Enbiya suresi 84. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Enbiya suresi 84 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Enbiya suresi - Al-Anbiya aya 84 (The Prophets).
  
   

﴿فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَكَشَفْنَا مَا بِه۪ مِنْ ضُرٍّ وَاٰتَيْنَاهُ اَهْلَهُ وَمِثْلَهُمْ مَعَهُمْ رَحْمَةً مِنْ عِنْدِنَا وَذِكْرٰى لِلْعَابِد۪ينَ ﴾ [الأنبياء: 84]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Festecebnâ lehu fekeşefnâ mâ bihi min durr(in)(s) veâteynâhu ehlehu vemiślehum me’ahum rahmeten min ‘indinâ veżikrâ lil’âbidîn(e) [Enbiya: 84]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Biz de onun duasını kabul etmiş ve başına gelenleri kaldırmıştık. Katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir hatıra olmak üzere ona tekrar ailesini ve kaybettikleriyle bir mislini daha vermiştik. [Enbiya: 84]


Enbiya Suresi 84. ayet tefsiri

Hz. Eyyûb, Allah’tan korkan, kötülükten uzak duran kâmil bir insandı. Aile efradı, çocukları, malı ve mülkü çok olan zengin bir kimseydi. Daha sonra, aslında ilâhî bir imtihan olarak, fakat zâhirde gerek tabiî afetler, gerekse düş­man kavimler tarafından çocukları ile bütün malı mülkü telef edildi. Kendisi de ağır bir hastalığa yakalandı. Ancak o, bu felaketleri büyük bir sabır ve tevekkülle karşılayarak Allah’a secde eder ve: “ Anamın bağrından çıplak çıktım ve toprağın bağrına çıplak döneceğim; Allah verdi ve Allah aldı. O’nun ismi mübârek olsun ” der, hastalıktan şifa bulmak için Allah’a dua ederdi. Nihâyet Allah Teâlâ onu sağlığına ka­vuşturdu, kendisine önceki çocuklarının sayısı kadar çocuk ve önceki malından daha fazla mal verdi. ( bk. Sād 38/41-44 )

Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurur:

“ Kul hastalanınca, Allah Teâlâ ona iki melek gönderir ve onlara:

«–Gidin bakın, kulum yardımcılarına ne diyor bir dinleyin!» diye emreder.

Eğer o kul, melekler geldiği zaman Allah’a hamd ediyor ve senâda bulunuyor ise, onlar kulun bu hâlini, her şeyi zâten en iyi bilmekte olan Allah’a yükseltirler. Meleklerini sırf kulunun ameline şâhid olsunlar diye gönderen Allah Teâlâ:

«–Kulumun rûhunu kabzedersem, onu cennete koymak, kulumun üzerimdeki hakkı olmuştur. Şâyet şifa verirsem, onun etini daha hayırlı bir etle, kanını daha hayırlı bir kanla değiştirmek ve günahlarını da affetmek, üzerimde hakkı olmuştur» buyurur. ” ( Muvatta, Ayn 5 )

Şunu belirtelim ki, peygamberlerin ve derecelerine göre mü’minlerin çeşitli imtihanlara maruz kaldıkları bir gerçektir. Nitekim Peygamber Efendimiz ( s.a.s. ), Sa’d b. Ebî Vakkâs ( r.a. )’ın “ En ağır belâ kimin başına gelir? ” sualine şöyle cevap vermiştir:

“ En ağır belâlar peygamberlerin, sonra sırasıyla onlara yakın olanların başına gelir. İnsan dindarlığına göre belâya uğrar; dini sağlamsa başına gelen belâ ağır olur, dini zayıfsa başına gelen belâ hafif olur. Kul, yeryüzünde günahsız olarak yürüyüp gidinceye kadar başına belâ gelmeye devam eder. ” ( Tirmizî, Zühd 56; İbn Mâce, Fiten 23 )

Ancak onlar bu imtihan ve iptilâları sabır ve tahammülle karşılayarak, Allah Teâlâ’ya karşı sû-i edep sayılacak söz ve davranışlardan uzak dururlar. Bu bakımdan, Hz. Eyyûb’un burada bahsedilen niyâzı görünüşte sızlanma gibi ise de, gerçekte bir duadır. Çünkü sızlanma, insanlara yapılan şikâyete denir. Allah Teâlâ’ya yöneliş, bir sızlanma değildir. Nitekim Yakup ( a.s. ) da, oğlu Yûsuf’un ayrılık ıztırâbı ve hasretiyle büyük bir elem içindeydi ve âyet-i kerîmede buyrulduğu gibi: “ Ben bütün dertlerimi, keder ve hüznümü Allah’a arz ediyorum ve ben, Allah’tan gelen vahiyle sizin bilmediğiniz nice şeyleri biliyorum. ” ( Yûsuf 12/86 ) demişti.

Abdülkadir Geylânî ( k.s. ) hastalığı üçe böler: “ Ceza, kefâret, derece almak…

  Ceza: sert ve sabırsız kimseye.

  Kefâret: Hâline râzı olup sabır ve tahammül gösterene.

  Derece almak: Hastalıktan sonra içi ferahlayana, her halinde Allah’ın emrine boyun eğip razı olana. ” ( Velîler Ansiklopedisi, I, 78 )

Nitekim Eyyûb ( a.s. ), “ Ya Rabbi, bana katından bir rahmet ver, beni sıhhate kavuştur ” dememiş, “ Sen merhametlilerin en merhametlisisin ” diyerek, Allah’a muhtaç olduğunu ihsas ettirmiş, O’ndan imâ yoluyla sıhhat ve afiyet istemiştir. Böylece talepte nazik davranmış ve Rabbine hitap ederken edebi korumuştur. Çünkü peygamberlerin belâların kendilerinden kaldırılması hususunda duaları ekseriyetle imâ yoluyla olmuştur. Allah’tan lutuf ve ihsan talebinde ise imâya gerek yoktur. Açık beyânda bulunmak edeptir. Nitekim Zekeriyâ ( a.s. )’ın Rabbine gizli gizli: “ Ne olur, bana lütf-u kereminden bir yardımcı oğul ihsan eyle! ” ( Meryem 19/5 ) niyazı buna güzel bir misaldir.

Hz. Eyyûb’un niyâzı kabul edildi. Cebrâil ( a.s. ) gelerek Cenâb-ı Hak’tan:

“ –Ey Eyyûb! Belâ verdim, sabrettin. Şimdi de tekrar sıhhat ve nimet vereceğim! ” haberi ile şu emri getirdi:

“ Ayağını yere vur. İşte sana yıkanacağın, içip şifa bulacağın serin bir su! ” ( Sād 38/42 )

Eyyûb ( a.s. ), ilâhî emir mûcibince ayağını yere vurdu. Hemen bir pınar fışkırdı. O da bu su ile yıkandı ve böylece mûcize olarak iç ve dış hastalıklarının hepsinden kurtuldu. Bir başka rivayete göre, Hz. Eyyûb  ayağını yere vurduğunda biri sıcak, diğeri soğuk iki kaynak çıkmış, O da, sıcak olan suyla yıkanmış, soğuk olandan da içmiştir. Böylece büyük bir edeb ve tâzîm içinde Cenâb-ı Hakk’a yönelişi netîcesinde duası kabul olmuş ve kendisine şifa, rahmet ve lutuf kapıları açılmıştı.

Hz. Eyyûb’un o şifalı su ile yıkanması ile alakalı Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurmuştur:

“ Eyyûb, mûcizeli suda yıkandığı sırada, önüne bir sürü altın çekirge düşmüştü. Eyyûb, bunları hemen toplayıp elbisesine doldurmaya başladı. Bunun üzerine Allah Teâlâ:

«– Eyyûb! Görüyorsun, ben malını sana iâde etmek sûretiyle seni zengin kılmadım mı?» buyurdu. Hz. Eyyûb:

«–Evet yâ Rabbî! Beni o sûretle zengin kıldın. Fakat senin hayır ve bereket hazînelerinden müstağnî kalamam. Bu sebeple ind-i ilâhîden her ne buyrulursa kabulümdür. Çünkü veren sensin, senin verdiğin şeyi nasıl reddederim?!» dedi. ” ( Buhârî, Gusl 20; Enbiyâ 20; Nesâî, Gusl 7 )

Rivayete göre Eyyûb ( a.s. ) hastalıktan âfiyete kavuşmuş olarak geçirdiği ilk gecenin sabahında derinden bir «Ââh!» çekti. Sebebini sordular. Dedi ki:

“ –Her gece seher vaktinde: «Ey bizim hasta kulumuz Eyyûb, nasılsın?» diye bir ses duyardım. Şimdi yine o vakit geldi, fakat: «Ey bizim sıhhatli kulumuz, nasılsın?» sesini duymadım. Bunun için ağlıyorum. ”

Hâdiselerin perde arkasına ne derin bir bakış! Aynı firâset, aynı idrak, sabır ve salah timsâli şu peygamberler de bulunmaktadır:


Ömer Çelik Tefsiri
Enbiya suresi Diyanet

Enbiya'den 84 Ayeti'ni dinle


Enbiya suresi 84 ayeti anlamı - okunuşu

Biz de onun duasını kabul buyurduk; bütün dert ve sıkıntılarını giderdik; katımızdan bir rahmet ve bize kulluk yapanlara bir ders olmak üzere ona aile efradını ve bir o kadarını daha bağışladık.


Mokhtasar tefsiri

Duasına icabet ettik, ona zarar veren her şeyi giderdik. Ailesinden (eşlerinden) ve çocuklarından kaybettiklerini ona verdik. Aynı zamanda onlarla beraber bir mislini daha verdik. Bütün bunları kendi katımızdan bir rahmet ve Allah`a ibadet ile itaat edenlere öğüt olsun diye yaptık ki, Eyyûb`un sabrettiği gibi sabretsinler.


Ali Fikri Yavuz

Biz de duasını kabul edip hemen kendisindeki hastalığı giderdik. Tarafımızdan bir rahmet ve ibadet edenler için de bir hatıra olmak üzere, ona (diriltmek suretiyle) hem ailesini (çoluk çocuğunu), hem onlarla beraber daha bir katını verdik


İngilizce - Sahih International


So We responded to him and removed what afflicted him of adversity. And We gave him [back] his family and the like thereof with them as mercy from Us and a reminder for the worshippers [of Allah].

Enbiya suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Derken duasını kabul ettik de ne zarara uğradıysa giderdik ve katımızdan rahmet ve ibadet edenlere ibret olmak üzere ona ailesini ve onlarla beraber daha da bir mislini verdik.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Biz (Əyyubun) duasını qəbul buyurduq, onu düçar olduğu bəladan (xəstəlikdən və ailəsinə üz vermiş müsibətdən) qurtardıq. Dərgahımızdan (Əyyuba) bir rəhmət və (Allaha) ibadət edənlərə ibrət dərsi (öyüd-nəsihət) olsun deyə, (həlak olmuş) övladlarını qaytarıb ona verdik, üstəlik bir o qədər də əlavə etdik.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkıntı olarak ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayrıca bunlarla birlikte bir mislini daha verdik.

Enbiya suresi (Al-Anbiya) 84 ayeti arapça okunuşu

﴿فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَكَشَفْنَا مَا بِهِ مِن ضُرٍّ ۖ وَآتَيْنَاهُ أَهْلَهُ وَمِثْلَهُم مَّعَهُمْ رَحْمَةً مِّنْ عِندِنَا وَذِكْرَىٰ لِلْعَابِدِينَ
[ الأنبياء: 84]

festecebna lehu fekeşefna ma bihi min durriv veateynahü ehlehu vemislehüm meahüm rahmetem min indina vezikra lilabidin

فاستجبنا له فكشفنا ما به من ضر وآتيناه أهله ومثلهم معهم رحمة من عندنا وذكرى للعابدين

سورة: الأنبياء - آية: ( 84 )  - جزء: ( 17 )  -  صفحة: ( 329 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. İşte bu peygamberlerden bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Onlardan Allah'ın kendilerine hitabettiği, derecelerle yükselttikleri vardır.
  2. Senden fetva isterler, de ki: "Allah size ikinci dereceden mirasçılar hakkında fetva veriyor: "Şayet çocuğu
  3. İbrahim yıldızlara bir göz attı ve "Ben rahatsızım" dedi.
  4. Ölü iken kalbini diriltip, insanlar arasında yürürken önünü aydınlatacak bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda
  5. Allah'a karşı gelmekten sakınanlara vadedilen cennetin altından ırmaklar akar; oranın yiyecekleri ve gölgeleri devamlıdır. Bu,
  6. Orada akan kaynak vardır.
  7. Rabbinin peygamberine baş kaldırmışlardı. Bunun üzerine Rableri onları şiddeti arttıkça artan bir şekilde yakaladı.
  8. Lut'u da gönderdik, milletine "Dünyalarda hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz
  9. De ki: "Size tek bir öğüdüm vardır: Allah için ikişer ikişer ve tek tek kalkınız,
  10. Nitekim, Rabbin seni hak uğrunda evinden savaş için çıkarmıştı, oysa müslümanların bir takımı bundan hoşlanmamıştı.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Enbiya indirin:

Enbiya Suresi mp3 : Enbiya suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Enbiya Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Enbiya Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Enbiya Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Enbiya Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Enbiya Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Enbiya Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Enbiya Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Enbiya Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Enbiya Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Enbiya Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Enbiya Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Enbiya Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Enbiya Suresi Al Hosary
Al Hosary
Enbiya Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Enbiya Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler