Ankebut suresi 66. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لِيَكْفُرُوا بِمَٓا اٰتَيْنَاهُمْۙ وَلِيَتَمَتَّعُوا۠ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ﴾ [العنكبوت: 66]
ayet arapça & türkçe okunuşuLiyekfurû bimâ âteynâhum veliyetemette’û(s) fesevfe ya’lemûn(e) [Ankebut: 66]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar; ama Allah onları karaya çıkararak kurtarınca, kendilerine verdiği nimete nankörlük ederek O'na hemen eş koşarlar. Zevklensinler bakalım, yakında bileceklerdir. [Ankebut: 66]
Ankebut Suresi 66. ayet tefsiri
Tevhid inancı kalplerinde tam olarak yer etmemiş bu insanlar, vuku bulan çeşitli hâdiselerin seyri içinde kalbî çalkantılar, rûhî ihtilaçlar ve Allah ile irtibatlarında büyük gelgitler yaşarlar. Fakat kalpleri imanla, Kur’an’la, zikir ve tefekkürle iyice mutmain olmuş, tevhidin hakikatine erişmiş gerçek mü’minler bu tehlikeden büyük nispette kurtulurlar. Meselâ Resûlullah ( s.a.s. )’in hâli bunun en güzel bir numûnesidir. Müspet ya da menfi onun karşılaştığı olayların büyüklüğünü tarif etmek mümkün değildir. Buna rağmen Efendimiz ( s.a.s. ), bunlar karşısında asla sarsıntıya uğramamış ve muvâzenesini bozmamıştır. Hep gönlünü Rabbine bağlayarak, O’na sığınarak, O’ndan yardım isteyerek, O’na şükredip ve O’nun rızâsı için sabrederek örnek bir iman, tevekkül ve itminân hayatı sergilemiştir.
Burada müşriklerin imansızlıktaki kararsız halleri söz konusu edilmektedir. Onlar, gemiye binip denizin ortasında giderken boğulma tehlikesiyle yüz yüze geldiklerinde bütün gönülleriyle, tüm samimiyetleriyle Allah’a yalvarıyor, kendilerinden talep edilen tevhid inancına erişiyor, fakat Allah onları selâmetle karaya çıkardığı zaman o makbul tevhid hissini kaybedip tekrar şirke dönüyorlar. Onlardan istenen ise hayatın her anında o tevhid anlayışını korumak ve devam ettirmektir. Zira âhirette kurtuluşa vesile olacak bu anlayıştır. Yoksa başları dara düştüğünde “ Allah ”, kurtulunca da “ Yallah ” diyerek belki dünyada kısa bir müddet yer içer, eğlenir, zevkü safâ sürebilirler, fakat âhirette kaybedenlerden olurlar. ( bk. Yûnus 10/22-23 )
Oysa:
Ömer Çelik Tefsiri
Ankebut suresi 66 ayeti anlamı - okunuşu
Kendilerine verdiğimiz bunca nimetlere nankörlük etsinler; yiyip içip sefâ sürsünler bakalım. Nasıl olsa yaptıklarının âkıbetini yakında bilecekler!
Mokhtasar tefsiri
Müşrikler kendilerine vermiş olduğumuz nimetlere nankörlük edip, kendilerine verilen dünya hayatının süsünden faydalanıp dursunlar (bakalım). Öldükleri zaman kötü sonlarını öğrenecekler.
Ali Fikri Yavuz
Kendilerine verdiğimiz nimeti (kurtuluş nimetini) inkâr etsinler ve (geçici dünya hayatından) zevk alsınlar diye (eski tutumları olan şirke dönerler)...Fakat yakında (onlara ne azab yapılacağını) bileceklerdir
İngilizce - Sahih International
So that they will deny what We have granted them, and they will enjoy themselves. But they are going to know.
Ankebut suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bu da onlara verdiğimiz nimetlere nankörlük edip dünyada geçinip gitmeleri içindir, fakat yakında bilecek onlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlara verdiyimiz ne’məti inkar etsinlər və (dünyada istədikləri kimi) kef çəkib zövz alsınlar deyə (rüsxət verərik). Onlar (öz əməllərinin ağır nəticəsini) mütləq biləcəklər!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler ve sefa sürsünler bakalım! Ama yakında bilecekler!
Ankebut suresi (Al-Ankabut) 66 ayeti arapça okunuşu
﴿لِيَكْفُرُوا بِمَا آتَيْنَاهُمْ وَلِيَتَمَتَّعُوا ۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ﴾
[ العنكبوت: 66]
ليكفروا بما آتيناهم وليتمتعوا فسوف يعلمون
سورة: العنكبوت - آية: ( 66 ) - جزء: ( 21 ) - صفحة: ( 404 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlara: "İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş
- Gerçek Rabb'indendir, sakın şüphelenenlerden olma.
- Şüphesiz onlar, seni Allah'tan müstağni kılamazlar. Doğrusu zalimler birbirlerinin dostudurlar. Sakınanların dostu ise Allah'tır.
- Musa, tayin ettiğimiz müddette milletinden yetmiş kişi seçti; onları sarsıntı tutunca dedi ki: "Rabbim! Dileseydin
- Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?
- İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler.
- İşte bu hesap günü için, size söz verilenlerdir.
- Müminlerin, Peygamberi kendi nefislerinden çok sevmeleri gerekir; onun eşleri onların anneleridir; akraba olanlar, miras hususunda,
- "Şüphesiz Ben Allah'ım, Benden başka tanrı yoktur; Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl."
- De ki: "Size Allah'ın hazineleri elimdedir, demiyorum; gaybı da bilmiyorum; size, ben meleğim demiyorum, ben
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ankebut indirin:
Ankebut Suresi mp3 : Ankebut suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler