Sad suresi 88. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَتَعْلَمُنَّ نَبَاَهُ بَعْدَ ح۪ينٍ ﴾ [ص: 88]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeleta’lemunne nebeehu ba’de hîn(in) [Sad: 88]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra öğreneceksiniz." [Sad: 88]
Sad Suresi 88. ayet tefsiri
Sûre bütünüyle Resûlullah ( s.a.s. )’in nübüvvetinin gerçekliğinden bahsettiği için son olarak bu konuya tekrar vurgu yapılır: Hz. Muhammed ( s.a.s. ) gerçekten peygamberdir. O, tebliğ vazifesini dünyevî bir menfaat toplamak için değil, sadece Allah rızâsı için yapmaktadır. Allah Teâlâ kendine neyi vahyediyorsa ancak onu tebliğ etmektedir. O, Allah adına kendiliğinden bir şeyler uydurup da onu insanlara zoraki kabul ettirmek isteyen bir yalancı değildir. Getirdiği Kur’an, sıradan bir söz değil, kıyamete kadar tüm insanlık ve cin âlemine gerçek dini öğreten, Allah’a varan yolu gösteren bir öğüttür; ilâhî tâlimatlar bütünüdür. İstikbâle ait haberlerin kaynağıdır. Zâten onun bir ismi de النبأ العظيم ( en-Nebeu’l-Azîm ) “ En Büyük Haber ”dir. ( bk. Sād 38/67; Nebe’ 78/2 ) Onda, indiği günden başlayıp yakın ve uzak geleceğe, kıyamete, hatta cennet ve cehenneme varıncaya kadar vukua gelecek nice haberler bulunmaktadır. Nitekim o, zahirî tüm şartlar aleyhte gözükmesine rağmen Mekke döneminin en zor şartları içinde müslümanların gâlip geleceğini, kâfirlerin mağlup olacağını, Kur’an’ın gönülleri fethedeceğini ve İslâm’ın tüm dünyayı saracağını haber vermekteydi. Bu, mü’minler için bir müjde, kâfirler için ise bir uyarıydı. Bunlar haber verildikleri şekilde zamanla vuku bulacak, ömrü yeten veya o olayların vukuuna tevafuk eden insanlar onları teker teker görüp, Kur’an’ın verdiği haberin doğruluğunu kesin olarak bileceklerdi. Bu hususta Kur’an, kendinden gâyet emindi. Nitekim müşriklerin bütün mücadelelerine rağmen daha Resûlullah ( s.a.s. ) hayattayken Arap yarımadasında şirkin kökü kazınmış, nihâyet bir asır gibi kısa bir zamanda İslâm üç kıtaya yayılan cihanşumûl bir din hâline gelmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de günümüze, geleceğe, özellikle ölüm ve sonrasına ışık tutan daha nice haberler bulunmaktadır. Onlar da sırası geldikçe vuku bulacak ve Kur’an’ın doğruluğu zaman be zaman, vakit be vakit tasdik olunmaya devam edecektir. O halde insanlara, cinlere ve indiği andan itibaren kıyamete kadar tüm çağlara korkusuzca ve fütursuzca meydan okuyan Allah kelâmı karşısında insanın şahsî tüm davalarını terk ederek, ona ve onu tebliğ eden Peygamber’e inanıp teslim olması gerekmez mi?
Şimdi, şeytanın azdırıp saptırmaya gücü yetmediği ihlâsa erdirilmiş kullardan olmanın şartlarını açıklamak ve yollarını göstermek üzere Zümer sûresi gelmektedir:Ömer Çelik Tefsiri
Sad suresi 88 ayeti anlamı - okunuşu
“Şunu unutmayın ki, onun verdiği haberlerin doğru olduğunu bir süre sonra siz de öğreneceksiniz!”
Mokhtasar tefsiri
Kur`an`ın haberini öğreneceksiniz, öldüğünüz zaman yakın bir vakitte doğruluğunu bileceksiniz.
Ali Fikri Yavuz
Muhakkak onun haberini (verdiği haberlerin doğruluğunu) bir zaman sonra, (öldükten sonra) bileceksiniz
İngilizce - Sahih International
And you will surely know [the truth of] its information after a time."
Sad suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onun doğruluğunu, bir müddet sonra mutlaka bilip anlayacaksınız.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Siz onun verdiyi xəbəri (Qur’anda deyilənlərin doğru olduğunu) bir müddətdən (öləndən, yaxud qiyamət qopandan) sonra mütləq biləcəksiniz!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra çok iyi öğreneceksiniz.
Sad suresi (Saad) 88 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَتَعْلَمُنَّ نَبَأَهُ بَعْدَ حِينٍ﴾
[ ص: 88]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ey inananlar! Onların mallarından, Allah'ın Peygamberine verdiği şeyler için siz ne at ve ne de
- O gün cehenneme: "Doldun mu?" deriz, o: "Daha var mı?" der.
- O, insanı pişmiş çamur gibi kuru balçıktan yaratmıştır.
- Sonunda sihirbazlar: "Biz Musa ve Harun'un Rabbine inandık" deyip secdeye kapandılar.
- "Eğer yüz çevirirseniz bilin ki, ben sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim Allah'a aiddir. Müslimlerden
- İnsan, iyilik istemekten usanmaz da, kendisine bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, meyus olur.
- Haksızlığa uğratılarak kendilerine savaş açılan kimselerin karşı koyup savaşmasına izin verilmiştir. Allah onlara yardım etmeğe
- Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler,
- Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olan; inanıp Rablerine
- De ki: "Rabbim adaleti emretti; her secde yerinde yüzünüzü O'na doğrultun; dinde samimi olarak O'na
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sad indirin:
Sad Suresi mp3 : Sad suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler