Sebe suresi 10. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَقَدْ اٰتَيْنَا دَاوُ۫دَ مِنَّا فَضْلًاۜ يَا جِبَالُ اَوِّب۪ي مَعَهُ وَالطَّيْرَۚ وَاَلَنَّا لَهُ الْحَد۪يدَۙ ﴾ [سبأ: 10]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelekad âteynâ dâvûde minnâ fadlâ(en)(s) yâ cibâlu evvibî me’ahu ve-ttayr(a)(s) veelennâ lehu-lhadîd(e) [Sebe: 10]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Ey dağlar ve kuşlar! Davud tesbih ettikçe siz de onu tekrarlayın" diyerek and olsun ki, ona katımızdan lütufta bulunduk; "geniş zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" diye ona demiri yumuşak kıldık. Yararlı iş işleyin; doğrusu Ben yaptıklarınızı görenim. [Sebe: 10]
Sebe Suresi 10. ayet tefsiri
Cenâb-ı Hakk’ın Dâvûd ( a.s. )’a verdiği müstesnâ lutuflar çoktur. Bazıları şöyledir:
Onu peygamber yapması,
Zebur’u vermesi ( bk. İsrâ 17/55 ),
Ona ve oğlu Süleyman’a hususi bir ilim vermesi ( bk. Neml 27/15 ),
Onu kuvvet ve kudret sahibi kılması ( Sad 38/17 ),
Adâletle hükmetmek üzere yeryüzünde halife kılınması ( Sad 37/56 ),
Hem yüzünün hem de sesinin güzel olması. Hatta sesin güzelliğini anlatmak üzere “ Davûdî ses ” ifadesini kullanmak meşhur olmuştur.
Bunlara ilâveten burada Hz. Dâvûd’a verilen iki müstesnâ lutuftan bahsedilir:
Birincisi; dağların ve kuşların onunla beraber Allah’ı tesbih etmesi. Hz. Dâvûd’un öyle güzel ve tesirli sesi vardı ki, Allah’ı zikir ve tesbihe başladığı zaman dağlar da onun zikrine katılır, kuşlar da gruplar halinde onunla birlikte tesbih ederlerdi. Nitekim bu hususu açıklayan diğer âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:
“ Biz, dağları onun emrine verdik de, akşam sabah onunla birlikte Allah’ın sınırsız kudret ve yüceliğini tesbih ederlerdi. Etrafında toplanan kuşları da. Hepsi birden tesbih, dua ve yakarışlarla Allah’a yönelir, O’nun iradesine boyun eğerlerdi. ” ( Sād 38/18-19 )
“ …Dağları ve kuşları Dâvud’un emrine râm ettik; onunla beraber Allah’ı tesbih ediyorlardı. Gerçekten biz, dilediğimiz her şeyi yapma kudretine sahibiz. ” ( Enbiyâ’ 21/79 )
İkincisi; elinde demirin yumuşaması ve bununla savaşlarda insanı ölümcül tehlikelerden koruyacak zırhlar yapması. Nakledildiğine göre demir, ateşte eritmeksizin Allah’ın lütfuyla Dâvûd ( a.s. )’ın elinde mum, hamur veya çamur gibi olurdu. Çekiç gibi bir alet kullanma ihtiyacı duymadan demire istediği şekli verirdi. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXII, 82 ) Böylece Cenâb-ı Hak ona demiri işleme sanatını bahşetmiş; demiri işleyip ondan bedeni tamamen örten geniş zırhlar yapmasını ilham etmişti. Rivayete göre zırh daha önce demir levhalar halinde yapılırdı. İlk defa küçük demir halkaları birbirine ekleyip zırh yapan Hz. Dâvûd olmuştur. Bu sebeple Allah Teâlâ ona zırh yaparken onun daha hafif ve daha iyi koruyucu olması için imal ettiği küçük demir halkaları birbirine güzelce eklemesini, ölçüleri iyi ayarlamasını ve halkalar arasında boşluk bırakmamasını emretmiştir. Âyet-i kerîmedeki “ Siz de ey mü’minler, sâlih ameller işlemeye bakın; çünkü ben bütün yaptıklarınızı görüyorum ” ( Sebe’ 34/11 ) emri ve ikâzı, Hz. Dâvûd’a iman etmiş mü’minlere olabileceği gibi, kıssadan çıkarılacak bir hisse olarak, Muhammed ( s.a.s. ) ümmetine de tevcih edilebilir. Buna göre bizlerin de, Allah’a ibâdet ve taatta güzel ameller yapacağımız gibi, demiri işleme, ondan savaş aletleri yapma ve böylece müslümanları şer güçlerin taarruzundan koruma bakımında daha güzel faaliyetlerde bulunmamız istenmektedir.
Hz. Dâvûd’un oğlu Süleyman ( a.s. )’a gelince:Ömer Çelik Tefsiri
Sebe suresi 10 ayeti anlamı - okunuşu
Biz Dâvûd’a tarafımızdan büyük bir lutufta bulunduk: “Ey dağlar! Onunla beraber tesbih edin. Ey kuşlar, siz de!” buyurduk. Demiri onun için yumuşattık.
Mokhtasar tefsiri
Biz, Dâvûd -aleyhisselam-`a katımızdan nübüvvet (peygamberlik) ve mülk (hükümranlık) verdik. Dağlara: "Ey Dağlar! Dâvûd ile birlikte sizler de tespih edin!" dedik. Kuşlara da aynısını söyledik. Demiri onun için yumuşak kıldık ki, böylece demirden istediği gereçleri üretebilsin.
Ali Fikri Yavuz
Gerçekten Davud’a, tarafımızdan (kendisine has olmak üzere) bir fazilet verdik: “- Ey dağlar ve kuşlar! Davud ile beraber tesbih edin?” dedik. Ona demiri de yumuşattık, (demiri eritmeden, çamur gibi, şekillendirme kudretini, Davud’a verdik)
İngilizce - Sahih International
And We certainly gave David from Us bounty. [We said], "O mountains, repeat [Our] praises with him, and the birds [as well]." And We made pliable for him iron,
Sebe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve andolsun ki biz, Davud'a, katımızdan lutfettik, üstünlük verdik. Ey dağlar dedik, onunla beraber tenzih edin beni ve ey kuşlar, siz de ve ona, demiri yumuşattık.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Həqiqətən, Biz Davuda Öz dərgahımızdan bir lütf bəxş edib: “Siz ey dağlar, siz ey quşlar! Onunla (Davudla) birlikdə Allahı təqdis edib şə’ninə tə’riflə deyin!” – deyə buyurduq və dəmiri onun (onun əlindən) yumşaltdıq. (Davud dəmiri əritmədən əlində mum kimi yumşaldıb istədiyi şeyi ondan düzəldərdi).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik. "Ey dağlar ve kuşlar! Onunla beraber tesbih edin" dedik. Ona demiri yumuşattık.
Sebe suresi (Saba) 10 ayeti arapça okunuşu
﴿۞ وَلَقَدْ آتَيْنَا دَاوُودَ مِنَّا فَضْلًا ۖ يَا جِبَالُ أَوِّبِي مَعَهُ وَالطَّيْرَ ۖ وَأَلَنَّا لَهُ الْحَدِيدَ﴾
[ سبأ: 10]
ولقد آتينا داود منا فضلا ياجبال أوبي معه والطير وألنا له الحديد
سورة: سبأ - آية: ( 10 ) - جزء: ( 22 ) - صفحة: ( 429 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur.
- And olsun ki mallarınız ve canlarınızla sınanacaksınız; hiç şüphesiz, sizden önce Kitap verilenlerden ve Allah'a
- Fakat, Rablerinden sakınanlara, üst üste bina edilmiş köşkler vardır; altlarından ırmaklar akar. Bu, Allah'ın verdiği
- Onlara gökten bir kapı açsak da, oradan çıkmağa koyulsalar: "Gözlerimiz döndü, biz herhalde büyülendik" derler.
- Peygamberlerden sonra, insanların Allah'a karşı bir hüccetleri olmaması için, gönderilen müjdeci ve uyarıcı peygamberlerden bir
- Gizli toplantılar inananları üzmek için şeytanın istediği şeydir; Allah'ın izni olmadıkça şeytan onlara bir zarar
- Sonra diğerlerini yok etmiştik.
- Yerin başka bir yerle, göklerin de başka göklerle değiştirildiği, her şeye üstün gelen tek Allah'ın
- İnkar edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar cehennemliklerdir.
- Doğrusu bu hükümler ilk sahifelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sebe indirin:
Sebe Suresi mp3 : Sebe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler