Ali İmran suresi 103. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ali İmran suresi 103 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ali İmran suresi - Al Imran aya 103 (The Family of Imraan).
  
   

﴿وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعًا وَلَا تَفَرَّقُواۖ وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ كُنْتُمْ اَعْدَٓاءً فَاَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَاَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِه۪ٓ اِخْوَانًاۚ وَكُنْتُمْ عَلٰى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَاَنْقَذَكُمْ مِنْهَاۜ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِه۪ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ ﴾ [آل عمران: 103]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Va’tesimû bihabli(A)llâhi cemî’an velâ teferrakû(c) veżkurû ni’meta(A)llâhi ‘aleykum iż kuntum a’dâen feellefe beyne kulûbikum feasbahtum bini’metihi iḣvânen vekuntum ‘alâ şefâhufratin mine-nnâri feenkażekum minhâ(c) keżâlike yubeyyinu(A)llâhu lekum âyâtihi le’allekum tehtedûn(e) [Ali İmran: 103]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Toptan Allah'ın ipine sarılın, ayrılmayın. Allah'ın size olan nimetini anın: Düşmandınız, kalblerinizin arasını uzlaştırdı da onun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size böylece ayetlerini açıklar. [Ali İmran: 103]


Ali İmran Suresi 103. ayet tefsiri

 “ Allah’ın ipi ”nden maksat, “ Allah’a yaklaşmaya vesile olabilecek her türlü vasıta ”dır. Bunun da başında şüphesiz “ Kur’an ve İslâm ” gelmektedir. Nitekim Allah Resûlü ( s.a.s. ):

“ Kur’an, Allah’ın gökyüzünden yeryüzüne sarkıtılmış ipidir. ” ( Tirmizî, Menâkıb 31; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 14, 17 )

“ Fitnelerden kurtuluş yolunu gösteren elbette Allah’ın Kitabı’dır. Onda sizden öncekilerin kıssası, sizden sonrakilerin haberi ve aranızdaki meselelerin hükmü vardır... O, Allah’ın sağlam ipidir ” ( Tirmizî, Fezâilu’l-Kur’an 14 ) açıklamalarıyla Kur’ân-ı Kerîm’i “ Allah’ın ipi ” olarak söz eder.

 Dolayısıyla âyet, hep birlikte Allah’ın, insanlığın kurtuluşu için gönderdiği Kur’ân-ı Kerîm’e ve onun üzerine binâ edilen  İslâm nizamına bütün gücümüzle sımsıkı sarılmamızı; itikat, ibâdet, ahlâk ve muamelâtla ilgili tüm emir ve yasaklarını dikkate alarak yaşamamızı; onun etrafında birbiriyle kenetlenmiş sağlam bir İslâm toplumu oluşturarak asla ayrılığa düşmememizi emretmektedir. İslâm dini tevhid anlayışı üzere kurulmuştur. İslâm, inanç bakımından herkesi Allah’ın birliği düşüncesi etrafında toplamayı hedeflediği gibi, cemaatle namaz, Cuma ve bayram namazları ve hac gibi ibâdetlerle amel yönünden de birlik ve beraberliği gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Zira fiillerdeki birlik, kalplerin birliğine sebep olmaktadır. Allah’tan hakkiyle korkmak, İslâm’a uygun yaşamak ve müslüman olarak ölebilmek için böyle bir İslâm toplumuna ihtiyaç vardır. Ayrıca dünya hayatında fert ve toplum olarak ayakta durabilmek, düşmanların maddi ve mânevî baskılarına dayanabilmek ve İslâm toplumu olarak bizden beklenen sorumluluğu yerine getirebilmek için de böyle bir beraberlik zaruridir. Çünkü birlik ve beraberliği zayi olmuş toplumların, kısa zamanda dağıldıkları ve her şeylerini kaybettikleri tarihî bir gerçektir. Mehmet Akif bu gerçeğe şöyle işaret eder:

“ Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez,

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez. ”

Esasen, Allah’ın insanlara olan nimetleri hem dünyevî hem de uhrevîdir. Daha önce birbirine düşman olan kişi, kabile ve toplumların İslâm nimeti ve imanın birleştirici vasfı sayesinde kalpleri birbirine ısınarak kardeş olmaları dünyevi bir nimettir. Nitekim Medine’de bulunan ve aynı soydan gelen Evs ve Hazreç kabileleri,  İslâm gelmeden önce aralarına sokulan düşmanlık sebebiyle birbiriyle savaş halinde idiler. Hatta bu savaş bir asırdan fazla sürmüştür. Fakat İslâm’ın gelmesiyle düşmanlıklar son bulup, birbirine merhamet eden ve birbiri hakkın da iyi düşünen kardeşler haline gelmişlerdir. Bunun örnekleri, tarih boyunca çokça yaşanmıştır. “ Ateşten bir çukurun kenarından kurtulmak ” ise “ cehenneme düşmeye sebep olan küfürden kurtulmak ” mânasında olduğu için uhrevi bir nimettir. Burada cehennem, içinde ateşin bulunduğu çukura, küfürleri sebebiyle insanların cehenneme müstehak olmaları da, ateş çukurunun kenarına gelmelerine benzetilmiştir. Eğer onlar, küfür üzere ölselerdi mutlaka cehenneme düşeceklerdi. Fakat tam o çukura düşmek üzereyken İslâm sayesinde Allah onları hidâyete erdirmiş ve cehennemden kurtarmıştır. Bunlar, hidâyete ermek isteyen fert ve toplumlar için birer örnek ve ibrettir.

Ancak insanların irşadı ve hidâyeti kendiliğinden gerçekleşmeyecektir. Bu vazîfeyi yerine getirecek ehliyetli ve salâhiyetli mürşitlere; İslâm’ı hem ilimleriyle hem irfanlarıyla hem de ahlâkın zirvesindeki temsil kabiliyetleriyle tebliğ edecek, yürekleri aşk, vecd, ihlas ve samimiyet dolu seçkin davetçilere ihtiyaç vardır. Bu sebeple buyruluyor ki:


Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi Diyanet

Ali İmran'den 103 Ayeti'ni dinle


Ali İmran suresi 103 ayeti anlamı - okunuşu

Ey mü’minler! Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Allah’ın size olan şu nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşmandınız; derken Allah kalplerinizi kaynaştırdı da O’nun bu nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Ateşten bir çukurun tam kenarında idiniz, fakat Allah sizi oraya düşmekten kurtardı. Doğru yolu bulasınız diye, Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor.


Mokhtasar tefsiri

-Ey Müminler!- Kitaba ve sünnete sımsıkı sarılın. Sizi ayrılığa düşürecek işlere kalkışmayın. Allah`ın sizin üzerindeki nimetlerini hatırlayın. İslam`dan önce en ufak sebeplerden dolayı birbirinizle savaşan düşmanlar idiniz. Bunun akabinde (Allah) İslam ile kalplerinizi bir araya topladı. O`nun lütfu ile birbirine rahmet eden, nasihat eden din kardeşi oldunuz. Bundan önce küfrünüz sebebiyle cehenneme girmeye çok yakındınız. Allah sizi İslam ile bundan kurtardı ve size imanın yolunu gösterdi. Allah size bunu beyan ettiği gibi dünya ve ahirette durumunuzu düzeltecek şeyleri de açıkladı ki, doğru yolu bulup istikamet üzere ilerleyesiniz.


Ali Fikri Yavuz

Elbirlik Allah’ın dinine (şeriatına) sımsıkı sarılın. Birbirinizden ayrılıp dağılmayın. Allah’ın üzerinizdeki (İslâm) nimetini düşünün ki, cahiliyet devrinde birbirinize düşmanlar iken o, sizin kalbleriniz arasında üflet (yakınlık ve sıcaklık) meydana getirdi de onun nimeti sayesinde din kardeşleri oldunuz. Hem siz ateşten bir çukurun tam kenarında bulunuyordunuz da Allah, İslâmınız sebebiyle o ateşe (cehenneme) düşmekten sizi kurtardı. İşte Allah size âyetlerini böylece açıklıyor ki, doğru yola eresiniz


İngilizce - Sahih International


And hold firmly to the rope of Allah all together and do not become divided. And remember the favor of Allah upon you - when you were enemies and He brought your hearts together and you became, by His favor, brothers. And you were on the edge of a pit of the Fire, and He saved you from it. Thus does Allah make clear to you His verses that you may be guided.

Ali İmran suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Hep birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, bölük bölük olmayın ve anın Allah'ın size verdiği nimeti, anın o zamanı ki düşmandınız birbirinize, kalplerinizi uzlaştırdı, nimetiyle kardeş oldunuz. İçinde ateş dolu bir çukurun tam kenarındaydınız, sizi kurtardı oradan. Allah, doğru yolu bulursunuz diye delillerini böyle açıklar işte.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Hamılıqla Allahın ipinə (dininə, Qur’ana) möhkəm sarılın və (firqələrə bölünüb bir-birinizdən) ayrılmayın! Allahın sizə verdiyi ne’mətini xatırlayın ki, siz bir-birinizə düşmən ikən. O sizin qəlblərinizi (islam ilə) birləşdirdi və Onun ne’məti sayəsində bir-birinizlə qardaş oldunuz. Siz oddan olan bir uçurumun kənarında ikən O sizi oradan xilas etdi. Allah Öz ayələrini sizin üçün bu şəkildə aydınlaşdırır ki, haqq yola yönəlmiş olasınız!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Hep birlikte Allah'ın ipine (İslam'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişileridiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.

Ali İmran suresi (Al Imran) 103 ayeti arapça okunuşu

﴿وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا ۚ وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىٰ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا ۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
[ آل عمران: 103]

vatesimu bihablil lahi cemiav vela teferraku vezküru nimetel lahi aleyküm iz küntüm adaen feellefe beyne kulubiküm feasbahtüm binimetihi ihvana veküntüm ala şefa hufratim minen nari feenkazeküm minha kezalike yübeyyinül lahü leküm ayatihi lealleküm tehtedun

واعتصموا بحبل الله جميعا ولا تفرقوا واذكروا نعمة الله عليكم إذ كنتم أعداء فألف بين قلوبكم فأصبحتم بنعمته إخوانا وكنتم على شفا حفرة من النار فأنقذكم منها كذلك يبين الله لكم آياته لعلكم تهتدون

سورة: آل عمران - آية: ( 103 )  - جزء: ( 4 )  -  صفحة: ( 63 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Bunların bir kısmı eski ümmetlerden, bir kısmı da sonrakilerdendir.
  2. Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
  3. Ama biz nice nesiller var etmiştik. Sen, Medyen halkı arasında bulunup, onlara ayetlerimizi okumuyordun, fakat
  4. Allah'ın geceyi gündüze ve gündüzü geceye kattığını, her biri belirli bir süreye kadar hareket edecek
  5. İnanıp yararlı işler işleyenlerin, namaz kılıp, zekat verenlerin Rab'leri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur
  6. And olsun ki, Nuh'u milletine gönderdik; aralarında bin seneden elli yıl eksik kaldı. Sonunda onlar
  7. Onlar geçmiş birer ümmettir. Kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız da sizedir. Onların yapmış olduklarından sorumlu değilsiniz.
  8. Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
  9. Onlar, boş söz işittikleri vakit ondan yüz çevirirler. "Bizim işlediğimiz bize, sizin işlediğiniz sizedir. Size
  10. Ahireti isteyip, inanmış olarak onun için gerekli çalışmada bulunan kimselerin, işte onların çalışmaları şükre değer.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:

Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ali İmran Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ali İmran Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ali İmran Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ali İmran Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ali İmran Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ali İmran Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ali İmran Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ali İmran Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ali İmran Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ali İmran Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ali İmran Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ali İmran Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ali İmran Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ali İmran Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ali İmran Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Friday, January 17, 2025

Bizim için dua et, teşekkürler