Müddessir suresi 48. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَمَا تَنْفَعُهُمْ شَفَاعَةُ الشَّافِع۪ينَۜ ﴾ [المدثر: 48]
ayet arapça & türkçe okunuşuFemâ tenfe’uhum şefâ’atu-şşâfi’în(e) [Müddessir: 48]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Artık onlara, şefaatçilerin şefaati fayda vermez. [Müddessir: 48]
Müddessir Suresi 48. ayet tefsiri
Dünyada insan hür iradesiyle ister hak, isterse bâtıl yolu tutabilir. Bu hususta Cenâb-ı Hak onu özgür bırakmıştır. Fakat kıyamet günü her can yaptıklarına karşılık rehin alınır, bağlanır, tutuklanır. Saadet veya felaketi kazancına bağlıdır. Sorumluluk ferdîdir. Her insan dünyadaki iman ve taatine yahut inkâr ve isyanına göre mükâfat veya ceza görür. Hâsılı insana ebedî kurtuluşu sağlayacak olan da, onu ebedî felâkete sürükleyecek olan da, onun dünyada tuttuğu yola ve o yolun Allah’ın rızâsına uygun olup olmamasına bağlıdır. Eğer bir insanın imanı bâtıl ve ameli bozuksa, onu en yakın dostlarının bile kurtarması mümkün değildir. Neticede Kur’an’ın “ ashâb-ı yemîn ” dediği; dünyada Allah’ın râzı olduğu itikat, ibâdet, ahlâk ve muâmelât çerçevesinde bir hayat yaşayıp, o imanla âhirete göçen ve mahşerde de amel defteri sağ elinden verilen bahtiyarlar, nefislerini rehin olmaktan kurtaracak ve cennete gireceklerdir. ( bk. Vâkıa 56/8, 27-40; Hakka 69/19-24 ) Bunların dışındakiler ise “ ashâb-ı şimâl ” olup amel defterlerini sol taraftan alacaklar ve cehenneme atılacaklardır. ( bk. Vâkıa 56/9, 41-56; Hakka 69/25-37 )
Bu arada cennetliklerle cehennemlikler arasında vuku bulan bir konuşma dile getirilerek, cehennemliklerin oraya atılma sebepleri haber verilir. Bunun hedefi, dünyadaki kâfirlere âhiretteki durumlarını anlatmak, bu yaptıklarından orada pişman olacaklarını gösterip onları uyanmaya ve doğru yola sevk etmektir. Bu sebepler şunlardır:
› Namaz kılmamak,
› Fakirlere, yoksullara, muhtaçlara yemek yedirmemek,
› Bâtıla, boş şeylere dalanlarla birlikte dalıp gitmek,
› Hesap ve ceza gününü yalanlamak.
İşte böyle bir inkâr ve günah hali üzere ölenlere o gün hiçbir şefaatçinin şefaati fayda vermeyecektir.
Öyleyse, bu gerçekler karşısında insanın uyanıp kendine gelmesi ve yürüdüğü yanlış yolları bırakıp doğru yolu tutması gerekmez mi? Bu yüzden şöyle soruluyor:Ömer Çelik Tefsiri
Müddessir suresi 48 ayeti anlamı - okunuşu
Artık şefaat edenlerin şefaati onlara bir fayda vermeyecektir.
Mokhtasar tefsiri
Kıyamet günü meleklerden, peygamberlerden ve salih kimselerden olan şefaatçilerin aracılıkları onlara bir fayda vermez. Çünkü şefaatin kabul edilme şartlarından biri de şefaatçiden razı olunmasıdır.
Ali Fikri Yavuz
Fakat (o vakit) şefaatçilerin şefaatı onlara fayda vermez
İngilizce - Sahih International
So there will not benefit them the intercession of [any] intercessors.
Müddessir suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Derken şefaatçilerin şefaati fayda vermez onlara.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Şəfaət edənlərin şəfaəti onlara fayda verməz!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
Müddessir suresi (Al-Muddaththir) 48 ayeti arapça okunuşu
﴿فَمَا تَنفَعُهُمْ شَفَاعَةُ الشَّافِعِينَ﴾
[ المدثر: 48]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Elçilerimiz Lut'a gelince, onun fenasına gitti; çok sıkıldı, "Bu çetin bir gündür" dedi.
- Gökleri ve yeri gerektiği gibi yaratmıştır. Size şekil vermiş ve şeklinizi güzel yapmıştır. Dönüş O'nadır.
- De ki: "Helal ile haram, haram şeylerin çokluğundan hoşlansan bile, eşit değildir". Ey akıl sahibleri,
- "Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, anamı babamı ve inananları bağışla."
- "Doğrusu bunun ne zaman geleceğini Allah bilir; ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum; fakat sizin
- İçinde yörüngeler bulunan göğe and olsun ki, ey inkarcılar, siz, şüphesiz aykırı görüştesiniz.
- Kardeşleri: "Babasını ikna etmeye çalışacağız ve her halde bunu yaparız" dediler.
- Biz insanı katışık bir nutfeden yaratmışızdır; onu deneriz; bu yüzden, onun işitmesini ve görmesini sağlamışızdır.
- Lut milleti uyaran peygamberleri yalanladı.
- Musa'nın annesine: "Çocuğu emzir, başına gelecekten korktuğun zaman onu suya bırak; korkma, üzülme; Biz şüphesiz
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müddessir indirin:
Müddessir Suresi mp3 : Müddessir suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler