Vakıa suresi 8. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَاَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَٓا اَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِۜ ﴾ [الواقعة: 8]
ayet arapça & türkçe okunuşuFe-ashâbu-lmeymeneti mâ ashâbu-lmeymene(ti) [Vakıa: 8]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İyi işler işlediklerini belirtmek için, amel defterleri sağdan verilenler; ne mutlu o sağcılara! [Vakıa: 8]
Vakıa Suresi 8. ayet tefsiri
Mahşer günü insanlar şu üç zümreye ayrılacaklardır:
Birincisi; ashâb-ı meymene: اَلْمَيْمَنَةُ ( meymene ); sağ kol, sağ taraf yahut meymenet, uğur ve bereket mânalarına gelir. Sağ taraf, meclislerde daha ziyâde saygı ve hürmet mevkii olduğu için, “ ashâb-ı meymene ” hürmet makamında bulunan yüksek şeref sahipleri demektir. Bu gibi kimseler hayırlı ve faydalı kimseler olmaları sebebiyle “ meymenetli ” diye de nitelendirilir. Bu zümreden sûrenin 27, 38, 90, 91. âyetlerinde “ ashâb-ı yemîn ” olarak bahsedilir. Bunlar uğurlu, bahtlı ve iyi kimseler olup, mahşer günü amel defterleri kendilerine sağ taraftan verilecektir.
İkincisi; ashâb-ı meş’eme: اَلْمَشْـَٔمَةُ ( meş’eme ); sol kol, sol taraf yahut meymenetin zıddı olarak şeâmet, uğursuzluk, bereketsizlik demektir. Buna göre “ ashâb-ı meş’eme ” de sol tarafta, alçak yerde bulunan değersiz yahut hem kendilerine hem de yakınlarına uğursuzluğu dokunan kimselerdir. Her iki mânaya da işaret edilmek üzere bu vasıfları iki kez tekrar edilmiştir. Bunlardan sûrenin 41. âyetinde “ ashâb-ı şimâl ”, 51 ve 92. âyetlerde “ yoldan çıkmış yalancılar, inkârcılar ” olarak bahsedilir. Bunlar uğursuz, bedbaht ve kötü kimseler olup, mahşer günü amel defterleri sol taraflarından verilecektir.
Üçüncüsü; اَلسَّابِقُونَ ( sâbikûn ): Yarışı kazanıp ileri geçenler, öncüler, önde olanlar demektir. Bunlar Allah Teâlâ’ya kullukta, iman ve itaatte, sâlih amellerde ve hayır yarışlarında en öne geçenlerdir. Peygamberler, Habib-i Neccâr, Hz. Mûsâ’ya iman eden sihirbazlar, Ashâb-ı Kehf, muhacir ve ensardan sâbikûn-ı evvelin bu zümreye misal teşkil eder.
Şu âyet-i kerîmede bu üç zümre hülâsa edilir:
“ Sonra o kitaba kullarımızdan seçtiklerimizi mirasçı yaptık. Onlardan kimi vardır, kendi kendine zulmeder. Kimi vardır, dengelidir, orta yolu tutar. Kimi de vardır, Allah’ın izniyle her türlü hayırlı işlerde önde koşar. İşte en büyük lutuf budur. ” ( Fâtır 35/32 )
Günah işleyip nefsine zulmedenler “ ashâb-ı meş’eme ”, muktesit olarak vasıflandırılan orta yolu tutmuş itidal sahibi mü’minler “ ashâb-ı meymene ”, Allah’ın izniyle hayırlarda önde gidenler ise “ sâbikûn ” yani en yüksek mânevî sıfatlara ve ahlâkî meziyetlere erişmiş mü’minlerdir.
Şimdi bu üç zümrenin âhiretteki halleri ve yaptıklarına denk bir şekilde ebedî mükafat veya cezadan nasipleri haber veriliyor. Öncelikle mukarrabûn grubunun gönülleri mest edecek, akıllara durgunluk verecek sonsuz güzellikteki halleri ve nail olacakları nimetleri canlı tablolar halinde resmediliyor:Ömer Çelik Tefsiri
Vakıa suresi 8 ayeti anlamı - okunuşu
O “ashâb-ı meymene” ki, ne uğurlu ne mutlu insanlardır o “ashâb-ı meymene!”
Mokhtasar tefsiri
Sağ taraf ehli öyle kimselerdir ki, imanları sebebiyle kitaplarını sağ taraftan alırlar. Onların makamları ne büyük, ne yüksektir!
Ali Fikri Yavuz
Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), o sağcılar ne mutludurlar
İngilizce - Sahih International
Then the companions of the right - what are the companions of the right?
Vakıa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sağ tərəf sahibləri (əməl dətərləri sağ əllərinə verilənlər). Kimdir o sağ tərəf sahibləri? (Nə uğurludur onlar!)
Kuran Araştırmaları Vakfı
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
Vakıa suresi (Al-Waqiah) 8 ayeti arapça okunuşu
﴿فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ﴾
[ الواقعة: 8]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Firavun milletinin ileri gelenleri, "Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor" dediler. Firavun:
- "Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı ben de oraya götürülenlerden olurdum."
- Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: "İşittik, itaat ettik" demek, ancak müminlerin
- Kim İslam'dan başka bir dine yönelirse, onunki kabul edilmeyecektir. O ahirette de kaybedenlerdendir.
- Allah dileseydi puta tapmazlardı. Seni onlara koruyucu yapmadık, onların vekili de değilsin.
- Doğrusu Biz, akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, kuşları da toplu halde onun buyruğu
- Bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete uğradılar. Bilin ki Ad milleti Rablerini inkar etti
- Ha, Mim.
- Müminler, müminleri bırakıp kafirleri dost edinmesinler; kim böyle yaparsa Allah katında bir değeri yoktur, ancak,
- Milletinin inkarcı ileri gelenleri: "Senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Daha başlangıçta, sana
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Vakıa indirin:
Vakıa Suresi mp3 : Vakıa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler