Rahman suresi 66. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿ف۪يهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِۚ ﴾ [الرحمن: 66]
ayet arapça & türkçe okunuşuFîhimâ ‘aynâni naddâḣatân(i) [Rahman: 66]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır. [Rahman: 66]
Rahman Suresi 66. ayet tefsiri
Bu iki cennette bulunan nimetler de şöyle haber verilir:
Bunlar, yeşilin en koyusu ile ifade edilebilecek derecede yemyeşildirler.
Orada şadırvan gibi, şelale gibi devamlı fışkıran iki kaynak vardır. Çünkü النضخ ( nadh ) kelimesi, suyun fışkırmasını ve coşup kaynamasını ifade eder.
Emsali görülmedik meyveler, bunlar içinde özellikle zikre değer hurmalar ve narlar vardır. Çünkü bu ikisi, meyvelikle beraber yemek ve devâ itibariyle hususi bir duruma sahiptirler.
Bu cennetlerde ahlâkı güzel, yaratılışı mükemmel kadınlar; inciden yapılmış çadırlarda sadece efendilerine tahsis edilmiş huriler bulunmaktadır. “ Huri ”, gözünün siyahı oldukça siyah, beyazı oldukça beyaz güzel gözlü kadın demektir. ( bk. Sâffât 37/48-49 ) Öyle ki bunlara da, cennetteki kocalarından önce ne bir insan eli değmiştir, ne de cin.
Cennet yastıklarından, yeşil yastıklar, çeşitli şekillerle ve zînetlerle süslenmiş kalın döşemeler. Cennetlere erişenler, bunlar üzerine yaslanırlar. عَبْقَرِيٌّ ( ‘abkarî ), Yemen bölgesinde bulunan Abkar kasabasına mensup demektir. Orada son derece güzel, nakışlı halı ve kilimler dokunurdu. Yüce Allah bu nakışlı yaygıları anlatmak suretiyle, o iki cennetin döşek ve yataklarını insan zihnine yaklaştırmaktadır.
Tasvir edilen dört cennetin ilk ikisi ile son ikisi arasında şöyle bir karşılaştırma yaparak derece farkını belirtmek mümkündür:
Dikkatlice bakıldığında ilk iki cennetin özelliklerinin, sonraki iki cennetten üstün olduğu anlaşılır. İlk ikisinde, “ Onlarda durmadan akan iki pınar vardır ”, son ikisinde ise, “ Fışkıran iki pınar vardır ” buyrulmuştur. “ Durmadan akmak ”, “ fışkırmak ”tan daha üstündür. Öncekilerde, “ O ikisinde, her türlü meyveden çifter çifter vardır ”, burada ise, “ Onlarda meyve, hurma ve nar vardır ” buyrulmuştur. Birincisi daha şumullü ve muhtevalıdır. Öncekilerde hurileri vasfederken, “ Sanki onlar yakut ve mercandır ”, burada ise “ O cennetlerde iyi huylu, güzel yüzlü hanımlar vardır ” buyrulmuştur. Her güzellik, yâkût ve mercan güzelliği gibi olmaz. Dolayısıyla birincideki niteleme daha üstündür. Öncekilerde yatakları nitelerken, “ Astarlan kalın ipekten yataklara yaslanırlar ”, burada ise, “ Yeşil yastıklara yaslanırlar ” buyrulmuştur. Şüphesiz, yaslanmak için hazırlanmış olan astarı kalın ipekten yataklar, çadır eteklerinden ve yastıklardan daha üstündür.
Sûrede başından sonuna kadar bir taraftan Cenâb-ı Hakk’ın kerem ve rahmetinin tecellilerine yer verildiği gibi, bir taraftan da celâl ve azametinin tezahürleri dile getirilmiştir. Her ikisi de Allah Teâlâ’nın emri ve muradıdır. Bunları var eden, müttakî kullarına keremiyle, nankörlere ise celaliyle muamele edecek olan Allah Teâlâ’nın ismi çok yücedir, yücelerden yücedir.
Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ): “ يَا ذَا الْجَلَالِ وَ الإكْرَامِ ( yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm ): Sonsuz büyüklük ve ikram sahibi Allahım! diye başlayarak dua etmeyi ihmal etmeyip sık sık söyleyin ” buyururdu. ( Tirmizî, Deavât 92; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 177 ).
Allah Resûlü ( s.a.s. ), selam verip namazdan çıkınca, üç defa “ estağfirullah ” dedikten sonra, “ اَللّٰهُمَّ اَنْتَ السَّلَامُ وَ مِنْكَ السَّلَامُ تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَلَالِ وَ الإكْرَامِ ( Allahumme ente’s-selâm ve minke’s-selâm tebârekte yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm ) Allahım! Selâm sensin. Selâmet ve esenlik sendendir. Ey sonsuz büyüklük ve ikram sahibi olan Allahım! Sen hayır ve bereketi çok olansın ” derdi. ( Müslim, Mesâcid 135; Ebû Dâvûd, Vitr 25 )
Rahmân sûresinin sonunda yer alan Allah Teâlâ’nın sonsuz büyüklük ve ikram sahibi oluşunun; mü’minlere takvâ derecelerine göre nimet, kâfirlere ise inkârdaki durumlarına göre azap tecellîsinde bulunuşunun farklı bir açıklaması olarak ve insanları mecbûren inanacakları dehşetli kıyâmet manzaraları görülmeye başlamadan önce inkârdan vazgeçirip iman ve şükre yönlendirmek üzere Vâkıa sûresi geliyor:Ömer Çelik Tefsiri
Rahman suresi 66 ayeti anlamı - okunuşu
İkisinde de gürül gürül akan iki pınar vardır.
Mokhtasar tefsiri
Bu iki cennette, suyu çağlayıp akan ve asla tükenmeyen iki pınar vardır.
Ali Fikri Yavuz
İçlerinden fışkıran iki şadırvan
İngilizce - Sahih International
In both of them are two springs, spouting.
Rahman suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İkisinde de iki pınar var, fışkırıp çıkar da akar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Orada (o iki cənnətdə) fəvvarə verib qaynayan iki bulaq vardır.
Kuran Araştırmaları Vakfı
İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır.
Rahman suresi (Ar-Rahman) 66 ayeti arapça okunuşu
﴿فِيهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِ﴾
[ الرحمن: 66]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Sana mı inanacağız? Sana en rezil kimseler uymaktadır" dediler.
- Yoksa, kalblerinde hastalık olanlar, Allah'ın onların kinlerini dışarı vurmayacağını mı sandılar?
- İşte Rabbinizi böyle sanmanız sizi mahvetti de hüsrana uğrayanlardan oldunuz.
- Sonra bu Kitap'ı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras bırakmışızdır. Onlardan kimi kendine yazık eder, kimi orta
- Böylece Bizi öfkelendirince onlardan öç aldık, hepsini suda boğduk.
- Bunu, önceden işlediklerinden ötürü, asla dilemeyeceklerdir. Allah zalimleri bilir.
- Ama, insanoğlu gelecekte de suç işlemek ister de: "Kıyamet günü ne zamanmış! " der.
- Rabbiniz: "Şükrederseniz and olsun ki, size karşılığını artıracağım; nankörlük ederseniz bilin ki azabım pek çetindir"
- Hanginizin aklından zoru olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.
- Semud milleti, içlerinden en azgını ileri atılınca, azgınlığı yüzünden peygamberleri yalanladı.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Rahman indirin:
Rahman Suresi mp3 : Rahman suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler