Maide suresi 59. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ هَلْ تَنْقِمُونَ مِنَّٓا اِلَّٓا اَنْ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلُۙ وَاَنَّ اَكْثَرَكُمْ فَاسِقُونَ ﴾ [المائدة: 59]
ayet arapça & türkçe okunuşuKul yâ ehle-lkitâbi hel tenkimûne minnâ illâ en âmennâ bi(A)llâhi vemâ unzile ileynâ vemâ unzile min kablu veenne ekśerakum fâsikûn(e) [Maide: 59]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
De ki, "Ey kitap ehli! Allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilene inanmamızdan ve çoğunuzun fasık olmasından ötürü mü bizden hoşlanmıyorsunuz?" [Maide: 59]
Maide Suresi 59. ayet tefsiri
Kitap ehlinin, müslümanlardan hoşlanmamaları, onları ayıplamaları, dinlerini beğenmemeleri, başka bir şeyden değil, ancak iki sebepten dolayıdır: Birincisi, mü’minlerin Allah’a, Peygamber Hz. Muhammed ( s.a.s. )’e indirilen Kur’an’a, şeriat ve yola, önceki geçen peygamberlere indirilmiş olan kitaplara ve bu arada Tevrat ve İncil’e de iman etmeleridir. İkincisi müslümanları kıskanan, ayıplayan kitap ehlinin çoğunun günah işlemek suretiyle doğru yoldan çıkmış olmasıdır. Görüldüğü üzere ümmet-i Muhammed’in imanları onlarınkinden daha geniş ve onların inandıkları esasları da içine almaktadır. Kitap ehlinin ise hem iman sahaları ve vicdanları dar, hem de çoğu fâsık ve vicdansızdır. Şüphesiz iman ve vicdan genişliği ayıplanacak bir şey değil, takdir edilmesi gereken bir durumdur. Fakat şu bir gerçek ki, anlayışı dar olanlar yüksek anlayışlı insanları, vicdansızlar vicdanlıları, günahkârlar doğruları sevmezler ve onları rahatsız etmek için ellerinden geleni yaparlar. Dinin emri, bunlara tahammül etmek ve kötülüklerini engelleyebilmek için gerekli çalışmaları yapmaktır. O halde müslümanlar toplum olarak bu cevabı verebilmek için, bu geniş ve kuvvetli imana sahip olmaları ve günahlardan uzak durmaları gerekir.
Bir grup yahudi Resûl-i Ekrem ( s.a.s. )’e geldiler ve: “ Ey Muhammed, hangi peygamberlere iman ediyorsun? ” diye sordular. Allah Resûlü: “ Biz, sadece Allah’a boyun eğen müslümanlarız ”a kadar olmak üzere “ Allah’a, bize indirilene, İbrâhim’e, İsmâil’e... indirilene... ” âyet-i kerîmesini okudu. ( bk. Bakara 2/136 ) Bu âyet-i kerîmede Hz. İsa’nın ismi geçince onun peygamberliğini inkârla: “ Biz ne İsa’ya ne de ona iman edene asla iman edecek değiliz. Dünya ve âhirette payı sizinkinden daha az bir din, sizin dininizden daha kötü bir din bilmiyoruz ” dediler de bu âyet-i kerîmeler nâzil oldu. ( Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 203 )
60. âyette, Allah’ın insanları kurtuluşa erdirmek için gönderdiği hak dini ve onun esaslarını şer olarak gören yahudilere, gerçek kötülüğün ne olduğu ve Allah katında büyük cezalara uğrayacak şerli kimselerin kimler olduğu haber verilmektedir. Bunlar:
› İşledikleri büyük günahlar ve isyanları sebebiyle Allah’ın lânet ettiği, üzerlerine gazabını yağdırdığı kimseler. Nitekim apaçık âyetleri, mûcize ve delilleri gördükten sonra inkâr etmeleri, günahlara batmaları yüzünden yahudiler lânetlenmiş, ilâhî rahmetten uzaklaşmış ve gazaba uğramışlardır. ( bk. Bakara 2/61, 159 )
› Maymunlar ve domuzlara çevirdiği kimseler. Bu çevrilme gerçek mânada olabileceği gibi, Allah’ın emir ve yasaklarını çiğneyen günahkâr kimselerin ahlâkî ve mânevî bir değişmeye uğramalarına da işaret edebilir. Müfessirlerin pek çoğu bunun gerçek olarak tahakkuk ettiğini söylemişlerdir. Nitekim Allah Teâlâ yahudilerden bir kısmını cumartesi gününe saygı göstermedikleri ve o günün yasağını ihlal ettikleri için Dâvud ( a.s. ) zamanında onun bedduasıyla maymunlara dönüştürmüştür. ( bk. A‘râf 7/166 ) Bir kısmını da Îsâ ( a.s. ) devrinde Allah tarafından indirilen sofradan yedikten sonra ve apaçık âyetleri gördükten sonra küfre düştüklerinde domuza çevirmiştir.
› Tâğût’a kulluk yapanlar. Tâğût, hakkı kabul etmeyip azgınlık yapan, doğru yoldan sapan ve saptıran her türlü şeytânî güçtür. Allah’ın dışında tapılan şeylere de bu isim verilir. Şeytan da, azıp sapması sebebiyle bu isimle anılmıştır.
Ehl-i kitabın iki yüzlü tavırlarına dikkat çekmek üzere buyruluyor ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Maide suresi 59 ayeti anlamı - okunuşu
Rasûlüm de ki: “Ey Ehl-i kitap! Siz herhalde yalnızca Allah’a iman ettiğimiz, hem bize hem de daha önce indirilmiş kitaplara inandığımız için ve sizin pek çoğunuz da yoldan çıkmış kimseler olduğunuz için bizden hiç hoşlanmıyorsunuz.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Resul!- Ehlikitaptan küçümseyip alay edenlere de ki: Siz bizi sadece Allah`a, bize indirilene ve bizden öncekilere indirilene iman etmemizden dolayı mı ayıplıyorsunuz? Biz inanıyoruz ki, sizin çoğunuz yüce Allah`ın emirlerine uymayı ve O`na iman etmeyi terk ettiniz ve itaatının dışına çıktınız. Sizin bizleri ayıpladığınız bu şey, bizim için övgüdür, yerme ve eleştiri konusu değildir.
Ali Fikri Yavuz
De ki, ey Ehl-i Kitab! Siz ancak şunun için bizden hoşlanmıyorsunuz: Biz, Allah’a, bize indirilene ve bizden daha önce indirilmiş olana iman ettik de ondan. Sizin çoğunuz ise imandan çıkmış fâsıklarsınız
İngilizce - Sahih International
Say, "O People of the Scripture, do you resent us except [for the fact] that we have believed in Allah and what was revealed to us and what was revealed before and because most of you are defiantly disobedient?"
Maide suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
De ki: Ey kitap ehli, bizden hoşlanmayışınızın sebebi, ancak Allah'a ve bize indirilene ve bizden önce indirilenlere inanmamızdan başka bir şey mi ki? Ve sizin çoğunuz, buyruktan çıkmış kişilersiniz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum!) De: “Ey kitab əhli! Bizdən xoşunuz gəlməməyiniz yalnız bizim Allaha, bizə nazil edilənə və bizdən daha əvvəl nazil edilənlərə inanmağımıza və sizin əksəriyyətinizin fasiq olmasınamı görədir?!
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Onlara) şöyle de: Ey kitap ehli! Yalnızca Allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilene inandığımız için mi bizden hoşlanmıyorsunuz? Oysa çoğunuz yoldan çıkmış kimselersiniz.
Maide suresi (Al-Maidah) 59 ayeti arapça okunuşu
﴿قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ هَلْ تَنقِمُونَ مِنَّا إِلَّا أَنْ آمَنَّا بِاللَّهِ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْنَا وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلُ وَأَنَّ أَكْثَرَكُمْ فَاسِقُونَ﴾
[ المائدة: 59]
قل ياأهل الكتاب هل تنقمون منا إلا أن آمنا بالله وما أنـزل إلينا وما أنـزل من قبل وأن أكثركم فاسقون
سورة: المائدة - آية: ( 59 ) - جزء: ( 6 ) - صفحة: ( 118 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Cennetlikler, cehennemliklere: "Biz Rabbimizin bize vadettiğini gerçek bulduk, Rabbinizin size de vadettiğini gerçek buldunuz mu?"
- Karun, Musa'nın milletindendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı
- İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak
- Allah'ın nimetini hem bilirler hem de inkar ederler. Zaten çoğu kafir kimselerdir.
- Belini büken yükünü üzerinden almadık mı?
- Şeytan şüphesiz içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan,
- "Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan
- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında;
- İşte sizler, Allah yolunda sarfetmeye çağırılan kimselersiniz. Kiminiz cimrilik yapıyor ama, cimrilik yapan bilsin ki,
- Ve nedamet çeken nefse yemin ederim.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Maide indirin:
Maide Suresi mp3 : Maide suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler