Tin suresi 6. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Tin suresi 6 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Tin suresi - At-Tin aya 6 (The Fig Tree).
  
   

﴿اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۜ ﴾ [التين: 6]

ayet arapça & türkçe okunuşu

İllâ-lleżîne âmenû ve ’amilû-ssâlihâti felehum ecrun ġayru memnûn(in) [Tin: 6]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Yalnız, inanıp yararlı iş işleyenler bunun dışındadır. Onlara kesintisiz ecir vardır. [Tin: 6]


Tin Suresi 6. ayet tefsiri

Bu ilâhî fabrikayı çalıştırma bakımından insanlar ikiye ayrılır:

Birincisi, Peygamber ( s.a.s. )’in davetini kabul etmeyenlerdir. İman ve sâlih amellerden mahrum olan bu kimseler, bu fabrikayı, Yaratan’ın rızâsına uygun idare edemezler. Kendilerini yaratılmışların en mükemmeli kıla­bilecek imkânları, yaratılış gayesine aykırı bir istikâmette kötüye kullanırlar. Böyle olunca da, hayatın başlangıç noktasından devamlı güzele ve ileriye doğru ilerlemek, kesintisiz gelişme ve ecir alma imkânından yararlanmak ye­rine geriye, insandan geri canlılar âlemine doğru gitmiş, alçalmış olurlar. Aşağıların en aşağısı bir derekeye yuvarlanırlar. Hayvanlardan daha aşağı ve şaşkın hale düşerler. Neticede de, hallerine uygun bir ceza olarak cehennemin dibini boylarlar. Dolayısıyla onlar için dünyada da ukbâda da gönüllerine ferahlık verecek müjdeli bir haber yoktur. Şu âyet-i kerîme onların bu hazin durumunu ne güzel beyân eder:

“ Yemin olsun ki biz cinlerden ve insanlardan birçok kimseyi cehenneme uyumlu yaratmışızdır. Şu sebeple ki, onların kalpleri var, fakat bununla gerçeği anlamazlar; gözleri var onunla görmezler; kulakları var onunla işitmezler. Hâsılı bunlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan daha şaşkındırlar. İşte asıl gafil olanlar da bunlardır. ” ( A‘râf  7/179 )

İnsanın “ aşağıların aşağısına çevrilmesi ”nde, bebeklik, çocukluk, gençlik dönemlerinden geçip olgunluğa, en güçlü ve kuvvetli dönemine eriştikten sonra yavaş yavaş gücünün ve kuvvetinin azalması, bedeninde hastalık ve zaafiyetlerin oluşması, azalarının çalışamaz hale gelmesi, iyice ihtiyarlayıp erzel-i ömre düşmesi mânası da vardır. Öyle güçsüz bir duruma düşer ki hayat çekilmez olur. Şu iki âyet-i kerîme onun bu hâline ışık tutar:

“ Kime uzun ömür verirsek onu yaratılışta baş aşağı çeviririz. Hiç akıl erdirmiyorlar mı ki gidiş nereye? ” ( Yâsîn 36/68 )

“ …İçinizden kimi erkenden, hatta çocuk yaşta ölür. Kimi de ömrün en düşkün çağına kadar yaşatılır da, daha önce bazı şeyler öğrenmişken artık hiçbir şey bilmez hâle gelir. ” ( Hac 22/5 )

İşin en dikkat çeken yönü, her insan üzerinde bu ilâhî tasarruflar durmadan cereyan etmektedir. Hiçbir insanın, üzerinde mutlak hâkimiyeti olan bu küllî iradenin murakabe, kontrol, takip ve tasarrufundan çıkması, kurtulması mümkün değildir. Herkes mecbûren ve zarûreten Allah’ın koyduğu bu ilâhî fıtrî kanunlara uymak durumundadır.

İkincisi, Peygamber ( s.a.s. )’in davetini kabul eden, getirdiği esaslara inanıp sâlih amel işleyen bahtiyarlardır. Onlar yaratılış gayelerine uygun davrandıkları, kendilerine emânet edilen ilâhî fabrikayı, Yaratan’ın rızâsına uygun çalıştırdıkları için dünyada devamlı daha güzele ve daha iyiye doğru ilerlerler. An be an, nefes be nefes, adım be adım, gün be gün sevaplarını, Hakk’a yakınlıklarını artırırlar. Samimi niyetleri, Allah Teâlâ’nın tüm yasaklarından kaçınmak, razı olduğu işleri en güzel şekilde yerine getirmek olduğu için, güçleri yettikçe bunları yapar sevaplarını alırlar. Hastalık ve yaşlılık gibi zaruri sebeplerle ibâdetlerinde bir aksama olursa da Yüce Rabbimiz, gençlik ve sıhhatli hallerinde yaptıkları gibi bunları yapmış kabul eder ve sevaplarını eksiksiz verir. Âhirette de huzuruna getirdikleri güzel amelleri duruma göre bire ondan başlayıp bire yüz, bire yedi yüz ve istediğine daha fazla katlayarak ( bk. Bakara 2/161; En‘âm 6/160 ) mükâfatlarını tastamam verir. Onları yüksek cennetlerde eksilmesi, azalması, kesilmesi mümkün olmayan bol ve ebedî nimetlere gark eder.

Öyleyse:


Ömer Çelik Tefsiri
Tin suresi Diyanet

Tin'den 6 Ayeti'ni dinle


Tin suresi 6 ayeti anlamı - okunuşu

Ancak iman edip sâlih ameller yapanlar müstesnâ! Onlar için hiç eksilmeyen ve tükenmeyen bir mükâfat vardır.


Mokhtasar tefsiri

Allah`a iman eden ve salih amel işleyenler ise bundan müstesnadır. Onlar kocasalar bile onlar için kesintisiz daimî bir mükâfat vardır ki, o da cennettir. Çünkü onlar fıtratlarını arındırmışlardır.


Ali Fikri Yavuz

Ancak iman edib salih ameller işliyenler başka; onlar için kesilib tükenmez bir mükâfat vardır


İngilizce - Sahih International


Except for those who believe and do righteous deeds, for they will have a reward uninterrupted.

Tin suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar başka, gerçekten de onlara bitmez tükenmez, başa kakılmaz bir mükafat var.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Yalnız iman gətirib yaxşı əməllər edənlərdən başqa! Onları münnətsiz (saysız-hesabsız) mükafat gözləyir.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Fakat iman edip salih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır.

Tin suresi (At-Tin) 6 ayeti arapça okunuşu

﴿إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ﴾
[ التين: 6]

illellezine amenu veamilus salihati felehüm ecrun gayru memnun

إلا الذين آمنوا وعملوا الصالحات فلهم أجر غير ممنون

سورة: التين - آية: ( 6 )  - جزء: ( 30 )  -  صفحة: ( 597 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Kafirler içinde bazı kimselere verdiğimiz kat kat servete gözünü dikme, onlara üzülme; inananları kanatların altına
  2. Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır.
  3. Doğrusu senin Rabbin dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir. O kullarını gören
  4. Seni yalancı saydılarsa, senden önce belgeler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren peygamberler de yalanlanmıştı.
  5. "Doğrusu ben, kendini Allah'a verenlerdenim" diyen, yararlı iş işleyen ve Allah'a çağıran kimseden daha güzel
  6. Ona, Allah'tan başka yardım edebilecek adamları da yoktu, kendi kendini de kurtaramadı.
  7. Onlara gökten bir kapı açsak da, oradan çıkmağa koyulsalar: "Gözlerimiz döndü, biz herhalde büyülendik" derler.
  8. Sonunda, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah'a karşı ona yardım edebilecek kimsesi de
  9. İşte onlar Rablerinin yolunda olanlardır, işte onlar saadete erenlerdir.
  10. Musa: "Rabbim, katından bir doğruluk rehberini kimin getirdiğini, dünyanın sonunun kimin olacağını daha iyi bilir.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tin indirin:

Tin Suresi mp3 : Tin suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Tin Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Tin Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Tin Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Tin Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Tin Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Tin Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Tin Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Tin Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Tin Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Tin Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Tin Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Tin Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Tin Suresi Al Hosary
Al Hosary
Tin Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Tin Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler