Maide suresi 102. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قَدْ سَاَلَهَا قَوْمٌ مِنْ قَبْلِكُمْ ثُمَّ اَصْبَحُوا بِهَا كَافِر۪ينَ ﴾ [المائدة: 102]
ayet arapça & türkçe okunuşuKad seelehâ kavmun min kablikum śümme asbehû bihâ kâfirîn(e) [Maide: 102]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Sizden önce bir millet onları sormuştu, sonra da onları inkar etmişlerdi. [Maide: 102]
Maide Suresi 102. ayet tefsiri
Bu âyet-i kerîmelerin iniş sebebi olarak rivayet edilen hâdiselerden biri şöyledir: Allah Resûlü ( s.a.s. ), haccın farz kılındığını bildiren Âl-i İmrân süresi 97. âyet nâzil olunca bir hutbe okudu ve: “ Ey insanlar! Allah size haccı farz kıldı ” buyurdu. Bir sahâbî: “ Her sene mi yâ Rasûlallah? ” diye sordu. Efendimiz soruyu duymazdan geldi. Sorunun üçüncü defa tekrar edilmesi üzerine Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ): “ Şayet «evet» deseydim her sene haccetmeniz farz olurdu. Siz ise buna tahammül edemezdiniz. Benim açıkladığım konularda soru sormayın. Sizden önceki bazı toplumlar peygamberlerine çok soru sormaktan ve sonra da bunlar üzerinde anlaşmazlığa düşmekten dolayı helâk olmuşlardır. Şu halde size bir şeyi emrettiğimde onu olabildiğince yerine getirmeye çalışın, size yasakladıklarımdan da kaçının ” buyurdu. Bu hadise üzerine bu âyetler nâzil oldu. ( bk. Müslim, Hac 412; Tirmizî, Hac 5; İbn Mâce, Menâsik 2 )
Aslında insanın bilmediği hususları bilenlerden sorup öğrenmeye çalışması Kur’an’ın bir emridir. Âyet-i kerîmede: “ Bilmiyorsanız, bilenlere sorun! ” ( Enbiyâ’ 21/7 ) buyrulur. İlim bir hazîne, sorular o hazinenin anahtarlarıdır. Dolayısıyla bu âyetlerde yasaklanan, yersiz ve faydasız hususlarda sorulan sorulardır. Çünkü özellikle vahyin inmeye devam ettiği zamanlarda bir kısım dini hükümler sorulan sorulara binâen gelmekteydi. Kur’ân-ı Kerîm’de “ içki, kumar, yetimler, kadın halleri, infak, ruh, Ashâb-ı Kehf ” gibi insanların sorularına cevâben gelen pek çok âyet vardır. Ancak âyet-i kerîmenin mesajı sadece indiği döneme ait değil, kıyamete kadar bütün zamanlar için geçerlidir. Bu sebeple bütün mü’minlerin dikkat etmesi gereken bir gerçeği beyân etmektedir. O da şudur: Dinî vazifeler hususunda herkes Allah ve Rasûlü’nün emirlerini öğrenip gücü yettiğince yerine getirmeye çalışmalı, yasaklarından kaçınmalı, kendi anlayışını ve içinde yaşadıkları toplumların örf ve adetlerini dine karıştırmaya kalkışmamalıdır. Dinin farz, vacip, sünnet, müstehap, mendup, haram, mekruh şeklinde özetlenebilecek hükümlerini olduğu gibi benimsemeli; asıl dinî vecibeleri bir tarafa bırakıp şahsi kanaatlere dayalı yeni sorumluluklar ihdas etmeye yeltenmemelidir. Nitekim önceki toplumlar böyle yollara tevessül etmişler, peygamberlerinden bir kısım uygunsuz taleplerde bulunmuşlar ve bunların gereğini yapmadıklarından, üstelik kabul ve tasdikte problem yaşadıklarından küfre düşmüşlerdir. Kur’ân-ı Kerîm, İsrâiloğulları’nın, peygamberlerine bazı şeyler sorduklarını, bunun üzerine kendilerine bir şey emredilince de onu terk edip, yapmadıklarını, sonunda da helak olduklarını haber verir. Meselâ Semûd kavmi Hz. Sâlih’ten deve mûcizesi istemiş, istedikleri olunca da inkâra sapmışlardır. Yine kavmi Hz. İsa’dan “ bir sofra ” talebinde bulunmuş, sofra gelince de peygamberi tasdik etmeyip azaba düçar olmuşlardır.
İslâm gelmeden önce Arapların kendilerine has bir kısım örf ve adetleri vardı. Bunlardan biri de belli özellikler taşıyan evcil hayvanları; develeri, davarları putlar adına serbest bırakmaları, sonra da bunların kesilmesini ve kullanılmasını yasak saymalarıydı. Gelen âyet-i kerîmelerde onların İslâm’a uygun olmayan bu adetleri söz konusu edilmekte ve bu yanlışın düzeltilmesi istenmektedir.
Ömer Çelik Tefsiri
Maide suresi 102 ayeti anlamı - okunuşu
Doğrusu sizden önceki bir topluluk da böyle sorular sormuş, ardından açıklanan hükümleri kabul etmedikleri için kâfir olmuşlardı.
Mokhtasar tefsiri
Şüphe yok ki, sizden önce gelen bir topluluk bu konuda benzer sorular sordular. Bu sordukları sorular sebebiyle üzerlerine sorumluluk yüklenince onunla amel etmediler ve kâfir oldular.
Ali Fikri Yavuz
Doğrusu, sizden önce bir kavim, öyle (lüzumsuz) şeyleri sordu da, sonra o yüzden kâfir oldular
İngilizce - Sahih International
A people asked such [questions] before you; then they became thereby disbelievers.
Maide suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sizden önce de bir kavim onları sordu da sonra kafir oluverdi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sizdən əvvəl bir tayfa (belə lüzumsuz şeyləri) soruşmuş, sonra da buna görə (onlara aid olan hökmləri inkar edib yerinə yetirmədikləri üçün) kafir olmuşdu.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Sizden önce de bir toplum onları sormuş, sonra da bunları inkar eder olmuştu.
Maide suresi (Al-Maidah) 102 ayeti arapça okunuşu
﴿قَدْ سَأَلَهَا قَوْمٌ مِّن قَبْلِكُمْ ثُمَّ أَصْبَحُوا بِهَا كَافِرِينَ﴾
[ المائدة: 102]
قد سألها قوم من قبلكم ثم أصبحوا بها كافرين
سورة: المائدة - آية: ( 102 ) - جزء: ( 7 ) - صفحة: ( 124 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ne oluyorsunuz? Ne biçim hükmediyorsunuz?
- Bu, ancak sabredenlere vergidir; bu ancak o büyük hazzı tadanlara vergidir.
- İbrahim'in yanına girdiklerinde selam vermişlerdi. O: "Doğrusu biz sizden korkuyoruz" demişti de: "Korkma, biz sana,
- Biz hangi kente (ülkeye) bir peygamber gönderdikse, ora halkını, yalvarıp yakarsınlar diye, darlık ve sıkıntıya
- "Doğrusu biz, göğün dinleyebileceğimiz bir yerinde otururduk; ama şimdi kim dinleyecek olsa, kendisini gözleyen bir
- De ki: "Kuran'a ister inanın, isten inanmayın, O'ndan önceki bilginlere o okunduğu zaman, yüzleri üzerine
- Sonra bu Kitap'ı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras bırakmışızdır. Onlardan kimi kendine yazık eder, kimi orta
- De ki: "Ey cahiller! Bana, Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi emredersiniz?"
- Biz, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, ancak gerçek üzere ve belirli bir süre için
- Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: "sihirbazdır" veya "Delidir" derlerdi.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Maide indirin:
Maide Suresi mp3 : Maide suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler