku kalmamıştır. Karşılaşacakları nimetler ve mutluluklar daha güzel olduğundan ötürü geçmişle alakalı bir üzüntü de duymayacaklardır. Nitekim bir diğer âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ Kendilerine tarafımızdan ebedî mutluluk takdir edilmiş olanlara gelince, onlar cehennemden uzak tutulacaklardır. Onlar cehennemin hışırtısını bile duymayacak; cennette canlarının çektiği nimetler içinde ebedî kalacaklardır. Kıyâmetin yol açtığı en büyük korku dahi onları üzmeyecek ve melekler kendilerini: “Size va’dedilen o mutlu gün işte bu gündür ” diyerek karşılayacak.” ( Enbiyâ 21/101-103 )
Onlar için hem dünya hayatında, hem de âhirette müjdeler vardır. Allah dostlarına dünyadaki müjdeler şunlardır:
› Sâdık ve sâlih rüyâlar. Nitekim Ebu’d-Derdâ şöyle anlatır: Resûlullah ( s.a.s. )’e bu âyet hakkında sordum. Efendimiz ( s.a.s. ): “ İndirildiğinden bu yana buna dair senden başka bana soru soran olmadı. Buradaki «müjde»den kasıt, müslümanın gördüğü, yahut ona gösterilen sâlih rüyadır ” buyurdu. ( Tirmizî, Rüyâ 3 )
› Meleklerin ölüm esnasında dünyadayken mü’mine verdikleri müjdedir. Mü’min kulun canının çıkmasına yakın bir zamanda ölüm meleği gelir ve: “ Ey Allah’ın dostu, sana selâm olsun, Allah sana selam gönderdi ” der. Nitekim: “ Onlar ki, tertemiz bir hayat yaşarlarken melekler gelip incitmeden canlarını alırlar; bir taraftan da kendilerini: «Selam olsun size! Yaptığınız güzel amellere karşılık girin cennete!» diye müjdelerler ” ( Nahl 16/32 ) âyeti bu hakikati haber verir.
› Mü’minin ölmeden önce nereye gideceğini bilmesidir.
Bu, yüce Allah’ın Kur’an’da dostlarına ihsan edeceği cennet ve bol mükâfâtlara dair vermiş olduğu müjdedir. Nitekim âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur: “ Rableri onları kendi katından bir rahmetle, rızâsıyla ve içinde onlar için hazırlanmış çok kıymetli, ebedî nimetler bulunan cennetlerle müjdeler ” ( Tevbe 9/21 ); “ İman edip sâlih ameller işleyenleri şöyle müjdele: Altlarından ırmaklar akan cennetler onlar içindir ” ( Bakara 2/25 ); “ Size va’dolunan cennetle sevinin! ” ( Fussilet 41/30 ) İşte bu sebeple “ Allah’ın verdiği sözlerde ve hükümlerinde asla değişme olmaz ” ( Yûnus 10/64 ) diye buyrulur ki, “ Allah verdiği sözden caymaz ” demektir.
Âhiretteki müjdeye gelince, ruh cesetten çıktığı vakit, Allah’ın rızâ ve hoşnutluğuyla müjdelenirler. Yine kabirlerinden çıktıklarında cennetlik olduklarına dair onlara müjde verilir.
O halde müslümanın basit sebeplere takılarak üzülmesine hiç gerek var mı:
Ömer Çelik Tefsiri
Yunus suresi 64 ayeti anlamı - okunuşu
Onlar için dünya hayatında da, âhirette de müjdeler vardır. Allah’ın verdiği sözlerde ve hükümlerinde asla değişme olmaz. İşte en büyük başarı ve kurtuluş budur.
Mokhtasar tefsiri
Onlar için dünyada Rablerinden salih rüya yahut insanların onları övmesi şeklinde bir müjde, ruhları alınırken, ölümden sonra ve mahşerde ise melekler tarafından bir müjde vardır. Allah’ın onlara olan vaadinde bir değişme yoktur. İşte bu karşılık, içerisinde elde edilmesi istenen şeyin olduğu ve korkulandan kurtuluş olduğu için büyük bir kazançtır/muvaffakiyettir.
Ali Fikri Yavuz
Onlar için dünya hayatında da (Kur’an’ın ve Peygamberin haberleriyle), ahirette de (cennet’le) müjdeler vardır. Allah’ın kelimelerinde (verdiği sözlerde) asla bir değişme yoktur. İşte bu (cennetle müjdelenme), en büyük kurtuluştur
İngilizce - Sahih International
For them are good tidings in the worldly life and in the Hereafter. No change is there in the words of Allah. That is what is the great attainment.
Yunus suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onlara müjde var dünya yaşayışında da, ahirette de. Allah'ın sözlerinin değişmesine imkan yok. Budur en büyük kurtuluş ve saadet.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlara dünyada da, axirətdə də müjdə vardır. Allahın sözləri (verdiyi və’dlər) heç vaxt dəyişməz. Bu, böyük qurtuluşdur (uğurdur)!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Dünya hayatında da ahirette de onlara müjde vardır. Allah'ın sözlerinde asla değişme yoktur. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir.
Yunus suresi (Yunus) 64 ayeti arapça okunuşu
﴿لَهُمُ الْبُشْرَىٰ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الْآخِرَةِ ۚ لَا تَبْدِيلَ لِكَلِمَاتِ اللَّهِ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ﴾
[ يونس: 64]
لهم البشرى في الحياة الدنيا وفي الآخرة لا تبديل لكلمات الله ذلك هو الفوز العظيم
سورة: يونس - آية: ( 64 ) - جزء: ( 11 ) - صفحة: ( 216 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ad milletinin kardeşi Hud'u an; ondan önce ve sonra, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin" diyen nice
- Allah, "Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Beni ve annemi Allah'tan başka iki tanrı
- Orada yüksek yüksek sabit dağlar var edip size tatlı sular içirmedik mi?
- Heva ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü
- And olsun ki, benzerlerinizi yok etti, öğüt alan yok mudur?
- Biz bu misalleri insanlara veriyoruz, onları ancak bilenler anlayabilir.
- "Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil mi?"
- İbrahim bunu oğullarına vasiyet etti. Yakub da: "Oğullarım! Allah dini size seçti, siz de ancak
- İnsanlara, halkına elçiler gelen şehri mesel olarak anlat:
- And olsun ki Firavun'a bütün delillerimizi gösterdik de yalan sayıp kabulden çekindi ve: "Ey Musa!
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Yunus indirin:
Yunus Suresi mp3 : Yunus suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler