Nur suresi 63. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Nur suresi 63 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Nur suresi - An-Nur aya 63 (The Light).
  
   

﴿لَا تَجْعَلُوا دُعَٓاءَ الرَّسُولِ بَيْنَكُمْ كَدُعَٓاءِ بَعْضِكُمْ بَعْضًاۜ قَدْ يَعْلَمُ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ يَتَسَلَّلُونَ مِنْكُمْ لِوَاذًاۚ فَلْيَحْذَرِ الَّذ۪ينَ يُخَالِفُونَ عَنْ اَمْرِه۪ٓ اَنْ تُص۪يبَهُمْ فِتْنَةٌ اَوْ يُص۪يبَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ ﴾ [النور: 63]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Lâ tec’alû du’âe-rrasûli beynekum kedu’â-i ba’dikum ba’dâ(an)(c) kad ya’lemu(A)llâhu-lleżîne yetesellelûne minkum livâżâ(en)(c) felyahżeri-lleżîne yuḣâlifûne ‘an emrihi en tusîbehum fitnetun ev yusîbehum ‘ażâbun elîm(un) [Nur: 63]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Peygamberin çağrısını, kendi aranızda birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın. Allah, içinizden sıvışıp gidenleri şüphesiz bilir. O'nun buyruğuna aykırı hareket edenler, başlarına bir belanın gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar. [Nur: 63]


Nur Suresi 63. ayet tefsiri

Nebiyy-i Muhterem ( s.a.s. ) hem Allah katında hem de insanlar nezdinde çok şerefli bir makama sahiptir. Onu sıradan bir insan olarak telakki edip ona göre davranmak doğru değildir. Bu sebepledir ki Kur’ân-ı Kerîm, müslümanların Peygamberlerine nasıl saygı göstermeleri gerektiğini açıkça beyân etmektedir. ( bk. Hucurât 49/1-5 ) Nitekim bu âyet, Efendimiz ( s.a.s. )’e sadece ismiyle hitap etmenin veya kendisinden bahsederken sırf ismini söylemenin yahut Onun yaptığı çağrıyı, sıradan insanların çağrısı gibi karşılamanın iman ve İslâm haysiyetiyle bağdaşmayacağını haber vermektedir. Meselâ ondan bahsederken ismi ile beraber Peygamber, Nebî, Rasûl, Resûlullah, Resûl-i Ekrem, Nebiyy-i Muhterem, Habîb-i Ekrem, Peygamberimiz, Peygamber Efendimiz… gibi onu anlatan ve ona hürmetimizi gösteren sıfat ve ünvanları ilâve etmek yerinde bir davranış olur. Ayrıca Allah Teâlâ’nın Ahzab sûresi 56. âyetin emri gereğince, Resûlüllah ( s.a.s. )’in ismi anıldığı zaman ona salât edip selâm vermemiz, meselâ:

اَللّٰهُمَّ عَلٰي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰي اٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ

( Allahümme alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed ) veya:

صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ

( Sallallahü aleyhi ve selem ) dememiz ona duyduğumuz o derin saygının bir ifadesidir.

Nitekim Peygamber âşığı şâir Nâbî’yle ilgili anlatılan şu kıssa ne kadar ibretâmizdir:

Şâir Nâbî, 1678 yılında, devlet adamları ile beraber Hac seferine çıkar. Kâfile Medine’ye yaklaşırken, heyecandan Nâbî’nin gözüne uyku girmez olur. Kâfilede bulunan bir paşanın, ayağını gafleten Medine-i Münevvere’ye doğru uzattığını görür. Bu durumdan çok müteessir olarak meşhur na‘tini yazmaya başlar. Sabah namazına yakın Medine-i Münevvere’ye yaklaştıklarında Nâbî, yazdığı na‘tin Mescid-i Nebî’nin minârelerinden okunduğunu duyar:

“ Sakın terk-i edebden kûy-i mahbûb-i Hudâ’dır bu;

Nazargâh-ı ilâhîdir, makâm-ı Mustafâ’dır bu. ”

“ Cenâb-ı Hakk’ın nazargâhı ve O’nun sevgili peygamberi Hz. Muhammed Mustafâ’nın makâmı ve beldesi olan bu yerde edebe riâyetsizlikten sakın!.. ”

“ Murâât-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha,

Metâf-ı kudsiyândır, bûsegâh-ı enbiyâdır bu. ”

“ Ey Nâbî, bu dergâha edeb kâidelerine uyarak gir! Burası, kudsî ruhların etrafında pervâne olduğu ve peygamberlerin eşiğini öptüğü mübârek bir makamdır. ”

Bu durum karşısında çok heyecanlanan şâir Nâbî, hemen müezzini bulur:

“ –Bu na‘ti kimden ve nasıl öğrendin? ” diye sorar. Müezzin:

“ –Bu gece Allah Resûlü ( s.a.s. ) rüyâmızda bize:

«–Ümmetimden Nâbî isimli bir şâir beni ziyârete geliyor. Bu zât bana son derece aşk, muhabbet ve hürmetle doludur. Bu aşkı sebebiyle onu mescidimin minârelerinden kendi na’ti ile karşılayın!..» buyurdu. Biz de bu emr-i nebevîyi yerine getirdik... ” der.

Nâbî, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. Hem ağlar, hem de şunları söyler:

“ –Demek Allah Resûlü ( s.a.s. ) bana «ümmetim» dedi! Demek, İki Cihân Güneşi beni ümmetliğe kabul buyurdu!.. ”

Tekrar âyet-i kerîmenin tefsirine dönecek olursak, rivayete göre Resûlullah ( s.a.s. )’in Cuma günleri okuduğu hutbe münafıklara ağır geliyordu. Böylece onlar, ashâb-ı kirâmın arkasına gizlenerek, izin almaksızın çekip gidiyorlardı. Yine onlar savaşta da saftan çıkıp sıvışarak gidiyorlardı. Yine onlar Allah’ın Rasûlü’nden, kitabından ve onun hatırlatmasından sıvışıp kaçıyorlardı.  ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXIV, 35 ) Âyet-i kerîme onların bu hâline işaret etmekte, bunun hastalıklı bir durum olduğunu belirtmektedir.

Peygamber ( s.a.s. )’in daveti Allah’ın daveti, Peygamberi’in emri Allah’ın emri, ona itaat etmek de Allah’a itaat etmektir. Âyet-i kerîmede: Peygamber’e itâat eden, Allah’a itaat etmiş olur ” ( Nisâ 4/80 ) buyrulur. Bu sebeple Cenâb-ı Hak, Peygamberi’nin emrine karşı gelmekten sakındırmakta, ona isyan edenlerin dünyada fitnelere, belâ ve musibetlere maruz kalacaklarını; âhirette de can yakıcı bir azaba uğrayacaklarını hatırlatmaktadır. Dünyada başlarına gelecek “ fitne ”den maksat; öldürülmek, çeşitli sıkıntılara maruz kalmak, başlarına zâlim idarecilerin Musallat olması, Efendimiz’e karşı gelmenin uğursuzluğu sebebiyle kalplerin mühürlenmesi gibi feci durumlardır. Bu izahlara göre Allah Resûlü ( s.a.s. )’in emrine uymanın farz, ona karşı gelmenin ise haram olduğu anlaşılmaktadır. Zira iki dünyanın saadeti sünnete tâbi olmakla, iki dünyanın bedbahtlığı da sünnete aykırı davranmaktadır. Allah Resûlü ( s.a.s. )’in sünnetine uymayanın başına gelecek en küçük musîbet, ona uymaktan mahrumiyet ve sonra tekrar ona uyabilmeyi sağlamanın zorluğudur. Bu sebeple bütün gücümüzü kullanarak Allah Resûlü’ne hürmet ve muhabbet ve onun sünnetine itaat çizgisinden ayrılmamaya çalışmalıyız.

Netice itibariyle:


Ömer Çelik Tefsiri
Nur suresi Diyanet

Nur'den 63 Ayeti'ni dinle


Nur suresi 63 ayeti anlamı - okunuşu

Ey mü’minler! Peygamber’in sizi çağırmasını, kendi aranızda herhangi birinin diğerini çağırmasıyla bir tutmayın. Allah içinizden birbirlerini siper edinerek sıvışıp gidenleri çok iyi biliyor. Rasûlullah’ın emrine aykırı hareket edenler, artık başlarına büyük bir belânın gelmesinden veya pek elemli bir azâbın tepelerine inmesinden korkup çekinsinler.


Mokhtasar tefsiri

Ey Müminler! Allah`ın resulüne gereken saygıyı gösterip, ona değer verin. O`nu çağırdığınız zaman birbirinizi çağırdığınız gibi ismi ile, "Ey Muhammed!" ya da babasının ismi ile, "Ey Abdullah`ın Oğlu!" diye çağırmayın! Fakat, "Ey Allah`ın resulü! Ey Allah`ın Nebisi!" diye çağırın. Allah`ın resulü, sizi bir şeye davet edip çağırdığı zaman onun davetini birbirinizi davet ettiğiniz davetler gibi ehemmiyetsiz bir davet olarak görmeyin. Aksine onun davetine icabet etmekte acele edin. Muhakkak ki Allah, sizden izin almadan gizlice sıvışıp gidenleri bilmektedir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-`in emrine muhalefet edenler, Allah`ın kendilerine bir bela ve bir musibet isabet ettirmesinden yahut sabredemeyecekleri bir azap ile azap etmesinden sakınsınlar.


Ali Fikri Yavuz

Peygamberlerin çağrışını, aranızda birbirinizi çağırış gibi tutmayın (davetine hemen koşun ve izinsiz ayrılmayın). İçinizden birbirini siper ederek (savaştan veya hutbeden) sıvışıb kaytaranları Allah muhakkak biliyor. Bunun için, Peygamberin emrine aykırı hareket edenler, başlarına bir belâ inmekten, yahud kendilerine acıklı bir azab isabet etmekten sakınsınlar


İngilizce - Sahih International


Do not make [your] calling of the Messenger among yourselves as the call of one of you to another. Already Allah knows those of you who slip away, concealed by others. So let those beware who dissent from the Prophet's order, lest fitnah strike them or a painful punishment.

Nur suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Aranızda, birbirinizi çağırdığınız gibi çağırmayın Peygamberi. İçinizden, birbirini siper ederek gizlice gidenleri, gerçekten de bilir Allah; artık onun emrine aykırı hareket edenler, bir sınanmaya uğramaktan, yahut da elemli bir azaba düşmekten sakınsınlar.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Peyğəmbəri çağırmağı öz aranızda bir-birinizi çağırmağınızla eyni tutmayın! (Peyğəmbəri özünüz bir-birinizi çağırdığınız kimi çağırmayın. Ona “Muhəmməd, nə deyirsən?” yox, “Bəli! Buyur, ey Allahın elçisi, ey Allahın peyğəmbəri!” – deyə cavab verin. Və ya Peyğəmbərin duasını öz duanız kimi hesab etməyin. Onun duası, sizinkilərdən fərqli olaraq, Allah dərgahında mütləq qəbul olunar). Həqiqətən, Allah sizlərdən (xütbə zamanı məsciddən) xəlvət sovuşub aradan çıxanları bilir. Onun (Allahın, yaxud Peyğəmbərin) əmrinə qarşı çıxanlar başlarına gələcək bir bəladan, yaxud düçar olacaqları şiddətli bir əzabdan həzər etsinlər!


Kuran Araştırmaları Vakfı


(Ey müminler!) Peygamber'i, kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın. İçinizden, birini siper edinerek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.

Nur suresi (An-Nur) 63 ayeti arapça okunuşu

﴿لَّا تَجْعَلُوا دُعَاءَ الرَّسُولِ بَيْنَكُمْ كَدُعَاءِ بَعْضِكُم بَعْضًا ۚ قَدْ يَعْلَمُ اللَّهُ الَّذِينَ يَتَسَلَّلُونَ مِنكُمْ لِوَاذًا ۚ فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَن تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
[ النور: 63]

la tecalu düaer rasuli beyneküm kedüai badiküm bada kad yalemül lahül lezine yetesellelune minküm livaza felyahzeril lezine yühalifune an emrih en tüsibehüm fitnetün ev yüsibehüm azabün elim

لا تجعلوا دعاء الرسول بينكم كدعاء بعضكم بعضا قد يعلم الله الذين يتسللون منكم لواذا فليحذر الذين يخالفون عن أمره أن تصيبهم فتنة أو يصيبهم عذاب أليم

سورة: النور - آية: ( 63 )  - جزء: ( 18 )  -  صفحة: ( 359 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Ancak bunun ardından tevbe edip düzelenler müstesnadır. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder.
  2. Allah doğru yolda olanların doğruluğunu artırır. Baki kalacak yararlı işler Rabbinin katında sevap olarak da
  3. Rabbinin katından ona bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak sahile atılacaktı.
  4. "Siz dünyada sadece on gün eğleştiniz" diye, aralarında saklı saklı konuşurlar.
  5. "Oysa sizi merhalelerden geçirerek O yaratmıştır."
  6. İkisi, iki denizin birleştiği yere ulaşınca, balıklarını unutmuşlardı, balık bir delikten kayıp denizi boyladı.
  7. Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: "güçlü kuvvetli bir millete karşı, onlar müslüman olana kadar
  8. And olsun ki, senden önce de nice peygamberler alaya alınmıştı. İnkar edenleri önce erteledim, sonra
  9. "Eğer bu savaşdan Medine'ye dönersek, şerefli kimseler alçakları and olsun ki, oradan çıkaracaktır" diyorlardı. Oysa,
  10. Seni gördükleri zaman, "Allah'ın gönderdiği elçi bu mudur?" diye alaya almaktan başka birşey yapmazlar.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nur indirin:

Nur Suresi mp3 : Nur suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Nur Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Nur Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Nur Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Nur Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Nur Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Nur Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Nur Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Nur Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Nur Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Nur Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Nur Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Nur Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Nur Suresi Al Hosary
Al Hosary
Nur Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Nur Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, August 14, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler