Mümin suresi 56. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِنَّ الَّذ۪ينَ يُجَادِلُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِ اللّٰهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ اَتٰيهُمْۙ اِنْ ف۪ي صُدُورِهِمْ اِلَّا كِبْرٌ مَا هُمْ بِبَالِغ۪يهِۚ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ ﴾ [غافر: 56]
ayet arapça & türkçe okunuşuİnne-lleżîne yucâdilûne fî âyâti(A)llâhi biġayri sultânin etâhum(ﻻ) in fî sudûrihim illâ kibrun mâ hum bibâliġîh(i)(c) feste’iż bi(A)llâh(i)(s) innehu huve-ssemî’u-lbasîr(u) [Mümin: 56]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Allah'ın ayetleri üzerinde kendilerine gelen bir delil olmadan tartışanların gönüllerinde, ulaşamayacakları bir büyüklenme vardır. Sen Allah'a sığın. O şüphesiz işitendir, görendir. [Mümin: 56]
Mümin Suresi 56. ayet tefsiri
Müşrikler, Peygamber ( s.a.s. )’e uydukları takdirde sahip oldukları imkânları kaybedeceklerinden korkuyorlar, ona uymadıkları takdirde ise yükseleceklerini sanıyorlardı. Bir taraftan Resûlullah ( s.a.s. )’i öldürüp davasına son vermek istiyorlar; bir taraftan da onun tebliğini tamamlamadan ölüp gitmesini temennî ediyorlardı. Allah Teâlâ onların, Peygamber’i yalanlamak suretiyle ulaşacaklarını umut ettikleri yüksek mertebeye ulaşamayacaklarını ve onun aleyhinde kurdukları hiçbir tuzakta başarılı olamayacaklarını haber vermektedir. Bununla beraber, Hz. Mûsâ’nın: “ Ben, hesap gününe inanmayan her kibirli zorbadan benim de sizin Rabbiniz Allah’a sığınırım! ” ( Mü’min 40/27 ) diyerek Allah’a sığındığı gibi, beşerî planda gerekli tedbirleri alarak bu inatçı, kibirli zorbaların şerrinden Allah’a sığınmasını emreder. Çünkü kulu koruyacak olan ancak her şeyi işiten ve gören Allah’tır.
Gelen âyetlerden itibaren, Resûlullah ( s.a.s. )’in tebliğ ettiği dinin gerçek olduğu; bunu kabul etmenin kurtuluşa, reddetmenin ise felâkete sebep olacağı beyan edilir:Ömer Çelik Tefsiri
Mümin suresi 56 ayeti anlamı - okunuşu
Kendilerine ulaşan kesin bir delile dayanmaksızın Allah’ın âyetleri hakkında körü körüne tartışmaya girişenler var ya, onların göğüslerinde hiçbir zaman tatmin edemeyecekleri bir kibirden, hiçbir zaman ulaşamayacakları sana üstün gelme duygusundan başka bir şey yoktur. Rasûlüm! Sen, bunların her türlü hile ve tuzaklarından Allah’a sığın! Çünkü O, her şeyi hakkiyle işiten, her şeyi hakkiyle görendir.
Mokhtasar tefsiri
Allah`tan kendilerine verilmiş hiçbir delil ve kanıt olmaksızın Allah`ın ayetlerini iptal etmek için çaba sarf edip tartışanlar var ya, işte onları buna götüren; hakka karşı tekebbür etme ve üstün olma arzularıdır. Ancak onlar istedikleri bu üstün olma arzusuna ulaşamayacaklardır. -Ey Resul!- Yüce Allah`a sığın. Şüphesiz ki O, kullarının söylediklerini işiten, yaptıklarını görendir. Bunlardan hiçbir şey O`na gizli kalmaz. Bütün bunlarla ilgili olarak onlara karşılıklarını verecektir.
Ali Fikri Yavuz
Kendilerine (Allah’dan) gelmiş bir delil olmaksızın Allah’ın ayetlerini inkâr edenlerin kalblerinde ancak tekebbür var. Onlar, o tasarladıkları büyüklüğe asla eremiyeceklerdir. Sen, hemen (sana fenalık düşünenlerden) Allah’a sığın. Muhakkak ki O, Semîdir= sözlerini işitendir, Basîr’dir= yaptıklarını görendir
İngilizce - Sahih International
Indeed, those who dispute concerning the signs of Allah without [any] authority having come to them - there is not within their breasts except pride, [the extent of] which they cannot reach. So seek refuge in Allah. Indeed, it is He who is the Hearing, the Seeing.
Mümin suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Allah'ın ayetleri hakkında, kendilerine hiçbir kesin delil gelmemişken çekişmeye girişenlerin gönüllerinde, ancak ulaşmalarına imkan olmayan bir büyüklenme duygusu var; artık Allah'a sığın, şüphe yok ki o, duyar, görür.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Şübhəsiz ki, (Rəbbindən) özlərinə bir dəlil gəlmədən Allahın ayələri barəsində mübahisə edənlərin ürəyində ancaq bir təkəbbür (böyüklük iddiası, sənə qarşı həsəd) vardır. Onlar heç vaxt Ona (böyüklüyə, peyğəmbərlik dərəcəsinə) çatmayacaqlar. Sən Allaha pənah apar. Həqiqətən, O, (hər şeyi) eşidəndir, görəndir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın, Allah'ın ayetleri hakkında münakaşa edenler var ya, hiç şüphe yok ki, onların kalplerinde, asla yetişemeyecekleri bir büyüklük hevesinden başka bir şey yoktur. Sen Allah'a sığın. Kuşkusuz O, işiten ve görendir.
Mümin suresi (Ghafir) 56 ayeti arapça okunuşu
﴿إِنَّ الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِ اللَّهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ أَتَاهُمْ ۙ إِن فِي صُدُورِهِمْ إِلَّا كِبْرٌ مَّا هُم بِبَالِغِيهِ ۚ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ ۖ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ﴾
[ غافر: 56]
إن الذين يجادلون في آيات الله بغير سلطان أتاهم إن في صدورهم إلا كبر ما هم ببالغيه فاستعذ بالله إنه هو السميع البصير
سورة: غافر - آية: ( 56 ) - جزء: ( 24 ) - صفحة: ( 473 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak
- İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz o da kendinizedir. İki vaadden ikincisinin vakti
- İnananlardan, özürsüz olarak yerlerinde oturanlar ile, mal ve canlariyle cihad edenleri, mertebece, oturanlardan üstün kılmıştır.
- Aralarında sana kulak veren vardır. Sen, sağırlara, üstelik akılları da almazsa, işittirebilir misin?
- Allah, ikiyüzlü erkek ve kadınlara ve inkarcılara, ebedi kalacakları cehennem ateşini hazırlamıştır. O, onlara yeter.
- "Bu kardeşimin doksan dokuz dişi koyunu, benim de bir tek dişi koyunum vardır; O'nu da
- Sadakaları açıkça verirseniz o ne güzel! Eğer onları yoksullara gizlice verirseniz sizin için daha iyidir.
- O, yaptığından sorumlu değildir, onlar ise sorumlu tutulacaklardır.
- Heva ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü
- O zaman: "Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Mümin indirin:
Mümin Suresi mp3 : Mümin suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler