Kalem suresi 10. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَه۪ينٍۙ ﴾ [القلم: 10]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelâ tuti’ kulle hallâfin mehîn(in) [Kalem: 10]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin. [Kalem: 10]
Kalem Suresi 10. ayet tefsiri
Müşrikler, Peygamberimiz ( s.a.s. )’den İslâm’ı tebliğ konusunda biraz gevşeklik göstermesini istiyorlardı. Böyle yaparsa, karşılığında ona karşı düşmanlıklarını hafifleteceklerini söylüyorlardı. Hâsılı uzlaşabilmek için dinin buyruklarından taviz vermesini bekliyorlardı. Nitekim bu konuya ışık tutan âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:
“ Rasûlüm! Müşrikler akıllarınca seni kandıracak, sana vahyettiğimizi bıraktırıp, onun yerine başka şeyleri bize isnat etmeni sağlayacaklardı. Ancak böyle yaptığın takdirde seni dost edineceklerdi. Eğer biz sana tam sebat vermemiş olsaydık, onlara çok küçük de olsa bir meyil gösterebilirdin. O takdirde biz de sana hem yaşarken hem de ölünce kat kat acılar tattırırdık. Sonra bize karşı sana yardım edecek kimseyi de bulamazdın. ” ( İsrâ 17/73-75 )
Bu sebeple Allah Teâlâ hem Peygamberimiz ( s.a.s. )’i hem de mü’minleri, dinlerinden taviz verme talebinde bulunan yalancılara asla boyun eğmemelerini emreder. Dini yalanlayana itaatin haramlığını bildirir. Çünkü onların itaat edilecek hayırlı bir vasıfları yoktur. En kötü sıfatlar onlarda toplanmıştır. Âyetlerin ifadesine göre, şu vasıflar, müşriklerin ileri gelenlerinin ortak sıfatları idi:
Doğru yanlış demeden bol bol yemin etmek; her sözüne yeminle başlamak, yeminle bitirmek.
Hakîr, zelîl ve alçak bir durumda olmak. Çok yemin eden kimse de bu özellik vardır. Çünkü o, kendini herkesin yalancı bildiğini ve yemin etmeden kimsenin kendine inanmayacağını zanneder. Bu yüzden o, hem kendi nazarında zelildir, hem de toplum içinde değer verilmeyen âdi, aşağılık bir kimsedir.
Durmadan ayıplamak; eliyle diliyle insanların kusurunu arayıp ortaya atmaya çalışmak.
Fesat çıkarmak ve insanların arasını bozmak için daimâ söz getirip götürmek.
Her türlü iyiliğe mâni olmak. Kendisi cimri olup kimseye zerre kadar bir iyilikte bulunmadığı gibi, her iyi işe karşı çıkar ve insanların İslâm’a girmelerini önlemek için bütün gücüyle çabalar.
Haddi aşarak insanlara zulmetmek, onların haklarına tecavüz etmek, hakkı terk edip daima bâtıl üzere bulunmak.
Günahlara dalmak ve onları pervasızca işlemek.
Câhil, kaba, küfründe çok şiddetli ve katı olmak; bâtıl üzere haksızlık ve düşmanlığı çok ileri götürmek, insanları azaba doğru çekip sürüklemek.
Soysuzlukla damgalanmış olmak, özellikle nesep itibariyle kötü bir şöhrete sahip olmak.
Mal ve çocukların çokluğuyla övünmek.
Allah’ın âyetlerini inkâr edip, onlara “ öncekilerin masalları ” demek.
Sayılan bu kötü sıfatlara sahip olan, güç ve zenginliği sebebiyle şımararak Allah’ı ve Peygamber’i tanımayan, kibrinden dolayı burnu çok yukarıda olan kimsenin burnunu Allah şerefsizlik ve onursuzluk damgasıyla damgalayacaktır. Böylece gurur ve kibrini kırıp onu zelil hale getirecek, dünya da âhirette de o hiçbir zaman zilletten kurtulamayacaktır.
Allah Teâlâ şimdi de mal ve evladının çokluğuna aldanıp, Allah’ın âyetlerine inanmaya tenezzül etmeyen müşriklerin önderlerine bir ikaz ve ibret olmak üzere “ Bahçe sahipleri ”nin kıssasını anlatıyor; bu bahçe sahiplerini belaya uğrattığı gibi onları da belaya uğratacağını hatırlatıyor:Ömer Çelik Tefsiri
Kalem suresi 10 ayeti anlamı - okunuşu
Uyma sen sürekli yemin edip durana, aşağılık kimseye,
Mokhtasar tefsiri
Yalan yere çokça yemin eden hakir kimseye asla itaat etme!
Ali Fikri Yavuz
Bir de tanıma (haklı haksız) her çok yemin edeni, değersizi
İngilizce - Sahih International
And do not obey every worthless habitual swearer
Kalem suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve itaat etme çok yemin edenlerin, reyinde isabet bulunmayanların hiçbirine.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Peyğəmbər!) İtaət etmə (yalan yerə) hər and içənə, alçağa;
Kuran Araştırmaları Vakfı
Şunların hiçbirine itaat etme: yemin edip duran, aşağılık,
Kalem suresi (Al-Qalam) 10 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَّهِينٍ﴾
[ القلم: 10]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler,
- Kitap ehli bilsinler ki, Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemezler (bu lütfa malik değillerdir); lütuf
- Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine O'nun adını anarak kurban
- Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu Biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz.
- Ateşten çıkmak isterler, çıkamazlar. Onlara sürekli azab vardır.
- Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını, papazlarını ve Meryem oğlu Mesih'i rableri olarak kabul ettiler. Oysa tek
- Kuran'ı sana indiren şüphesiz Biziz.
- Yeryüzüne üstünden ağır baskılar (dağlar) yerleştirdi, onu bereketli kıldı; arayıp soranlar için gıdalarını tam (toplam)
- Sabredip ayetlerimize kesin olarak inanmalarından ötürü, aralarından, onları buyruğumuzla doğru yola götüren önderler yaptık.
- Hayır; onlar, gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kalem indirin:
Kalem Suresi mp3 : Kalem suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler