Tebbet suresi 2. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ ﴾ [المسد: 2]
ayet arapça & türkçe okunuşuMâ aġnâ ‘anhu mâluhu vemâ keseb(e) [Tebbet: 2]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi. [Tebbet: 2]
Tebbet Suresi 2. ayet tefsiri
Ebu Leheb, Peygamber Efendimiz ( s.a.s. )’in amcasıdır. Buna rağmen Efendimiz’e inanmadığı gibi, karısıyla birlikte ona çok büyük düşmanlıklar yapmıştır. Şu rivayetler, bu düşmanlığın şiddetini ve ulaştığı korkunç seviyeyi göstermeye yeter.
Târık b. Abdullâh el-Muhâribî, bir müşâhedesini şöyle anlatır:
Resûlullah ( s.a.s. )’i Zülmecaz Panayırı’nda görmüştüm:
“ –Ey insanlar! Lâ ilâhe illallah deyin de kurtulun! ” diye yüksek sesle hitâb ediyordu. Bir adam da elindeki taşla O’nu tâkip ediyor ve:
“ –Ey insanlar! Sakın ona inanmayın, itaat etmeyin. Çünkü o yalancıdır! ” diyerek bağırıyordu. Attığı taşlarla Efendimiz’in ayak bileklerini kanatmıştı. Oradakilere:
“ –Kimdir bu zât? ” diye sordum.
“ –Bu, Abdülmuttaliboğulları’ndan bir gençtir ” dediler.
“ –Ya onun ardına düşüp taş atan kimdir? ” diye sordum.
“ –O da amcası Ebû Leheb’dir ” dediler. ( Darekutnî, Sünen, III, 44-45 )
Mekke’de Resûlullah ( s.a.s. )’in evi, iki ebediyet fukarâsı Ebû Leheb ile Ukbe b. Ebî Muayt’ın evleri arasında idi. Bunlar, her türlü pisliği getirip Efendimiz ( s.a.s. )’in kapısının önüne atarlardı. Fahr-i Kâinat Efendimiz’in rakîk ve temiz gönlü, komşularının bu çirkin muamelesinden incinir:
“ −Ey Abdi Menaf oğulları! Bu nasıl komşuluk?! ” diye sitem eder, pislikleri kapısının önünden yayı ile uzaklaştırırdı. ( İbn Sa‘d, et-Tabakât, I, 201 )
Ebû Leheb, birgün yine aynı menfur hareketini yapmak üzereyken Hz. Hamza onu gördü. Pisliği elinden alıp başının üzerine döktü. Ebû Leheb, bir taraftan pislikleri temizlerken, diğer taraftan da Hz. Hamza’ya hakâret ediyordu. ( bk. İbn Esîr, el-Kâmil, II, 70 )
Ebû Leheb’in karısı Ümmü Cemîl de Allah Resûlü’ne ezâ ve cefâ etmekte kocasından geri kalmaz, her gece dikenli ağaç dallarını büyük bir demet yapar, boynuna bağlar, geceleyin ayağına batması için Resûl-i Ekrem ( s.a.s. )’in geçeceği yollara atardı. Resûlullah ( s.a.s. ) ise, ipek üzerine basar gibi onların üzerine basar geçerdi. ( bk. İbn Hişâm, es-Sîre, I, 376; Kurtubî, el-Câmi‘, XX, 240 )
İşte onların bu ve benzeri zulümleri sebebiyle haklarında Tebbet sûresi nâzil olmuştu. Ümmü Cemîl bunu duyunca, eline büyükçe bir taş alarak Peygamber Efendimiz’i aramaya çıktı. Allah Resûlü, o esnâda Hz. Ebubekir ile birlikte Kâbe’de bulunuyordu. Ebubekir ( r.a. ) onun geldiğini görünce Varlık Nûru’na:
“ −Yâ Rasûlallah! Bu Ümmü Cemîl’dir. Çirkef bir kadındır. Sizi görüp eziyet etmesinden korkuyorum. Keşke bu kadın sana bir zarar vermeden kalkıp gitmiş olsaydın! ” dedi. Fahr-i Kâinat Efendimiz:
“ −O beni göremez! ” buyurdu.
Hakîkaten de Ümmü Cemîl yanlarına geldiği hâlde Allah Resûlü’nü göremedi. Ebûbekir ( r.a. )’ın yanında bâzı hezeyanlar savurduktan sonra çekip gitti. ( Bk. İbn Hişâm, es-Sîre, I, 378-379; Kurtubî, el-Câmi‘, XX, 234 )
Ebû Leheb çok kötü bir şekilde ölmüş, malı, kazandıkları ve bunlara dâhil olan çocukları ona hiçbir fayda sağlayamamıştır. Şöyle ki:
Ebu Leheb Resûlullah ( s.a.s. )’i yenebilmek için varını yoğunu ortaya dökmüştü. Bu sûrenin nüzûlünden sonra 7-8 sene geçmeden Bedir savaşı vuku bulmuştu. Çiçek hastalığına tutulduğu için o azılı kâfir savaşa katılamamıştı. Savaş olup Kureyşin pek çok ileri gelen reisinin öldürüldüğü haberi Mekke’ye ulaştığında Ebu Leheb o kadar üzüldü ki ancak 7 gün yaşayabildi. Ölümü de çok ibret vericidir. Ebu Leheb, çiçek hastalığına benzer bir hastalığa yakalandı. Evdeki yakınları bile, bulaşmasından korkarak ona dokunmuyorlardı. Ölümünden sonra üç gün boyunca kimse ona yanaşmadı. Cesedi çürüyerek kokmaya yüz tuttu. Bunun üzerine herkes oğullarını kınamaya başladı. Bir rivayete göre oğulları bazı zencilere ücret vererek cesedini kaldırtmış ve yine ücretle defnettirmişlerdi. Diğer bir rivayete göre, bir hendek kazdırtmışlar ve babalarının cesedini içine sopayla iterek toprakla kapatmışlardı. Böylece ne malından ne de evlatlarından bir fayda görmüştü. Oğulları, cenazesini bile şerefle defnetmeye fırsat bulamamışlardır. Böylece Kur’ân-ı Kerîm’in Ebu Leheb’le ilgili olarak verdiği mûcizevî haberin birkaç sene içinde nasıl gerçekleştiğini herkes görmüştür.
Ebu Leheb’in hanımı Ümmü Cemîl de düşmanlıkta kocasından geri kalmadığı için o da aynı fecî akıbete uğramıştır:
Ömer Çelik Tefsiri
Tebbet suresi 2 ayeti anlamı - okunuşu
Ne malı bir fayda verdi ona, ne de kazandıkları.
Mokhtasar tefsiri
Sahip olduğu malı ve çocukları ona ne fayda verecekler ki? Onun herhangi bir azabını engelleyemedikleri gibi ona bir iyilik de kazandıramadılar.
Ali Fikri Yavuz
Ne malı fayda verdi ona, ne kazandığı
İngilizce - Sahih International
His wealth will not avail him or that which he gained.
Tebbet suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Malı da bir fayda vermedi ona, kazandığı da.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Qiyamət günü) ona nə mal-dövləti fayda verəcək, nə də qazandığı (və ya: oğul-uşağı).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
Tebbet suresi (Al-Masad) 2 ayeti arapça okunuşu
﴿مَا أَغْنَىٰ عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ﴾
[ المسد: 2]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Dünya hayatında, çalışmaları boşa gitmiştir, oysa onlar güzel iş yaptıklarını sanıyorlardı.
- Gemide olanlarla karşılıklı kura çekmişti de yenilenlerden olmuştu, bu sebeple denize atılmıştı.
- Yakınlarınız ve çocuklarınız size kıyamet gününde bir fayda veremezler. Allah onlarla sizi ayırır. Allah işlediklerinizi
- İnsanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı durulmalıdır. İşte, can yakıcı azap bunlaradır.
- Çevresinde bulunanlara namaz kılmalarını, zekat vermelerini emrederdi. Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.
- Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık
- Bu da, Allah'ın Kitab'ı doğru olarak indirmesinden ileri geliyor. Kitap hakkında ayrılığa düşenler doğrusu derin
- İşte haddi aşanları, Rabbinin ayetlerine inanmayanları böylece cezalandıracağız. Hem, ahiretin azabı bu dünya azabından daha
- Hor görülen yahudileri, bereketlendirdiğimiz yerin doğularına ve batılarına mirasçı kıldık. Rabbinin İsrailoğullarına verdiği güzel söz,
- İnanıp yararlı iş işleyenleri, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetteki köşklere yerleştiririz. Sabredip, Rablerine
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tebbet indirin:
Tebbet Suresi mp3 : Tebbet suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler