Enfal suresi 47. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَا تَكُونُوا كَالَّذ۪ينَ خَرَجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بَطَرًا وَرِئَٓاءَ النَّاسِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ بِمَا يَعْمَلُونَ مُح۪يطٌ ﴾ [الأنفال: 47]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelâ tekûnû kelleżîne ḣaracû min diyârihim betaran veri-âe-nnâsi veyasuddûne ‘an sebîli(A)llâh(i)(c) va(A)llâhu bimâ ya’melûne muhît(un) [Enfal: 47]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Yurtlarından böbürlenerek, insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allah yolundan men edenler gibi olmayın. Allah onların işlediklerini her yönüyle bilendir. [Enfal: 47]
Enfal Suresi 47. ayet tefsiri
Burada müşriklerin savaşa çıkarken sergiledikleri üç mezmûm davranış şekli söz konusu edilip mü’minler bunlardan sakındırılır:
› Onlar yurtlarından çalım satarak, kibirli ve gururlu bir şekilde çıkmışlardı. “ Çalım satmak ” diye ifade ettiğimiz اَلْبَطَرُ ( batar ) kelimesi aslında, “ Kişinin, Allah’ın nimetleri sayesinde sahip olduğu gücü ve ihsan etmiş olduğu afiyeti, masiyetleri işlemeye güç kazanmak için kullanması ” demektir.
› Yine onlar yurtlarından halka gösteriş yaparak çıkmışlardı.
› İnsanları Allah’ın dinine girmekten menediyorlardı. İslâm’a ve imana gelmek isteyenlere mâni oldukları gibi, müminlerin Kâbe’yi ziyaret ve tavaf etmelerine de engel oluyorlardı.
İşte müşrikler Mekke’den âyetin haber verdiği halde çıkmışlardı. Cuhfe’ye vardıkları zaman Ebu Süfyan’ın gönderdiği adam gelip: “ Geri dönünüz, artık kervan tehlikede değil, selamette ” dediyse de Ebu Cehil: “ Hayır, vallahi ta Bedir’e kadar varıp şaraplar içmeyince, cariyelerle saz çalıp eğlenmeyince ve oradaki Araplara ziyafetler çekip yemekler yedirmeyince kesinlikle dönmeyeceğiz ” dedi. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, X, 22 ) Gerçekten de onlar ta Bedir’e kadar geldiler. Ancak yedikleri kılıç darbeleri, içtikleri ölüm şerbeti, sazları feryâd u figân, kucakladıkları da azab ve hüsran oldu.
Mü’minlerin bu şekilde çalım satarak, gösteriş yaparak, gurur ve kibir duyguları içinde savaşmaları veya diğer hizmetleri yapmaları olacak şey değildir. Onların, savaş dâhil her türlü gayretlerinin hedefi, hak ve adâletin hâkim olması, din ve vicdan hürriyetinin sağlanması olmalıdır. Bunun için de şeytanın aldatmalarına karşı uyanık bulunmalıdırlar:
Ömer Çelik Tefsiri
Enfal suresi 47 ayeti anlamı - okunuşu
Savaş için çalım satarak ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkan ve insanları Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Mokhtasar tefsiri
Mekke`den kibirlenerek ve insanlara gösteriş yaparak çıkan, insanları Allah`ın dininden ve Allah`ın dinine girmekten alıkoyan müşrikler gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır. Onların amellerinden hiçbir şey O`na gizli kalmaz. Buna karşılık olarak onları cezalandıracaktır.
Ali Fikri Yavuz
(Ey Mü’minler), yurdlarından çalım satarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve Allah yolundan alıkoymaya çalışanlar (Mekke’liler) gibi olmayın. Allah, onların bütün yaptıklarını kuşatıcıdır
İngilizce - Sahih International
And do not be like those who came forth from their homes insolently and to be seen by people and avert [them] from the way of Allah. And Allah is encompassing of what they do.
Enfal suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ülkelerinden böbürlenmek ve halka gösteriş yapmak için çıkanlara ve insanları Allah yolundan menedenlere benzemeyin ve Allah onların bütün yaptıklarını bilgisiyle kavramıştır.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ey mö’minlər!) Yurdlarından təkəbbürlə, özlərini camaata göstərmək üçün çıxanlar və (insanları) Allah yolundan döndərənlər (Məkkə müşrikləri) kimi olmayın. Allah onların nə etdiklərindən xəbərdardır!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Çalım satmak, insanlara gösteriş yapmak ve (insanları) Allah yolundan alıkoymak için yurtlarından çıkanlar (kafirler) gibi olmayın. Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Enfal suresi (Al-Anfal) 47 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ خَرَجُوا مِن دِيَارِهِم بَطَرًا وَرِئَاءَ النَّاسِ وَيَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ ۚ وَاللَّهُ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ﴾
[ الأنفال: 47]
ولا تكونوا كالذين خرجوا من ديارهم بطرا ورئاء الناس ويصدون عن سبيل الله والله بما يعملون محيط
سورة: الأنفال - آية: ( 47 ) - جزء: ( 10 ) - صفحة: ( 183 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Yüce arşın sahibi, çok seven, bağışlayan O'dur.
- Dünya hayatında da, ahirette de müjde onlaradır. Allah'ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. Bu büyük başarıdır.
- Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz
- Doğrusu insanlar, çabuk elde edilen dünya nimetlerini severler de ağırlığı çekilmez günü arkalarında bırakırlar.
- Ey inananlar! Bir toplulukla karşılaşırsanız dayanın; başarıya erişebilmeniz için Allah'ı çok anın.
- Rabbinin azabından onlara bir esinti dokunsa: "Vah bize! Doğrusu biz haksızdık" derler.
- Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit
- İşte Rableri hakkında tartışmaya giren iki taraf: O'nu inkar edenlere, ateşten elbiseler kesilmiştir, başlarına da
- Görmüyorlar mıydı ki, o heykel onlara ne söz söyleyebilir, ne zarar ve ne de fayda
- Sıkıntılarınızı giderince de, içinizden bazıları kendilerine verdiğimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Geçinin bakalım, yakında
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Enfal indirin:
Enfal Suresi mp3 : Enfal suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler