Nahl suresi 50. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿يَخَافُونَ رَبَّهُمْ مِنْ فَوْقِهِمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ۟ ﴾ [النحل: 50]
ayet arapça & türkçe okunuşuYeḣâfûne rabbehum min fevkihim veyef’alûne mâ yu/merûn(e) [Nahl: 50]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Üstün olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar. [Nahl: 50]
Nahl Suresi 50. ayet tefsiri
Burada bahsedilen secdeden maksat, “ ızdırârî secde ” yani isteğe bağlı olmaksızın kayıtsız şartsız boyun eğmektir. Ağaç, dağ, tepe gibi gölgesi bulunan şeylerin gölgeleri bile Allah’ın emrine uymuşlar ve ona boyun eğmişlerdir. Zira gölge, sahibinin değil, yüce Allah’ın takdiriyle ışığın geliş noktası istikâmetinde düşer ve onun dönüşlerini takip eder. Dolayısıyla eşyada olduğu gibi, onların gölgelerinde de hâkimiyet ve tasarruf sadece Allah’ındır. Onlar, yere serilip bir sağa bir sola sürünürlerken bile sahiplerine değil, Allah’a secde eder ve Yüce Allah’ın birliğini ilan ederler. Bunlarla birlikte göklerde ve yeryüzünde hareket eden bütün varlıklar ve bütün melekler de ancak Allah’a secde ederler. O’nun emrine boyun eğerler. Büyüklenip Allah’a secde ve ibâdet etmekten uzak durmazlar. Üzerlerinde tam bir hâkimiyet ve tasarrufa sahip olan Rablerinden korkarlar. Gerek ibâdet, gerekse kâinatın düzeniyle ilgili olarak kendilerine emredilen vazifeleri yaparlar. Dolayısıyla bunların hiçbirinin ilâhlıkta Allah’a ortak olması mümkün değildir.
Şeyh Sâdî anlatıyor:
“ Bir gece bir kervanla sabaha kadar yol gittik. Sabaha doğru küçük bir orman kenarında uyuduk. İçimizde Allah Teâlâ’ya sevgi ve bağlılığından dolayı cezbeye tutulmuş, kendinden geçmiş biri vardı. Seher vakti bir nara atarak çöllere doğru gitti. Bir nefes bile durup dinlenmedi. Gündüz olunca bir ara kendisine, «Bu ne haldir?» diye sordum. Şöyle cevap verdi:
“- Kulak verdim, baktım ki bülbüller ağaçta, keklikler dağda ötüyorlar. Kurbağalar suda, canavarlar ormanda bağrışıp duruyorlar. Baktım, düşündüm. Onlar böylece Allah’ı anarken benim uyumam ve susmam yakışıksız bir hareket olur. Bu benim için tam mânasıyla bir gaflet demektir. İşte bu sebeple ben de uyumadım, feryat ettim. ”
Şâir der ki:
“ Dün gece bir kuş sabaha kadar inledi durdu. Onun bu inleyişi benim aklımı, fikrimi, sabrımı aldı, alt üst etti. Onun için kendimden geçerek bir çığlık kopardım. Benim samimi dostlarımdan biri meğerse çığlığımı işitmiş. Dedi ki:
“- Bir kuş sesinin sana bu kadar tesir edeceğine inanmazdım. ”
Şu cevabı verdim:
“ - Kuşlar Allah’ı ansınlar da ben susayım; bu insanlık değildir. ” ( Sâdî Şirâzî, Gülistan, s. 82 )
Kuşun bu terennümünü dile getiren şu mısralar ne kadar güzel ve tesirlidir:
Hû kuşu dün gece inledi durdu
Hû diye hû diye hû diye diye
Dertli gönülleri yaktı, kavurdu
Hû diye hû diye hû diye diye
Bilmem ki nedendi, ne idi derdi
Hû idi dilinin değişmez virdi
Hû kuşu bu gece gönlüme girdi
Hû diye hû diye hû diye diye
Hep onu söylemek kolay mı dile
Yağ gerek sultanım köhne kandile
Hû kuşu yanarak uçtu menzile
Hû diye hû diye hû diye diye
Hâsılı canlı cansız her şey, hatta bunların gölgeleri dahi Allah’ın emrine uyarken insanın bunların dışına çıkması, yaratanına başkaldırması ve O’na ortak koşması doğru olur mu? Bu sebeple buyruluyor ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Nahl suresi 50 ayeti anlamı - okunuşu
Onlar, üzerlerinde mutlak hâkimiyet sahibi olan Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emredilirse onu yaparlar.
Mokhtasar tefsiri
Onlar, devamlı ibadet ve itaat halinde olmalarıyla birlikte; zatı, kahrı ve egemenliğiyle üzerlerinde olan Rablerinden korkarlar. Rablerinin onlara yapmalarını emrettiği itaatleri yerine getirirler.
Ali Fikri Yavuz
Kendilerine hâkim olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları her şeyi (melekler) yaparlar
İngilizce - Sahih International
They fear their Lord above them, and they do what they are commanded.
Nahl suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Her şeye gücü yeten Rablerinden korkarlar da emredileni yaparlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlar öz (başlarının) üstündə olan Rəbbindən qorxar və özlərinə buyurulanları edərlər!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar.
Nahl suresi (An-Nahl) 50 ayeti arapça okunuşu
﴿يَخَافُونَ رَبَّهُم مِّن فَوْقِهِمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ ۩﴾
[ النحل: 50]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İnananlar, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler Allah'ın rahmetini umarlar. Allah bağışlar ve merhamet
- Dilesek, onları oldukları yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri dönebilirlerdi.
- Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. Allah her şeye Kadir'dir.
- Biz Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip edileceksiniz" diye vahyettik.
- Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve
- "Allah çocuk edindi" dediler; haşa; O müstağnidir; göklerde ve yerde olanlara sahiptir. Elinizde, onun çocuk
- Doğru yolu bulanların ise Allah doğruluklarını artırır, onların karşı gelmekten sakınmalarını sağlar.
- Senin için, "Onu uydurdu mu?" diyorlar. De ki: "Onun surelerine benzer bir sure meydana getirin,
- Din gününün ne olduğunu sen nereden bilirsin?
- Bunun için, işledikleri kötülükler başlarına geldi. Bunlar içinde zulmedenlerin de kazandıkları kötülükler başlarına gelecektir. Bu
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nahl indirin:
Nahl Suresi mp3 : Nahl suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler