Ali İmran suresi 80. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَا يَأْمُرَكُمْ اَنْ تَتَّخِذُوا الْمَلٰٓئِكَةَ وَالنَّبِيّ۪نَ اَرْبَابًاۜ اَيَأْمُرُكُمْ بِالْكُفْرِ بَعْدَ اِذْ اَنْتُمْ مُسْلِمُونَ۟ ﴾ [آل عمران: 80]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelâ ye/murakum en tetteḣiżû-lmelâ-ikete ve-nnebiyyîne erbâbâ(en)(k) eye/murukum bilkufri ba’de iż entum muslimûn(e) [Ali İmran: 80]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Size melekleri, peygamberleri Rab olarak benimsemenizi emretmesi de yaraşmaz. Siz müslüman olduktan sonra, size inkar etmeyi mi emredecek? [Ali İmran: 80]
Ali İmran Suresi 80. ayet tefsiri
Bir rivayete göre bu âyetler, Necran Hristiyanları Medine-i Münevvere’de bulundukları sırada cereyan eden münakaşalardan biri üzerine inmiştir: Yahudi hahamları ve Necran hey’eti Resûlullah ( s.a.s. )’in huzurunda bir araya geldiler. Allah Resûlü onları İslâm’a davet ettiğinde Kurayza oğullarından Ebu Râfi’: “ Ey Muhammed, Hristiyanların Meryem oğlu İsa’ya ibâdet ettikleri gibi bizim de sana ibâdet etmemizi mi istiyorsun? ” dedi. Necranlılardan biri de aynı sözü tekrar etti. Allah Resûlü ( s.a.s. ): “ Allah’ın dışında bir başkasına ibâdet etmemizden ya da Allah’ın dışında bir başkasına ibâdeti emretmemizden Allah bizi korusun. Allah beni bunun için göndermedi, bana bunu da emretmedi ” buyurdu. Bunun üzerine bu iki âyet-i kerîme nâzil oldu. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, III, 441 )
Gerçekte hiçbir peygamber, insanlara Allah’ın dışında ne kendilerine ne de herhangi bir şeye kul olmalarını emretmemiştir. Melekleri ve peygamberleri rab edinmelerini de asla istememiştir. Böyle bir şeyi yapmaları da söz konusu değildir. Çünkü peygamberlerin istisnâsız hepsi, insanları yalnızca Allah’a kulluğa davet için gönderilmişler ve “ Allah’a kulluk edin; sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur ” mesajını tekrarlamışlardır. ( bk. Mü’minûn 18/23-32 ) Buna göre yahudi ve Hristiyanların Hz. Üzeyr ve Hz. İsa’yı rab edinmelerinin ve yine Hristiyanların melek olan Ruhu’l-Kudüs’ü teslisin bir rüknü saymalarının dinî bir mesnedi bulunmamaktadır.
Âyette geçen اَلرَّبَّانِيُّ ( rabbânî ) kelimesi Rabbe mensûp mânasındadır. İlim ve ameli tam, ilmiyle amel eden, Allah’ın dînine sımsıkı sarılan kişi demektir. Nitekim dilimizde kendini Allah’ı tanımaya ve O’na itâate adamış kişiye bu mânada “ Allah adamı ” denilmektedir. Buna erişmenin yolu da Allah’ın kitabını okumak, okutmak ve mânalarını inceleyip anlayarak gereğini yerine getirmektir. Elde edilen ilmin fayda sağlamasıdır. Zira Allah Resûlü ( s.a.s. ): “ Fayda vermeyen ilimden ve ürpermeyen kalpten Allah’a sığınırım ” buyurmuştur. ( Müslim, Zikir 73 )
Hz. Ali ( r.a. ) şöyle der: “ İki tip insan beni çok endişelendirir. Bunlar, hayasız âlim ile câhil âbiddir. Çünkü birincisi hayâsız davranışlarıyla insanları ilimden soğuturken, câhil âbid, zâhidâne yaşayışıyla insanları bilgisizliğe teşvik etmiş olur. ”
“ Rabbânî ” kelimesinin “ ilim erbâbı ” ve “ mürebbiler, eğitimciler ” mânası da vardır. Bûhârî, İbn Abbas ( r.a. )’dan bu kelimenin tefsiriyle ilgili olarak; “ âlim ve fakîh rabbânîler olun! ” açıklamasını naklettikten sonra şu ifadelere yer verir: “ Rabbânî âlim, insanlara büyük ilimlerden önce küçük ilimleri öğreten kimsedir. ” ( Buhârî, İlim 10 ) İlmin küçüğünden maksat, meseleleri açık ve kolay; büyüğünden maksat da meseleleri ince ve zor anlaşılanıdır. Dolayısıyla burada bütün insanlar bir taraftan “ Allah’a gönülden kulluğa ” davet edilirken, diğer taraftan da özellikle ilim emânetini üstlenen ve toplumlara önderlik yapacak olan kişilere, doğruları olduğu gibi öğretme ve kurtuluş yolunu gösterme hususundaki mesuliyetleri hatırlatılmaktadır. Peygamberlerin esas vazîfesi de budur. Bu sebeple gelen âyette onlardan bu minvâl üzere alınan sağlam bir sözden bahsedilmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 80 ayeti anlamı - okunuşu
O size, “Melekleri ve peygamberleri rab edinin” diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra, hiç o size kalkıp da kâfir olmayı emreder mi?
Mokhtasar tefsiri
Onun size, melekleri ve peygamberleri Allah`tan gayrı olarak ibadet ettiğiniz rabler edinmenizi emretmesi yakışmaz. Siz, Allah`a boyun eğip teslim olduktan sonra onun size Allah`ı inkâr etmenizi emretmesi geçerli olur mu?
Ali Fikri Yavuz
Ve Meleklerle peygamberleri tanrılar edinmenizi de size asla emretmez. Artık siz müslüman olduktan sonra, size küfrü emreder mi
İngilizce - Sahih International
Nor could he order you to take the angels and prophets as lords. Would he order you to disbelief after you had been Muslims?
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Meleklerle peygamberleri Tanrı tanıyın diye de emretmez. Artık siz Müslüman olduktan sonra küfrü emreder mi size?
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O sizə mələkləri və peyğəmbərləri özünüzə Rəbb qəbul etməyi əmr etməz. O sizə müsəlman olduqdan (özünüzü Allaha təslim etdikdən) sonra kafir olmağı heç əmr edərmi?!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ve size: Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin, diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra hiç size kafirliği emreder mi?
Ali İmran suresi (Al Imran) 80 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَا يَأْمُرَكُمْ أَن تَتَّخِذُوا الْمَلَائِكَةَ وَالنَّبِيِّينَ أَرْبَابًا ۗ أَيَأْمُرُكُم بِالْكُفْرِ بَعْدَ إِذْ أَنتُم مُّسْلِمُونَ﴾
[ آل عمران: 80]
ولا يأمركم أن تتخذوا الملائكة والنبيين أربابا أيأمركم بالكفر بعد إذ أنتم مسلمون
سورة: آل عمران - آية: ( 80 ) - جزء: ( 3 ) - صفحة: ( 60 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ama tartıları ağır gelen kimse hoş bir hayat içinde olacaktır.
- Senin güçlü olan Rabbin, onların vasıflandırmalarından münezzehtir.
- Babasına şöyle demişti: "Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?"
- "Denizi sakin iken geride bırak, doğrusu onlar suda boğulacak bir ordudur."
- Eğer gerçek onların heveslerine uysaydı, gökler, yer ve onlarda bulananlar bozulup giderdi. Onlara, kendilerine öğüt
- Parlak ışık veren güneşi varettik;
- "Onlar tartışırlarken Melei Ala'daki bu olanlar hakkında bir bilgim yoktu."
- Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, bilakis Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle
- Allah yolunda sarf edin, kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın, işlerinizi iyi yapın. Şüphesiz Allah iyi
- Ama bundan sonra, tevbe edip düzelenler bunun dışındadır. Şüphesiz Allah bağışlar ve merhamet eder.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler