Duha suresi 8. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَوَجَدَكَ عَٓائِلًا فَاَغْنٰىۜ ﴾ [الضحى: 8]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe vecedeke ‘â-ilen fe-aġnâ [Duha: 8]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Seni fakir bulup zenginleştirmedi mi? [Duha: 8]
Duha Suresi 8. ayet tefsiri
Efendimiz ( s.a.s. )’e olan bu ilâhî lutuflar şunlardır:
Birincisi; Resûlullah ( s.a.s. ), ana karnında altı aylık iken babası ölmüş, dünyaya yetim olarak gelmişti. Altı yaşına kadar onu annesi şefkatle büyüttü. Annesinin vefâtından sonra sekiz yaşına kadar dedesi Abdulmuttalip onu istisnaî bir muhabbetle yetiştirdi. Dedesinin ölümünden sonra, amcası Ebu Talib onu himayesine aldı. Gerçek bir baba gibi onu muhabbetle koruyup kolladı. Hatta nübüvvetten sonra bile bütün Kureyşi karşısına alarak, göğsünü on sene kadar yeğeni için siper etmişti. İşte bunlar, o Yetîm hakkında ilâhî himâye ve barındırmanın beşer planında bir tecellisinden başka bir şey değildi. Dileseydi onu sahipsiz bırakıp hebâ edebilirdi. Fakat merhamet etti, onu sadefinde saklı dürr-i yetîm gibi tertemiz büyütüp yetiştirdi.
İkincisii; Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ), kendisine vahiy gelmeden önce kırk sene Mekke’de müşrik bir toplum içinde yaşadı. Kendisi hanîfti. Allah’ın birliğine inanıyor, putlara asla tapmıyor, toplumda iyice yaygınlaşmış olan hiçbir günaha tevessül etmiyordu. Ahlâk yönünden de pek yüksek bir seviyeye sahipti. Fakat günahlara dalmış insanların durumuna üzülüyor, onların kurtuluşu için çareler düşünüyor, lakin ne yapacağını bilemiyordu. O hiçbir zaman akıl ve din yönünden sapık olmamıştır. Fakat Kur’an gibi mûcize bir kitaptan, İslâm gibi insanlığın kurtuluşunun reçetesini sunan mükemmel bir dinden haberdar değildi. Allah ona peygamberlik verip vahiy göndererek onu doğru yola eriştirmiştir. Çaresiz insanlara nasıl el uzatıp, hastalıklarına devâ olacağını öğretmiştir. İşte âyette ضَٓالًّا ( dāllen ) ve هَدٰى ( hedâ ), kelimeleriyle bu durum kastedilir.
Nitekim onun bu hâline işaret eden şu âyet-i kerîme dikkat çekicidir:
“ İşte biz böylece sana emrimizle ölü kalplere hayat bahşeden bu Kur’an’ı vahyettik. Yoksa daha önce sen kitap nedir, iman nedir, bilmezdin. Biz Kur’an’ı bir nûr kıldık ki, onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola ulaştıralım. Sen de hiç şüphesiz insanlığı dosdoğru bir yola çağırmaktasın. ” ( Şûrâ 42/52 )
“ Sen, aslında bu kitabın sana vahyedileceğini ummuyordun. Bu sana ancak Rabbinden bir rahmet olarak geldi. O halde sakın kâfirlere arka çıkma! ” ( Kasas 28/86 )
Üçüncüsü; Allah Resûlü ( s.a.s. ) fakir bir ailede doğup büyüdü. Babasından kendisine fazla bir miras da kalmamıştı. Sonra Cenâb-ı Hak onu önce Şam’a yaptığı ticaret seferinden elde edilen bereketli kâr ile zengin etti. Hz. Hatice ile evlendikten sonra da ona bütün servetini hibe etmesiyle zengin kıldı. Daha sonra kendisine ilâhî bir lutuf olarak ihsân buyrulan fetihler ve ganimetler ile zenginlik elde edilmiştir. Fakat Peygamberimiz ( s.a.s. ), kendine ihsan edilen bütün imkânları, ailesinin zaruri ihtiyaçları dışında Allah yolunda sınırsız bir cömertlikle harcamıştır. Buradaki “ zenginleştirme ”den maksat, Cenâb-ı Hakk’ın Habîbi’ne gönderdiği vahiy ile onun ruh âlemini, kalp dünyasını zenginleştirmesi, onu hem kendisini hem tüm beşeriyeti aydınlatabilecek zenginlikte hakikatlere mazhar kılması da olabilir.
Yüce Mevlâmız, ihsan buyurduğu bu nimetler mukâbilinde Nebiyy-i Ekrem ( s.a.s. )’e şu üç şeyi yapmasını emir buyurur:
Ömer Çelik Tefsiri
Duha suresi 8 ayeti anlamı - okunuşu
Seni yoksul bulup zengin etmedi mi?
Mokhtasar tefsiri
Seni fakir bir halde buldu ve seni zengin kıldı.
Ali Fikri Yavuz
Seni, bir, yoksul iken, (Hz. Hatice’nin malı ile) zengin etmedi mi
İngilizce - Sahih International
And He found you poor and made [you] self-sufficient.
Duha suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve seni yoksul bulup da zenginlik vermedi mi sana?
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Səni yoxsul ikən tapıb dövlətli etmədimi?!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Seni fakir bulup zengin etmedi mi?
Duha suresi (Ad-Dhuha) 8 ayeti arapça okunuşu
﴿وَوَجَدَكَ عَائِلًا فَأَغْنَىٰ﴾
[ الضحى: 8]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Cennetlikler, cehennemliklere: "Biz Rabbimizin bize vadettiğini gerçek bulduk, Rabbinizin size de vadettiğini gerçek buldunuz mu?"
- Üzerinde gözetici olmayan kimse yoktur.
- Ve nedamet çeken nefse yemin ederim.
- And olsun ki, sizi yarattık, sonra şekil verdik, sonra meleklere, "Adem'e secde edin" dedik; İblis'ten
- Yusuf: "Beni memleketin hazinelerine memur et, çünkü ben korumasını ve yönetmesini bilirim" dedi.
- İnsanlar, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran Allah'a boyun eğmiştir. Yükü zulüm olan kimse
- Rabbimiz! Doğrusu geleceği şüphe götürmeyen günde, insanları toplayacak olan Sensin. Şüphesiz ki Allah verdiği sözden
- Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı.
- "Bize yollarımızı gösteren Allah'a niçin güvenmeyelim? Bize ettiğiniz eziyete elbette katlanacağız. Güvenenler ancak Allah'a güvensinler."
- Allah, geceyi gündüze katar, gündüzü geceye katar; belirli bir süre içinde hareket eden güneş ve
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Duha indirin:
Duha Suresi mp3 : Duha suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler