Saf suresi 1. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Saf suresi 1 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Saf suresi - As-Saff aya 1 (The Ranks).
  
   

﴿سَبَّحَ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۚ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ ﴾ [الصف: 1]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Sebbeha li(A)llâhi mâ fî-ssemâvâti vemâ fî-l-ard(i)(s) ve huve-l’azîzu-lhakîm(u) [Saf: 1]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Göklerde olanlar da yerde olanlar da Allah'ı tesbih ederler. O, güçlüdür, Hakim'dir. [Saf: 1]


Saf Suresi 1. ayet tefsiri

Her türlü noksanlıktan, eksiklikten ve ortaktan mutlak mânada yüce olan Allah Teâlâ, bütün âlemlerden müstağnîdir. Hiç kimsenin imanına ve fedakârlığına muhtaç değildir. Gökte ve yerde ne varsa her şey O’nu tesbih etmekte; O’nun her türlü noksan sıfatlardan ve ortağı bulunmaktan uzak olduğunu ilan etmektedir. Buna mukâbil insanlara yönelik bütün ilâhî buyruklar, dinî tâlimatlar sadece kulların iyiliği için gönderilmiştir.

Cenâb-ı Hak burada mü’minlere ibâdet ve kullukta ihlâslı olmalarını, canlarıyla ve mallarıyla savaşmalarını emrediyor. Dolayısıyla burada, İslâm için fedakârlık yapma konusunda iddiada bulunup, sonra da yüz çeviren kimseler yerimektedir. Nitekim âyetlerin şöyle bir iniş sebebi zikredilir:

Cihad farz olmadan önce mü’minlerden bir grup:

“ - Keşke Yüce Allah bize en çok sevdiği bir işi bildirse de onu yapsak! ” demişlerdi. Allah da Peygamberi’ne en çok sevdiği işlerin kâmil mânada iman etmek, sonra da bu imana karşı koyanlarla savaşmak olduğunu bildirdi. Fakat savaş farz olunca bu onlara zor geldi. Cenâb-ı Hak da Ey iman edenler! Yapmadığınız, yapamayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? ” ( Saff 61/2 ) âyetini indirdi. ( bk. Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXIX, 269 )

Bu âyetin, savaşmadığı halde “ savaştım ”, mızraklaşmadığı halde “ mızraklaştım ”, yapmadığı halde “ yaptım ” diyenler hakkında nâzil olduğu da nakledilir. Yine bu âyetin, savaş hususunda münafıklık yapanlar hakkında nâzil olduğu da rivayet edilir. Çünkü onlar savaşmayı arzuluyorlardı. Fakat Allah savaşı bilfiil emredince: “ Rabbimiz, bize savaşı niçin farz kıldın? ( Nisâ 4/77 ) diyorlardı. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXIX, 270 )

Âyet-i kerîmeler, bu özel mânanın yanında bir de umûmî bir mâna ifade eder ki onu da şöyle izah edebiliriz:

 Gerçek mü’minin söylediği sözle, yaptığı işin birbirini tutması, ne söylüyorsa, onu bizzat yaparak göstermesi gerekir. Sırrı-i Sakatî ( k.s. )’un şu hâli bun güzel bir örnek teşkil eder:

Bir gün Hazret’e sabırdan soruldu. O, sabırdan anlatırken ayağı üzerine bir akrep geldi, iğnesini ayağına dürtmeye başladı. Akrep onu iğnelerken o sakindi; akrebi kendinden uzaklaştırmıyordu. Bunun sebebi sorulunca da şöyle anlattı:

“ - Sabırdan söz ederken sabırlı olmazsam Allah’tan utanırım. ” ( el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 201 )

Yine mü’min yaptığı adakları mutlaka yerine getirmelidir. Adağın yerine getirilmesinin vacipliği bu âyetlerden anlaşılmaktadır. Şayet yapmaya niyeti veya gücü yoksa, o zaman susmalıdır. Çünkü insanın yapamayacağı bir şeyi bile bile “ yapacağım ”; yapmadığı bir şeyi de yine bile bile “ yaptım ” demesi, Allah katında kızgınlık ve cezayı gerektiren kötü bir iştir. Mümin olduğunu söyleyen bir kimseye bu şekilde davranmak yakışmaz. Resûlullah ( s.a.s. ) böyle bir özelliğin müminliğin değil, münafıklığın alametlerinden olduğunu şöyle haber verir:

“ Münafıklığın alametleri üçtür: Söz söylerse yalan söyler, söz verirse sözünü yerine getirmez ve kendisine emanet edilene hıyanet eder. ” ( Buhârî, Şehâdât 28; Müslim, İman 107 )

Peygamber Efendimiz ( s.a.s. ), bir kadının çocuğuna:

“ - Gel! Bak sana ne vereceğim! ” diye seslendiğini duydu. Hemen ona:

“ - Çocuk yanına gelince ne vereceksin? ” diye sordu. O kadın da hurma vereceğini söyledi. O zaman Sevgili Peygamberimiz ( s.a.s. ) o kadına şöyle buyurdu:

“ - Eğer çocuğa bir şey vermeseydin, bu söz defterine bir yalan olarak yazılacaktı. ” ( Ebû Dâvûd, Edeb 79; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 447 )

Şunu unutmamak gerekir kiAllah Teâlâ’nın ikram, muhabbet ve rızâsına ermenin yolu O’nun yolunda candan ve maldan fedâkârlık yapmaktır. Nefsin arzusuna muhalefet ederek, din uğrunda gayret göstermektir:
Ömer Çelik Tefsiri
Saf suresi Diyanet

Saf'den 1 Ayeti'ni dinle


Saf suresi 1 ayeti anlamı - okunuşu

Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.


Mokhtasar tefsiri

Göklerde ve yerdekiler Allah -Subhanehu ve Teâlâ-’ya yakışmayan/layık olmayan her türlü şeyden O`nu tenzih ederler ve yüceltirler. O; Azîz`dir/hiç kimsenin galip gelemeyeceği mutlak galiptir. Yaratmasında, şeriatinde ve takdir etmesinde çok hikmet sahibidir.


Ali Fikri Yavuz

Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allah’ı tesbîh etmekte... O, Azîz’dir, Hakîm’dir


İngilizce - Sahih International


Whatever is in the heavens and whatever is on the earth exalts Allah, and He is the Exalted in Might, the Wise.

Saf suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Tenzih eder Allah'ı, ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve odur üstün, hüküm ve hikmet sahibi.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Göylərdə və yerdə nə varsa, (hamısı, bütün məxluqat) Allahı təqdis edib şə’ninə tə’riflər deyər. O, yenilməz qüvvət sahibi, hikmət sahibidir!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet sahibidir.

Saf suresi (As-Saff) 1 ayeti arapça okunuşu

﴿سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
[ الصف: 1]

sebbeha lillahi ma fissemavati vema fil 'ard ve hüvel azizül hakim

سبح لله ما في السموات وما في الأرض وهو العزيز الحكيم

سورة: الصف - آية: ( 1 )  - جزء: ( 28 )  -  صفحة: ( 551 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. O'na inanmayanlar, acele olmasını beklerler; inananlar ise korku ile titrerler ve onun gerçek olduğunu bilirler.
  2. Bunların bir kısmı eski ümmetlerden, bir kısmı da sonrakilerdendir.
  3. And olsun ki, Harun da onlara önceden: "Ey milletim! Siz bu buzağı ile sınanıyorsunuz. Sizin
  4. İnsan, iyilik istemekten usanmaz da, kendisine bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, meyus olur.
  5. Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun.
  6. İşte sana da buyruğumuzla Cebrail'i gönderdik; sen Kitap nedir, iman nedir önceleri bilmezdin, fakat Biz
  7. Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
  8. Milletinin cevabı sadece: "Lut'un ailesini kasabanızdan çıkarın, güya onlar temiz kalmaya çalışan insanlarmış" demek oldu.
  9. Allah seni affetsin; doğrular sana belli olup, yalancıları bilmeden önce, niçin onlara izin verdin?
  10. Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Saf indirin:

Saf Suresi mp3 : Saf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Saf Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Saf Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Saf Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Saf Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Saf Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Saf Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Saf Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Saf Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Saf Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Saf Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Saf Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Saf Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Saf Suresi Al Hosary
Al Hosary
Saf Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Saf Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler