Kalem suresi 8. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَلَا تُطِعِ الْمُكَذِّب۪ينَ ﴾ [القلم: 8]
ayet arapça & türkçe okunuşuFelâ tuti’i-lmukeżżibîn(e) [Kalem: 8]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bundan böyle, yalanlayanlara itaat etme; [Kalem: 8]
Kalem Suresi 8. ayet tefsiri
Müşrikler, Peygamberimiz ( s.a.s. )’den İslâm’ı tebliğ konusunda biraz gevşeklik göstermesini istiyorlardı. Böyle yaparsa, karşılığında ona karşı düşmanlıklarını hafifleteceklerini söylüyorlardı. Hâsılı uzlaşabilmek için dinin buyruklarından taviz vermesini bekliyorlardı. Nitekim bu konuya ışık tutan âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:
“ Rasûlüm! Müşrikler akıllarınca seni kandıracak, sana vahyettiğimizi bıraktırıp, onun yerine başka şeyleri bize isnat etmeni sağlayacaklardı. Ancak böyle yaptığın takdirde seni dost edineceklerdi. Eğer biz sana tam sebat vermemiş olsaydık, onlara çok küçük de olsa bir meyil gösterebilirdin. O takdirde biz de sana hem yaşarken hem de ölünce kat kat acılar tattırırdık. Sonra bize karşı sana yardım edecek kimseyi de bulamazdın. ” ( İsrâ 17/73-75 )
Bu sebeple Allah Teâlâ hem Peygamberimiz ( s.a.s. )’i hem de mü’minleri, dinlerinden taviz verme talebinde bulunan yalancılara asla boyun eğmemelerini emreder. Dini yalanlayana itaatin haramlığını bildirir. Çünkü onların itaat edilecek hayırlı bir vasıfları yoktur. En kötü sıfatlar onlarda toplanmıştır. Âyetlerin ifadesine göre, şu vasıflar, müşriklerin ileri gelenlerinin ortak sıfatları idi:
Doğru yanlış demeden bol bol yemin etmek; her sözüne yeminle başlamak, yeminle bitirmek.
Hakîr, zelîl ve alçak bir durumda olmak. Çok yemin eden kimse de bu özellik vardır. Çünkü o, kendini herkesin yalancı bildiğini ve yemin etmeden kimsenin kendine inanmayacağını zanneder. Bu yüzden o, hem kendi nazarında zelildir, hem de toplum içinde değer verilmeyen âdi, aşağılık bir kimsedir.
Durmadan ayıplamak; eliyle diliyle insanların kusurunu arayıp ortaya atmaya çalışmak.
Fesat çıkarmak ve insanların arasını bozmak için daimâ söz getirip götürmek.
Her türlü iyiliğe mâni olmak. Kendisi cimri olup kimseye zerre kadar bir iyilikte bulunmadığı gibi, her iyi işe karşı çıkar ve insanların İslâm’a girmelerini önlemek için bütün gücüyle çabalar.
Haddi aşarak insanlara zulmetmek, onların haklarına tecavüz etmek, hakkı terk edip daima bâtıl üzere bulunmak.
Günahlara dalmak ve onları pervasızca işlemek.
Câhil, kaba, küfründe çok şiddetli ve katı olmak; bâtıl üzere haksızlık ve düşmanlığı çok ileri götürmek, insanları azaba doğru çekip sürüklemek.
Soysuzlukla damgalanmış olmak, özellikle nesep itibariyle kötü bir şöhrete sahip olmak.
Mal ve çocukların çokluğuyla övünmek.
Allah’ın âyetlerini inkâr edip, onlara “ öncekilerin masalları ” demek.
Sayılan bu kötü sıfatlara sahip olan, güç ve zenginliği sebebiyle şımararak Allah’ı ve Peygamber’i tanımayan, kibrinden dolayı burnu çok yukarıda olan kimsenin burnunu Allah şerefsizlik ve onursuzluk damgasıyla damgalayacaktır. Böylece gurur ve kibrini kırıp onu zelil hale getirecek, dünya da âhirette de o hiçbir zaman zilletten kurtulamayacaktır.
Allah Teâlâ şimdi de mal ve evladının çokluğuna aldanıp, Allah’ın âyetlerine inanmaya tenezzül etmeyen müşriklerin önderlerine bir ikaz ve ibret olmak üzere “ Bahçe sahipleri ”nin kıssasını anlatıyor; bu bahçe sahiplerini belaya uğrattığı gibi onları da belaya uğratacağını hatırlatıyor:Ömer Çelik Tefsiri
Kalem suresi 8 ayeti anlamı - okunuşu
Öyleyse gerçeği yalanlayanlara itaat etme!
Mokhtasar tefsiri
-Ey Rasul!- Sakın senin getirdiklerini yalanlayanlara itaat etme!
Ali Fikri Yavuz
O halde (Ey Rasûlüm, Allah’ı, Kur’an’ı ve peygamberi) yalanlıyanları tanıma
İngilizce - Sahih International
Then do not obey the deniers.
Kalem suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Artık yalanlayanlara itaat etme.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Elə isə (ya Peyğəmbər! Allahın ayələrini) yalan sayanlara itaət etmə!
Kuran Araştırmaları Vakfı
O halde, (hakikati) yalan sayanlara boyun eğme!
Kalem suresi (Al-Qalam) 8 ayeti arapça okunuşu
﴿فَلَا تُطِعِ الْمُكَذِّبِينَ﴾
[ القلم: 8]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Allah'a karşı gelmekten sakınanlar ise, cennetlerde, pınar başlarındadırlar.
- Ayetlerimiz onlara açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kuran getir veya bunu
- "Rabbim! Beni hiç olmazsa, tekrar dirilecekleri güne kadar ertele" dedi.
- Memleketinden çıkarmak için seni nerdeyse zorlayacaklardı. O takdirde senin ardından onlar da pek az kalabilirlerdi.
- İşte gerçek Rabbiniz Allah budur. Gerçeğin dışında sadece sapıklık vardır. Öyleyse nasıl olup da döndürülüyorsunuz?
- Onlar yakut ve mercan gibidirler.
- Mesih de, gözde melekler de Allah'a kul olmaktan asla çekinmezler. Kim O'na kulluktan çekinir ve
- Ettiği zulümden sonra tevbe edip düzelen kimse, bilsin ki Allah onun tevbesini kabul eder. Allah
- Veya hareket halindelerken -ki Allah'ı aciz bırakamazlar- ya da yok olmak endişesindeyken onlara azabın gelmesinden
- Rabbinin azabından onlara bir esinti dokunsa: "Vah bize! Doğrusu biz haksızdık" derler.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kalem indirin:
Kalem Suresi mp3 : Kalem suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler