Hadid suresi 8. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَمَا لَكُمْ لَا تُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِۚ وَالرَّسُولُ يَدْعُوكُمْ لِتُؤْمِنُوا بِرَبِّكُمْ وَقَدْ اَخَذَ م۪يثَاقَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ ﴾ [الحديد: 8]
ayet arapça & türkçe okunuşuVemâ lekum lâ tu/minûne bi(A)llâhi(ﻻ) ve-rrasûlu yed’ûkum litu/minû birabbikum ve kad eḣaże mîśâkakum in kuntum mu/minîn(e) [Hadid: 8]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Peygamber sizi, Rabbinize inanmaya çağırdığı halde, Allah'a niçin inanmazsınız? Hem O, sizden söz almıştı, inanmışlar iseniz; bu çağrıya koşun. [Hadid: 8]
Hadid Suresi 8. ayet tefsiri
Buna göre;
› Her türlü ahlâk, hal ve davranışlarıyla örnek ve güvenilir bir insan olan Peygamber ( s.a.s. ) onları Allah’a imana davet etmektedir. Sıradan bir insan olsa belki sözüne itimat edilmeyebilir. Fakat o kişi, sözüne itibar edilecek en doğru insandır; Allah’ın elçisidir.
› Allah Teâlâ kullardan Elest bezminde kulluk sözü almış, fıtratlarına Allah’a inanma duygusunu yerleştirmiş, insana aklını kullanıp doğruyu bulma imkânı vermiş, tüm kâinatı da varlığını ve birliğini gösteren açık delillerle doldurmuştur. Ayrıca Resûlullah ( s.a.s. ) de kendine inanan insanlardan Allah yolunda infak ve cihad için bey’at almıştır. Hudeybiye’de ağaç altında aldığı bey’at buna misaldir.
› Kullarına karşı sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olan Rabbimiz, onları küfür, şirk ve günahların karanlıklarından kurtarıp iman, hidâyet ve sâlih amel aydınlığına çıkarmak için de seçkin kulu Hz. Muhammed ( s.a.s. )’e doğru yolu açıklayıcı, hakkı bâtıldan ayırıcı ayetler indirmiştir.
Cenâb-ı Hakk’ın bu büyük lutuflarına “ inkâr ve nankörlük ”le mukabele etmek, hiç şüphesiz yerinde ve doğru bir davranış olamaz. Aksine kulun bu büyük nimetlere nasıl şükredeceğinin korkusu, endişesi ve gayreti içinde olması beklenir. Yapılacak şükrün başında ise Allah yolunda infak ve cihad gelir:Ömer Çelik Tefsiri
Hadid suresi 8 ayeti anlamı - okunuşu
Peygamber sizi Rabbinize inanmaya çağırdığı halde size ne oluyor ki Allah’a iman etmiyor, imanın gerektirdiği itaat ve davranışta bulunmuyorsunuz? Üstelik Allah, sizden bu hususta kesin söz de almıştı. Eğer gerçekten inanmak istiyorsanız sözünüzü tutun!
Mokhtasar tefsiri
Allah`a iman etmekten sizi engelleyen şey nedir? Resul, Rabbiniz -Subhanehu ve Teâlâ-`ya iman etmenizi ümit ederek sizi Allah`a çağırmıştır. Yüce Allah, babalarınızın sulbünden sizi çıkardığında kendisine iman etmeniz için sizden kesin bir söz almıştı. Eğer Mümin kimseler iseniz.
Ali Fikri Yavuz
Peygamber, sizi, Rabbinize iman edesiniz diye davet edib dururken, size ne oluyor ki, Allah’a iman etmiyorsunuz? Halbuki (bundan önce iman etmeyi gerektiren deliller ortaya koymak suretiyle) Peygamber, sizden kesin söz de almıştı. (Veya Allah, ezelde hepinizden, Allah’ın varlığını tasdikinize dair söz almıştı). Eğer sözünüzde sadık kimselerseniz, (hemen iman etmeniz gerekir)
İngilizce - Sahih International
And why do you not believe in Allah while the Messenger invites you to believe in your Lord and He has taken your covenant, if you should [truly] be believers?
Hadid suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve ne oluyor size de Allah'a inanmıyorsunuz? Ve Peygamber, Rabbinize inanın diye sizi çağırmada ve andolsun ki sizden söz de almıştı inanmışsanız.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Peyğəmbər sizi Rəbbinizə iman gətirməyə çağırdığı halda, sizə nə olub ki, Allaha iman gətirmirsiniz? Hələ bundan da əvvəl (Allah sizi ulu babanız Adəmin belində, yaxud ruhlar aləmində olduğunuz zaman yalnız Ona iman gətirəcəyiniz barəsində) sizdən əhd almışdı. Əgər (əvvəl-axır) iman gətirəcəksinizsə, (elə indidən gətirin – bu sizin üçün daha yaxşıdır!)
Kuran Araştırmaları Vakfı
Peygamber sizi, Rabbinize iman etmeye çağırdığı halde niçin Allah'a inanmıyorsunuz? Halbuki O, sizden kesin söz de almıştı. Eğer inanırsanız.
Hadid suresi (Al-Hadid) 8 ayeti arapça okunuşu
﴿وَمَا لَكُمْ لَا تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ ۙ وَالرَّسُولُ يَدْعُوكُمْ لِتُؤْمِنُوا بِرَبِّكُمْ وَقَدْ أَخَذَ مِيثَاقَكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ﴾
[ الحديد: 8]
وما لكم لا تؤمنون بالله والرسول يدعوكم لتؤمنوا بربكم وقد أخذ ميثاقكم إن كنتم مؤمنين
سورة: الحديد - آية: ( 8 ) - جزء: ( 27 ) - صفحة: ( 538 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İçinizden zina eden iki kimseye eziyet edin, tevbe edip düzeltirlerse onları bırakın. Doğrusu Allah tevbeleri
- İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?
- Doğrusu bu hükümler ilk sahifelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır.
- Güneşi ışıklı ve ayı nurlu yapan; yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için, aya konak yerleri
- Müminlerin, Peygamberi kendi nefislerinden çok sevmeleri gerekir; onun eşleri onların anneleridir; akraba olanlar, miras hususunda,
- İşte herşeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah budur. O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl aldatılıp döndürülürsünüz?
- İffetli, habersiz, mümin kadınlara zina isnat edenler dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Kendi dilleri, elleri ve
- Herhangi bir şey için, Allah'ın dilemesi dışında: "Ben yarın onu yapacağım" deme. Unuttuğun zaman Rabbini
- Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
- O'nu sabah akşam tesbih edin.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hadid indirin:
Hadid Suresi mp3 : Hadid suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler