İsra suresi 60. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاِذْ قُلْنَا لَكَ اِنَّ رَبَّكَ اَحَاطَ بِالنَّاسِۜ وَمَا جَعَلْنَا الرُّءْيَا الَّت۪ٓي اَرَيْنَاكَ اِلَّا فِتْنَةً لِلنَّاسِ وَالشَّجَرَةَ الْمَلْعُونَةَ فِي الْقُرْاٰنِۜ وَنُخَوِّفُهُمْۙ فَمَا يَز۪يدُهُمْ اِلَّا طُغْيَانًا كَب۪يرًا۟ ﴾ [الإسراء: 60]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-iż kulnâ leke inne rabbeke ehâta bi-nnâs(i)(c) vemâ ce’alnâ-rru/yâ-lletî eraynâke illâ fitneten linnâsi ve-şşecerate-lmel’ûnete fî-lkur-ân(i)(c) venuḣavvifuhum femâ yezîduhum illâ tuġyânen kebîrâ(n) [İsra: 60]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Sana: "Rabbin şüphesiz insanları kuşatmıştır" demiştik; sana gösterdiğimiz rüya ile ve Kuran'da lanetlenmiş ağaçla, sadece insanları denedik. Biz onları korkutuyoruz, fakat bu onlara büyük taşkınlık vermekten başka birşeye yaramıyor. [İsra: 60]
İsra Suresi 60. ayet tefsiri
Miraç gecesi Cenâb-ı Hak Peygamber Efendimiz’e büyük âyetler, pek çok işaretler ve ibretli manzaralar gösterdi. ( bk. İsrâ 17/1; Necm 53/18 ) Efendimiz bunları rüyâ âleminde değil, gerçek olarak gördü. Geri döndüğünde, gördüklerini insanlara anlattı. Fakat müşrikler bunların hiçbirine inanmadılar. Hatta Hz. Ebubekir’e gelip: “ Senin arkadaşın göklere çıktığını, oradan bir kısım haberler getirdiğini söylüyor. Bunlara da mı inanacaksın? ” dediklerinde o: “ Allah Resûlü ( s.a.s. ) ne diyorsa doğrudur ” dedi ve bu davranışıyla “ Sıddîk ” derecesine yükseldi. ( İbn Hişâm, es-Sîre, II, 5 ) Dolayısıyla Efendimiz ( s.a.s. )’in miracı ve orada gördükleri ciddi bir fitne ve imtihan vesilesi oldu. İmanı zayıf bazı kimseler, bu sebeple imanını kaybetti. Ebubekir gibi olanların ise imanı daha da kuvvetlendi.
Kur’an’da lânetlendiği haber verilen ağaç “ zakkûm ” ağacıdır. Bu ağaçla ilgili olarak âyetlerde şu bilgi yer alır:
“ Allah buyurur: «Şimdi iyi düşünün! Cennette böyle bir kabul ve ağırlanma mı daha iyidir, yoksa cehennemlikleri bekleyen zakkum ağacı mı? Biz onu zâlimler için bir imtihan ve azap sebebi kıldık. O, kızgın alevli cehennemin ta dibinde bitip çıkan bir ağaçtır. Meyveleri, şeytanların başları gibi korkunç ve tiksindiricidir. Cehennemlikler bundan yer ve karınlarını tıka basa bununla doldururlar. Bu yedikleri üzerine onlara, içine irin ve kusmuk karıştırılmış kaynar sudan bir içecek vardır. Sonra onların dönecekleri yer yine cehennemdir.» ” ( Saffât 37/62-68. Ayrıca bk. Duhân 44/43-46; Vâkıa 56/51-54 )
Zakkuma “ lanetlenen ağaç ” denmesinin sebebi; Kur’an’da bir takım kötü özellikleriyle anılması veya onu cehennemde yiyenlerin bu ağaca lanet etmesi yahut lanetlenmiş olan cehennemliklerin onu yemesidir.
Zakkum ağacının fitne olmasıyla alakalı da şöyle bir rivayet vardır: Bu âyetler indiği zaman Ebu Cehil: “ Muhammed cehennemin hem taşları yakacak kadar sıcak olduğunu söylüyor, hem de orada ağaç bittiğini iddia ediyor. Olacak şey mi? Ateş ağacı yiyip yok eder ” diyerek itirazda bulunur. İbnü’z-Zibâra da: “ Biz zakkum diye ancak hurma ile kaymağı tanırız ” diye ilave eder. Bunun üzerine Ebu Cehil cariyesine emredip hurma ve kaymak hazırlatır ve arkadaşlarına: “ Haydi zakkumlanın! ” der. Hatta bu sebeple İslâm’dan dönenler bile olur. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XVII, 143 )
Ebu Cehil’de ve o tînette olan kimselerde görülen hakikat düşmanlığının sebebi, vazifesi insanları azdırıp saptırmak olan şeytanın aldatıcı tahriklerine uymaktan başka bir şey değildir:
Ömer Çelik Tefsiri
İsra suresi 60 ayeti anlamı - okunuşu
Hatırla ki sana: “Doğrusu Rabbin ilim ve kudretiyle insanları çepeçevre kuşatmıştır” diye bildirmiştik. Miraç gecesi sana gösterdiğimiz o manzaraları ve Kur’an’da lânet edilen o ağacı da, inananla inanmayanı ayırmak üzere insanlar için bir imtihan vesilesi kıldık. Biz onları korkutuyoruz; ne var ki bu, onların azgınlığını daha da artırmaktan başka bir sonuç vermiyor.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Resul!- Hani sana : "Muhakkak ki Rabbin bütün insanları güçle kuşatmıştır." demiştik. Hepsi O`nun kabzasındadır/avucundadır. Yüce Allah seni onlardan engelleyip, korumaktadır. Tebliğ etmekle emrolunduğun şeyleri tebliğ et! İsra gecesinde sana gösterdiklerimiz insanlar için ancak bir imtihandan ibarettir. Bu gördüklerini onlara söylediğinde, tasdik mi edecekler yoksa yalanlayacaklar mı? Biz Kur`an`da zikredilen cehennemin dibinde yetişen zakkum ağacını insanlar için sadece bir imtihan kılmıştık. Eğer bu iki mucizeye inanmazlarsa; bu ikisinden başka diğer mucizelere de iman etmeyeceklerdir. Onları gönderdiğimiz mucizelerle korkutuyoruz; fakat bu, onların küfürlerini arttırmak ve ısrarla sapıklığa devam etmelerinden başka bir şeye yaramıyor.
Ali Fikri Yavuz
Vaktiyle sana şöyle vahyetmiştik: Muhakkak Rabbin, insanları (Kureyş kâfirlerini azab ile) kuşatmıştır. İsrâ gecesi, sana, o âlenen gösterdiğimizi ve Kur’ân’da lânet edilen (ve cehennem’in dibinde biten Zakkûm isimli) ağacı da, yalnız insanlara bir imtihan yaptık (insanlardan kimi İsrâ hâdisesini, kimi de cehennemde ağaç biteceğini inkâr etti). Biz, onları korkutuyoruz. Fakat bu, ancak onlara büyük bir taşkınlık ilâve ediyor
İngilizce - Sahih International
And [remember, O Muhammad], when We told you, "Indeed, your Lord has encompassed the people." And We did not make the sight which We showed you except as a trial for the people, as was the accursed tree [mentioned] in the Qur'an. And We threaten them, but it increases them not except in great transgression.
İsra suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
An o zamanı, hani sana demiştik ki hiç şüphe yok, Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır ve biz sana gösterdiğimiz rüyayı da, Kur'an 'daki lanetlenmiş ağacı da ancak insanları sınamak için gösterdik ve onları korkutmadayız, fakat bu, ancak onların taşkınlıklarını arttırmada.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum!) Yadına sal ki, bir zaman sənə: “Rəbbin (Öz əzəli elmi və qüdrəti ilə) insanları ehtiva etmişdir (onların ixtiyarı Allahın əlində olduğu üçün sənə heç bir şey edə bilməzlər!)” –demişdik. (İsra gecəsi) sənə göstərdiyimiz mənzərəni və Qur’anda lə’nətlənmiş (Cəhənnəmdəki zəqqum adlı) ağacı insanlar (Məkkə əhli) üçün yalnız bir imtahan etdik (görək sənin sözünə inanacaqlar, ya yox). Biz onları qorxuduruq, lakin bu qorxutmaq onların tüğyanını artırmaqdan başqa bir şeyə kara gəlmir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lanetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.
İsra suresi (Al-Isra) 60 ayeti arapça okunuşu
﴿وَإِذْ قُلْنَا لَكَ إِنَّ رَبَّكَ أَحَاطَ بِالنَّاسِ ۚ وَمَا جَعَلْنَا الرُّؤْيَا الَّتِي أَرَيْنَاكَ إِلَّا فِتْنَةً لِّلنَّاسِ وَالشَّجَرَةَ الْمَلْعُونَةَ فِي الْقُرْآنِ ۚ وَنُخَوِّفُهُمْ فَمَا يَزِيدُهُمْ إِلَّا طُغْيَانًا كَبِيرًا﴾
[ الإسراء: 60]
وإذ قلنا لك إن ربك أحاط بالناس وما جعلنا الرؤيا التي أريناك إلا فتنة للناس والشجرة الملعونة في القرآن ونخوفهم فما يزيدهم إلا طغيانا كبيرا
سورة: الإسراء - آية: ( 60 ) - جزء: ( 15 ) - صفحة: ( 288 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İnanmış olanların yüzleri, o gün, pırıl pırıldır.
- 'Rabbin meleklere: "Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona
- İşte orada yenildiler, küçük düştüler.
- Lut: "Doğrusu yaptığınıza çok kızanlardanım. Rabbim! Beni ve ailemi bunların yapageldiği kötülükten kurtar" dedi.
- Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz buna da inanırlar.
- Seni gördükleri zaman, "Allah'ın gönderdiği elçi bu mudur?" diye alaya almaktan başka birşey yapmazlar.
- Doğrusu Biz, insanlar için Kitap'ı gerçekle sana indirdik; kim doğru yolda ise bu kendi lehinedir;
- De ki: "Ey Kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken, niçin Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?"
- Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden,
- İşte onlar Rablerinin yolunda olanlardır, işte onlar saadete erenlerdir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah İsra indirin:
İsra Suresi mp3 : İsra suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler