Tevbe suresi 96. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿يَحْلِفُونَ لَكُمْ لِتَرْضَوْا عَنْهُمْۚ فَاِنْ تَرْضَوْا عَنْهُمْ فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يَرْضٰى عَنِ الْقَوْمِ الْفَاسِق۪ينَ ﴾ [التوبة: 96]
ayet arapça & türkçe okunuşuYahlifûne lekum literdav ‘anhum(s) fe-in terdav ‘anhum fe-inna(A)llâhe lâ yerdâ ‘ani-lkavmi-lfâsikîn(e) [Tevbe: 96]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Kendilerinden hoşnut olasınız diye, size and verirler. Siz onlardan hoşnut olsanız bile, Allah, yoldan çıkmış kimselerden razı olmaz. [Tevbe: 96]
Tevbe Suresi 96. ayet tefsiri
Bahsedilen kimseler, yalan söyleyerek Rasûlüllâh ( s.a.s. )’den izin isteyen seksen kadar münafık idi. Allah Resûlü ( s.a.s. ) Tebük’ten döndükten sonra ashâb-ı kirâmı onlarla oturmaktan ve konuşmaktan men etmiştir. ( Kurtubî, el-Câmi‘, VIII, 231 ) Çünkü onlar âyetin beyânıyla “ pislik ” olmuşlardır. Dışarıdan görünmese bile içleri pistir; niyetleri ve ruhları habistir. Gözle görülen cismânî pisliklerden sakınmak nasıl vacip ise, bulaşması daha çabuk, zararı daha fazla olan ruhânî ve ahlâkî pisliklerden uzak durmak da daha öncelikli olarak vaciptir.
Muhammed Bâkır ( r.a. ) demiştir ki: “ Babam Zeynelâbidîn ( r.h. ) bana tavsiyede bulunup şunları söyledi:
«Şu beş sınıf insanla dostluk kurma, komşuluk etme ve onlarla yola çıkma:
› Fâsıkla dostluk kurma. Çünkü seni bir lokma ekmeğe ve hatta daha basitine satar.» Ben «Babacığım! Daha basiti nedir ki?» diye sorunca: «Bir lokma ekmeğe tamah eder, sonra da onu elde edemez» dedi.
› «Cimriyle dost olma. Çünkü, en çok ihtiyacın olan şeyi bile senden esirger.
› Yalancıyla dost olma. Çünkü o serap gibidir. Sana, yakın olanı uzak, uzak olanı da yakın gösterir.
› Ahmakla dost olma. Çünkü, sana fayda vereyim derken zarar verir. Nitekim, ‘Akıllı düşman, ahmak dosttan daha hayırlıdır’ diye bir söz vardır.
› Akrabasıyla ilişkisini kesen kimseyle de dost olma. Çünkü ben böyle insanların Allah Teâlâ’nın kitabı Kur’ân-ı Kerîm’in üç yerinde lânetlendiklerini gördüm.» ” ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, III, 620 )
Önceki âyetlerde şehirde yaşayan münafıkların hallerinden kesitler sunuldu. Köylerde ve çöllerde yaşayan bedevîlere gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Tevbe suresi 96 ayeti anlamı - okunuşu
Yine kendilerinden hoşnut olasınız diye size yemin ederler. Siz onlardan hoşnut olsanız bile, şunu bilin ki Allah, yoldan çıkmış o günahkârlar gürûhundan asla hoşnut olmaz.
Mokhtasar tefsiri
-Ey müminler!- Savaştan geri kalan bu kimseler, sizin onlardan razı olmanız ve onların özürlerini kabul etmeniz için yemin ederler. Onlardan razı olmayın. Eğer onlardan razı olursanız Rabbinize muhalefet etmiş olursunuz. Muhakkak ki Allah, küfür ve nifak ile taatinden çıkan kimselerden razı olmaz. -Ey müminler!- Allah’ın kendilerinden razı olmadığı kimlerden razı olmaktan sakının!
Ali Fikri Yavuz
Kendilerinden razı olasınız diye, size yemin edecekler. Fakat siz, onlardan razı olsanız da asla Allah o fasıklar topluluğundan razı olmaz
İngilizce - Sahih International
They swear to you so that you might be satisfied with them. But if you should be satisfied with them - indeed, Allah is not satisfied with a defiantly disobedient people.
Tevbe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onlardan razı olmanız için size ant verecekler, fakat siz razı olsanız da Allah, şüphe yok ki buyruktan çıkan topluluğun hareketlerine razı olmaz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlardan razı olasınız deyə, qarşınızda (Allaha) and içəcəklər. Siz onlardan razı olsanız da, Allah fasiq bir tayfadan razı olmaz!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlardan razı olasınız diye size yemin edecekler. Fakat siz onlardan razı olsanız bile Allah fasıklar topluluğundan asla razı olmaz.
Tevbe suresi (At-Tawbah) 96 ayeti arapça okunuşu
﴿يَحْلِفُونَ لَكُمْ لِتَرْضَوْا عَنْهُمْ ۖ فَإِن تَرْضَوْا عَنْهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ لَا يَرْضَىٰ عَنِ الْقَوْمِ الْفَاسِقِينَ﴾
[ التوبة: 96]
يحلفون لكم لترضوا عنهم فإن ترضوا عنهم فإن الله لا يرضى عن القوم الفاسقين
سورة: التوبة - آية: ( 96 ) - جزء: ( 11 ) - صفحة: ( 202 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Gündüzü geçimi sağlama vakti kıldık;
- Yanına kör bir kimse geldi diye (Peygamber) yüzünü asıp çevirdi.
- Kuran, ancak aranızda doğru yola girmeyi dileyene ve alemlere bir öğüttür.
- Rızkınıza şükredeceğiniz yere onu vereni mi yalanlıyorsunuz?
- Şüphesiz ona yol gösterdik; buna kimi şükreder, kimi de nankörlük.
- İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirerek yan çizer; başına bir kötülük gelince de yese düşer.
- Sözlerini bozdukları için onlara lanet ettik, kalblerini katılaştırdık. Onlar sözleri yerlerinden değiştirirler. Kendilerine belletilenin bir
- Musa onlara: "Size yazıklar olsun! Allah'a karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azabla yok eder. Allah'a
- Sonra, siz ey sapıklar, yalanlayanlar!
- İbrahim babasına ve milletine şöyle demişti: "Nelere kulluk ediyorsunuz?"
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tevbe indirin:
Tevbe Suresi mp3 : Tevbe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler