Tevbe suresi 57. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَوْ يَجِدُونَ مَلْجَـًٔا اَوْ مَغَارَاتٍ اَوْ مُدَّخَلًا لَوَلَّوْا اِلَيْهِ وَهُمْ يَجْمَحُونَ ﴾ [التوبة: 57]
ayet arapça & türkçe okunuşuLev yecidûne melceen ev meġârâtin ev muddeḣalen levellev ileyhi vehum yecmehûn(e) [Tevbe: 57]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bir sığınak veya mağara yahut girecek bir yer bulmuş olsalardı, çarçabuk oraya yönelirlerdi. [Tevbe: 57]
Tevbe Suresi 57. ayet tefsiri
Kâfir oldukları halde, mü’min olduklarına dair yemin etmek münafıkların âdet haline getirdikleri huylarıdır. Nitekim bir başka âyet-i kerîmede yine onlar hakkında şöyle buyrulur:
“ Rasûlüm! Münafıklar sana geldikleri zaman: “Şâhitlik ederiz ki, sen gerçekten Allah’ın Rasûlü’sün! ” derler. Allah, senin kendi Rasûlü olduğunu elbette biliyor. Bununla beraber Allah şâhitlik eder ki, münafıklar kesinlikle yalan söylemektedir.” ( Münafıkûn 63/1 )
Onları bu şekilde yalan yere yemin etmeye sevkeden sebep, iç yüzlerinin ortaya çıkıp bundan dolayı öldürülmekten veya zarara uğramaktan, ödleri patlayacak derecede korkmalarıdır. O kadar korkmakta idiler ki, sığınacak herhangi bir yer, dağların taşların arasında barınabilecekleri bir mağara veya girilebilecek en küçük bir delik bulsalardı, müslümanlardan kaçarak serkeş bir at gibi hızlıca oraya girerlerdi. Çünkü inanç ve düşünceleri mü’minlerinkiyle uyuşmuyor, ikisi arasında iki mıknatısın artı kutupları arasındaki şiddetli itme gibi bir itişme ve kaynaşamama hali yaşanıyordu. Sâdi’nin Gülistan’ında yer alan papağanla karga hikâyesi bu gerçeği basit bir dille izah etmektedir:
Papağanla kargayı aynı kafese koymuşlardı. Papağan, karganın çirkin manzarasından sıkılıyor, diyordu ki: “ Ne çirkin surat! Ne iğrenç sima! Ne melun manzara!.. Keşke aramız doğuyla batı arası kadar açık olsaydı da şu yüzü görmeseydim. ” Asıl tuhaflık şurada ki, karga da onun arkadaşlığından memnun değil. O da “ lâ havle ” çekerek inliyor, talihinin aksiliğinden şikâyet ediyor, diyordu ki: “ Bu, ne talihsizlik! Benim şerefime lâyık olan, kendim gibi bir karga ile bir bağ duvarı üzerinde zıplaya zıplaya gezmekti. Acep günahım neydi de böyle ahmak, kendini beğenmiş, saçma sözlü bir yabancının arkadaşlığıyla mübtelâ oldum. ”
Asmaî şöyle anlatır:
Halil b. Ahmed’in yanına vardım. Küçük bir hasır üzerinde oturuyordu. Bana oturmamı işaret etti. “ Sana darlık veriyorum ” dedim. “ Bırak, birbirinden nefret eden iki kişiye bütün dünya dar gelir. Birbirini seven iki kişiye ise bir karışlık yer bile geniş gelir ” dedi.
Münafıkların, zekât ve sadakaların taksimi konusunda da itirazları vardı:
Ömer Çelik Tefsiri
Tevbe suresi 57 ayeti anlamı - okunuşu
Eğer sığınabilecekleri bir yer yahut barınabilecekleri mağaralar, hatta başlarını sokabilecekleri bir delik bulabilselerdi, hiç durmaz azgın bir at gibi derhal oraya seğirtirlerdi.
Mokhtasar tefsiri
Eğer bu münafıklar, kendi canlarını korumak için sığınacakları bir sığınak yahut gözden kaybolacakları bir mağara veya içine girecekleri bir delik bulsalardı, koşarak o tarafa yönelip oraya girerlerdi.
Ali Fikri Yavuz
Eğer sığınacak bir yer, veya barınacak mağaralar, veya sokulacak bir delik bulsalardı, başlarını diker ve sizden uzak olmak için oraya doğru koşarlardı
İngilizce - Sahih International
If they could find a refuge or some caves or any place to enter [and hide], they would turn to it while they run heedlessly.
Tevbe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bir sığınacak yer, yahut mağaralar, yahut da bir delik bulsalardı yüzlerini derhal o tarafa döndürüverirlerdi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Əgər onlar bir sığınacaq və ya (gizlənmək üçün) mağara, yaxud girməyə bir deşik (yer) tapsaydılar, tələsik ora üz tutardılar.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Eğer sığınacak bir yer yahut (barınabilecek) mağaralar veya (sokulabilecek) bir delik bulsalardı, koşarak o tarafa yönelip giderlerdi.
Tevbe suresi (At-Tawbah) 57 ayeti arapça okunuşu
﴿لَوْ يَجِدُونَ مَلْجَأً أَوْ مَغَارَاتٍ أَوْ مُدَّخَلًا لَّوَلَّوْا إِلَيْهِ وَهُمْ يَجْمَحُونَ﴾
[ التوبة: 57]
لو يجدون ملجأ أو مغارات أو مدخلا لولوا إليه وهم يجمحون
سورة: التوبة - آية: ( 57 ) - جزء: ( 10 ) - صفحة: ( 196 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Göklerde ve yerde bulunan her canlı ve melekler, büyüklük taslamaksızın Allah'a secde ederler.
- Böyle yaparsanız, Allah günahlarınızı size bağışlar, sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere
- İkiyüzlüler ve kalblerinde hastalık olanlar: "Allah ve Peygamberi bize sadece kuru vaadlerde bulundular" diyorlardı.
- Biz ona eğri ve doğru iki yolu da göstermedik mi?
- Rabbinin hükmüne kadar sabret; onların günah işleyen ve inkarcı olanlarına uyma.
- Göklerde ve yerde nice belgeler vardır ki, yanlarından yüzlerini çevirerek geçerler.
- "Eğer Allah'ı, Peygamberini, ahiret yurdunu istiyorsanız bilin ki, Allah içinizden iyi davrananlara büyük ecir hazırlamıştır."
- Namazı kıldıktan başka, Allah'ı ayakta iken, otururken, yan yatarken de anın. Emniyete kavuştuğunuzda, namazı gereğince
- Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
- And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tevbe indirin:
Tevbe Suresi mp3 : Tevbe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler