Maide suresi 65. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Maide suresi 65 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Maide suresi - Al-Maidah aya 65 (The Table).
  
   

﴿وَلَوْ اَنَّ اَهْلَ الْكِتَابِ اٰمَنُوا وَاتَّقَوْا لَكَفَّرْنَا عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَاَدْخَلْنَاهُمْ جَنَّاتِ النَّع۪يمِ ﴾ [المائدة: 65]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Velev enne ehle-lkitâbi âmenû vettekav lekeffernâ ‘anhum seyyi-âtihim veleedḣalnâhum cennâti-nna’îm(i) [Maide: 65]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Şayet kitap ehli inanıp karşı gelmekten sakınsalardı, kötülüklerini örterdik ve onları nimet cennetlerine koyardık. [Maide: 65]


Maide Suresi 65. ayet tefsiri

Kitap ehli olan yahudi ve Hristiyanlar inanılması gereken hususlara iman ederek, bozgunculuk, yalancılık, haram yeme gibi günahlardan sakınsalardı, Allah Teâlâ onların bütün kötülüklerini muhakkak örter, onları ebedî nimet cennetlerine koyar, mesut ve bahtiyar ederdi. Böylece azaptan kurtulur, rahmete ererlerdi. Eğer yine onlar imanla beraber Tevrat’ın, İncil’in ve Rablerinden kendilerine indirilen diğer kitapların, âyetlerin, bunlar içinde de hususiyle son Peygamber’e indirilen Kur’an’ın hükümlerini yerine getirseler, tatbik ve icra etselerdi; bunların ihtiva ettiği emir ve yasaklar istikametinde dürüst bir hayat yaşayıp gerçekten muttakî kimseler olsalardı, bu takdirde hem başlarının üzerinden hem ayaklarının altından yiyecekler, her taraflarından Allah’ın nimetine garkolacaklardı. Böylece sıkıntılar içinde kalıp cimrilik ve pintilik derdiyle “ Allah’ın eli bağlıdır ” demeyecekler, lanet ve gazaba uğramayacaklar, neticede dünya ve âhiret saadetine ereceklerdi.

66. âyette geçen “ başlarının üzerinden ve ayaklarının altından bol bol yerlerdi ” ifadesinden şu mânaları anlamak mümkündür:

    Bundan maksat sadece üst ve alt taraf değil, her yönde bolluktan kinâyedir. Buna göre mâna, “ onlar hiçbir yönden fakirlik görmeyecek, her yönden ve her zaman nimete gark olacaklardı ” demek olur.

    Yukarıdan yemek, yağmur ve benzeri gibi gökten gelen nimetlerden istifade etmek; ayak altından yemek ise yeryüzüne ait mahsullerden faydalanmaktır.

    Yukardan yemek, çalışmaksızın ihsan olunacak Rabbânî bağışları; ayaklarının altından yemek de çalışıp çabalamakla kazanılacak nimetleri ifade eder.

    Üstten yemek, devletin elde ettiği ve bölüştürdüğü genel menfaatlere; alttan yemek de şahsî teşebbüs ile olan ferdî üretime delalet edebilir.

اَلْمُقْتَصِدُ ( muktesıd ), “ mutedil davranan, orta yolu tutan kimse ” demektir. Kitap ehlinden böyle bir ilâhî övgüye nâil olan az bir kesim bulunmaktadır. Bir görüşe göre bunlardan maksat, yahudilerden Abdullah b. Selâm, Hristiyanlardan Necâşî gibi kitap ehli arasından Resûl-i Ekrem ( s.a.s. )’e iman edenlerdir. Diğer görüşe göre ise kitap ehli içinde kendi dinlerinde adâletli ve doğru olan, Peygamberimiz’e iman etmemiş olmakla beraber şiddetli inat ve kızgınlığı bulunmayıp, ölçülü ve tarafsız bulunan kimselerdir. Bunların iman edip hidâyete erme ihtimalleri daha kuvvetlidir. Çünkü kendine gösterilen delilleri taassup göstermeden değerlendirebilen kişilerin, hakikati bulma bakımından daha başarılı olacakları şüphesizdir. Bunun için de Peygamber, ulaşabildiği herkese Rabbinden gelen ilâhî buyrukları büyük bir ümitle ve korkmadan tebliğe devam etmelidir:


Ömer Çelik Tefsiri
Maide suresi Diyanet

Maide'den 65 Ayeti'ni dinle


Maide suresi 65 ayeti anlamı - okunuşu

Eğer Ehl-i kitap iman edip Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, biz elbette onların günahlarını örter ve kendilerini nimetlerle dolu cennetlere yerleştirirdik.


Mokhtasar tefsiri

Şayet Yahudi ve Hristiyanlar, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-`in getirdiğine iman edip, günahlardan uzak durarak Allah`tan korksalardı, ne kadar çok olursa olsun onların kötülüklerini örter ve kıyamet gününde Naîm cennetlerine sokardı ve içindeki hiç bitmeyen nimetlerden faydalanırlardı.


Ali Fikri Yavuz

Eğer ehl-i kitab (Hz. Muhammed Aleyhisselâma ve Kur’an’a) imân etseler ve Allah’dan korkarak fenalıklardan sakınsalardı, muhakkak onların günahlarını örter ve elbette kendilerini NAÎM (nimeti bol) cennetlere koyardık


İngilizce - Sahih International


And if only the People of the Scripture had believed and feared Allah, We would have removed from them their misdeeds and admitted them to Gardens of Pleasure.

Maide suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Kitap ehli olanlar inansalardı, çekinselerdi elbette kötülüklerini örterdik ve elbette onları da nimeti bol cennetlere sokardık.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Əgər kitab əhli (Muhəmməd peyğəmbərə və Qur’ana) iman gətirsə və Allahdan qorxaraq pis əməllərdən çəkinsə, Biz, sözsüz ki, onların günahlarının üstünü örtər və özlərini də (ne’məti bol olan) Nəim cənnətlərinə daxil edərik.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Eğer ehl-i kitap iman edip (kötülüklerden) sakınsalardı, herhalde (geçmiş) kötülüklerini örter ve onları nimeti bol cennetlere sokardık.

Maide suresi (Al-Maidah) 65 ayeti arapça okunuşu

﴿وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْكِتَابِ آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَكَفَّرْنَا عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلَأَدْخَلْنَاهُمْ جَنَّاتِ النَّعِيمِ﴾
[ المائدة: 65]

velev enne ehlel kitabi amenu vettekav lekefferna anhüm seyyiatihim veleedhalnahüm cennatin neim

ولو أن أهل الكتاب آمنوا واتقوا لكفرنا عنهم سيئاتهم ولأدخلناهم جنات النعيم

سورة: المائدة - آية: ( 65 )  - جزء: ( 6 )  -  صفحة: ( 119 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. "Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.
  2. Musa ve kardeşine: "Mısır'da milletinize evler hazırlayın; evlerinizi namazgah edinin, namaz kılın" diye vahyettik, "İnananlara
  3. Biz de ona icabet ederek, Yahya'yı bahşetmiş, eşini de doğum yapacak hale getirmiştik. Doğrusu onlar
  4. Haksızlık yapanları bir çığlık tuttu, oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
  5. O gün, yalanlamış olanların vay haline!.
  6. Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.
  7. O gün her ümmetin ayetlerimizi yalanlayanlarını toplarız. Onlar bir arada tutulup, hesap yerine sevkedilirler.
  8. Hayır; zulmedenler, körü körüne kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseleri kim doğru yola eriştirebilir? Onların
  9. Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.
  10. İnsanlara: "Sakın tanrılarınızı bırakmayın, Ved, Suva, Yağus, Yeuk ve Nesr putlarından asla vazgeçmeyin" dediler.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Maide indirin:

Maide Suresi mp3 : Maide suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Maide Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Maide Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Maide Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Maide Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Maide Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Maide Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Maide Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Maide Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Maide Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Maide Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Maide Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Maide Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Maide Suresi Al Hosary
Al Hosary
Maide Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Maide Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, December 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler