Nisa suresi 121. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اُو۬لٰٓئِكَ مَأْوٰيهُمْ جَهَنَّمُ وَلَا يَجِدُونَ عَنْهَا مَح۪يصًا ﴾ [النساء: 121]
ayet arapça & türkçe okunuşuUlâ-ike me/vâhum cehennemu velâ yecidûne ‘anhâ mehîsâ(n) [Nisa: 121]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İşte onların varacağı yer cehennemdir. Oradan kaçacak yer de bulamıyacaklardır. [Nisa: 121]
Nisa Suresi 121. ayet tefsiri
Emrine isyân etmesi sebebiyle Allah Teâlâ şeytanı lânetlemiş, azametine yaraşır bir kahır ve gazap ile onu huzurundan kovmuş, rahmetinden uzaklaştırmıştır. Buna mukâbil şeytan, yemin ederek kıyamete kadar insanları Allah yolundan saptırmak üzere harekete geçmiştir. Onlardan belli bir pay almaya azmetmiş ve ihlâsa erenler hariç herkesi aldatacağını söylemiştir. ( bk. Sād 38/83 ) Gerçekten de insanlık tarihi boyunca görülen manzara şeytanın bu iddiasını tahakkuk ettirdiğini göstermeye kâfidir. Nitekim şu âyet-i kerîme işin hazîn neticesini şöyle haber vermektedir:
“ Gerçekten de İblîs’in insanlar hakkındaki zan ve temennîsi doğru çıktı. Çünkü bir kısım mü’minler dışında herkes ona uyup gitti. ” ( Sebe’ 34/20 )
Şeytanın elde etmek istediği payla alakalı olarak Allah Resûlü ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ Allah Teâlâ kıyamet günü:
«- Ey Âdem! Cehenneme gidecek kâfileyi gönder» buyuracak, Âdem:
«- Cehennem kâfilesi de nedir?» diyecek, bunun üzerine Cenâb-ı Hak:
«- Her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuz kişi» buyuracaktır. ” ( Müslim, İman 379 )
Şeytan akıl, irade ve imanı zayıf olan kimseleri doğru yoldan saptırmaya çalışır. Onları gerçekleşmesi mümkün olmayan dipsiz emeller, boş ümitler ve temennîlerle oyalar, uğraştırır durur. Her insanı yaşı, bilgisi, mevkisi, ihtiyaçları, arzu ve isteklerine göre ümitlere boğar. Özellikle günahta ısrar etmelerini sağlamak üzere ömürlerinin uzun olacağını, iyilik yapacak daha çok zaman bulabileceklerini, ileride tevbe edip Allah’a dönebileceklerini söyler ve bu düşünceyi onların zihinlerine yerleştirmeye çabalar. Onları daima Allah’ın razı olmayacağı yanlış işlere yönlendirir. Buna âyet-i kerîmede iki muşahhas misal verilmektedir:
Birincisi; putlara adanan veya belli vasıfları taşıyan hayvanların kulaklarını yarmak, gözlerini çıkarmak. Bu misal, din ve akıl dışı bütün yanlış anlayış ve hurafelerin şeytanın bir aldatmacası olduğuna işaret etmektedir.
İkincisi; Allah’ın yaratışını ve yarattıklarını değiştirmek. Bu misal de fıtrata ve selim tabiata uymayan sapmalara işaret etmektedir. Örnek olarak şu hususlara temas etmek mümkündür:
› İnsanların faydalanması için yaratılan güneş, yıldız, ay, taş ve ateş gibi yaratıkları putlaştırmak.
› Helâle haram, harama helâl, iyiye kötü, kötüye iyi demek; hayır yerine şer işlemek, imar edilmesi gerekeni yıkıp, yıkılması gerekeni imar etmek.
› Yaratılış kanunu zıddına işler yapmak; kadını erkek, erkeği kadın yapmaya çalışmak; kadın yerine erkek, erkek yerine kadın çalıştırmak.
› Erkekleri iğdiş edip hadım ağası yapmak; uzuvları yaratılış görevlerinin dışında kullanmak; nikâh yerine zina etmek, temizi bırakıp pisliklere koşmak.
› Bıyıkları sakalları yolmak, yüzleri boyamak, kılıklarını değiştirmek; kulak, burun kesip göz çıkarmak.
› Menfaati bırakıp zararı seçmek, ciddilikleri atıp eğlenceye heves etmek, doğruluğu budalalık, eğriliği hüner saymak.
› Ruhların yaratılışındaki selamet ve saflıklarını bozmak; hidâyet yolunu ve Allah’a kulluğu terk etmek; yaratılanı yaratıcı yerine koymak, tevhitten uzaklaşıp bâtıl dinler ve fikirler arkasında koşmak ve şeytanın peşinden gitmek.
İşte dünya hayatında insanlara apaçık düşman olan, akıllarını şaşırtan, kalplerine nüfuz ederek onları hak ve hayırdan uzaklaştıran melun bir kuvvet vardır ki, o şeytandır. Dolayısıyla Allah’ı bırakıp da şeytanı dost ve amir edinenler, Allah’ın emrini dinlemeyip şeytana itaat edenler, artık çok açık ve büyük bir ziyan içindedirler. Zira şeytan onlara devamlı boş vaatlerde bulunur, nefsânî arzularını kamçılar, ağızlarının suyunu akıtır. Fakat o melunun vesveseleri ve telkin ettiği kuruntular apaçık aldanıştan başka bir şey değildir. Bütün bu ikazlara rağmen şeytanın izini takip edenler, eğer tevbe edip bundan vazgeçmez iseler, yürüdükleri yolun tabii bir neticesi olarak cehenneme varacak ve oradan asla bir çıkış kapısı bulamayacaklardır.
İman edip sâlih ameller işleyenlere gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Nisa suresi 121 ayeti anlamı - okunuşu
İşte onların barınakları cehennemdir; oradan kaçıp kurtulacak bir yer de bulamayacaklardır.
Mokhtasar tefsiri
Şeytanın adımlarına ve onlara emrettiği şeylere tabi olanların sonu cehennem ateşidir. Onlar oradan kaçarak kendisine sığınabilecekleri hiçbir yol bulamazlar.
Ali Fikri Yavuz
İşte onların varacakları yer Cehennemdir; ve ondan kurtuluşa hiç bir çare bulamayacaklardır
İngilizce - Sahih International
The refuge of those will be Hell, and they will not find from it an escape.
Nisa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onlardır yurtları cehennem olanlar ve oradan başka bir sığınak bulamazlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onların (Şeytana uyanların) yeri Cəhənnəmdir. Və oradan xilas olmağa çarə tapmazlar.
Kuran Araştırmaları Vakfı
İşte onların yeri cehennemdir; ondan kaçıp kurtulacak bir yer de bulamayacaklardır.
Nisa suresi (An-Nisa) 121 ayeti arapça okunuşu
﴿أُولَٰئِكَ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَلَا يَجِدُونَ عَنْهَا مَحِيصًا﴾
[ النساء: 121]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Eğer büyüklük taslarlarsa kendi aleyhlerinedir. Rabbinin katında bulunanlar hiç usanmadan, O'nu gece gündüz tesbih ederler.
- Nitekim, Rabbin seni hak uğrunda evinden savaş için çıkarmıştı, oysa müslümanların bir takımı bundan hoşlanmamıştı.
- Mescidler şüphesiz Allah'ındır, öyleyse oralarda Allah'a yalvarırken başkasını katmayın.
- Kendileriyle, arzuladıkları şeyler arasına artık engel konur; nitekim, daha önce, kendilerine benzeyenlere de aynı şey
- Cehennemin uğultusunu duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.
- "Kocamışken, bana İsmail ve İshak'ı veren Allah'a hamdolsun. Doğrusu Rabbim duaları işitendir."
- Adem, Rabbi'nden emirler aldı; onları yerine getirdi. Rabb'i de bunun üzerine tevbesini kabul etti. Şüphesiz
- Daha önce de Nuh milletini yok eden O'dur; çünkü onlar çok zalim ve pek taşkın
- Kalbleri inanmamışken, ağızlarıyla, "İnandık" diyenler, yahudilerden yalana kulak verenler ve başka bir topluluk hesabına casusluk
- Allah'ın rahmetinden dolayı, sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalbli olsaydın, şüphesiz
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nisa indirin:
Nisa Suresi mp3 : Nisa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler