Sebe suresi 11. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَنِ اعْمَلْ سَابِغَاتٍ وَقَدِّرْ فِي السَّرْدِ وَاعْمَلُوا صَالِحًاۜ اِنّ۪ي بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ ﴾ [سبأ: 11]
ayet arapça & türkçe okunuşuEni-’mel sâbiġâtin vekaddir fî-sserd(i)(s) va’melû sâlihâ(an)(s) innî bimâ ta’melûne basîr(un) [Sebe: 11]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Ey dağlar ve kuşlar! Davud tesbih ettikçe siz de onu tekrarlayın" diyerek and olsun ki, ona katımızdan lütufta bulunduk; "geniş zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" diye ona demiri yumuşak kıldık. Yararlı iş işleyin; doğrusu Ben yaptıklarınızı görenim. [Sebe: 11]
Sebe Suresi 11. ayet tefsiri
Cenâb-ı Hakk’ın Dâvûd ( a.s. )’a verdiği müstesnâ lutuflar çoktur. Bazıları şöyledir:
Onu peygamber yapması,
Zebur’u vermesi ( bk. İsrâ 17/55 ),
Ona ve oğlu Süleyman’a hususi bir ilim vermesi ( bk. Neml 27/15 ),
Onu kuvvet ve kudret sahibi kılması ( Sad 38/17 ),
Adâletle hükmetmek üzere yeryüzünde halife kılınması ( Sad 37/56 ),
Hem yüzünün hem de sesinin güzel olması. Hatta sesin güzelliğini anlatmak üzere “ Davûdî ses ” ifadesini kullanmak meşhur olmuştur.
Bunlara ilâveten burada Hz. Dâvûd’a verilen iki müstesnâ lutuftan bahsedilir:
Birincisi; dağların ve kuşların onunla beraber Allah’ı tesbih etmesi. Hz. Dâvûd’un öyle güzel ve tesirli sesi vardı ki, Allah’ı zikir ve tesbihe başladığı zaman dağlar da onun zikrine katılır, kuşlar da gruplar halinde onunla birlikte tesbih ederlerdi. Nitekim bu hususu açıklayan diğer âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:
“ Biz, dağları onun emrine verdik de, akşam sabah onunla birlikte Allah’ın sınırsız kudret ve yüceliğini tesbih ederlerdi. Etrafında toplanan kuşları da. Hepsi birden tesbih, dua ve yakarışlarla Allah’a yönelir, O’nun iradesine boyun eğerlerdi. ” ( Sād 38/18-19 )
“ …Dağları ve kuşları Dâvud’un emrine râm ettik; onunla beraber Allah’ı tesbih ediyorlardı. Gerçekten biz, dilediğimiz her şeyi yapma kudretine sahibiz. ” ( Enbiyâ’ 21/79 )
İkincisi; elinde demirin yumuşaması ve bununla savaşlarda insanı ölümcül tehlikelerden koruyacak zırhlar yapması. Nakledildiğine göre demir, ateşte eritmeksizin Allah’ın lütfuyla Dâvûd ( a.s. )’ın elinde mum, hamur veya çamur gibi olurdu. Çekiç gibi bir alet kullanma ihtiyacı duymadan demire istediği şekli verirdi. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXII, 82 ) Böylece Cenâb-ı Hak ona demiri işleme sanatını bahşetmiş; demiri işleyip ondan bedeni tamamen örten geniş zırhlar yapmasını ilham etmişti. Rivayete göre zırh daha önce demir levhalar halinde yapılırdı. İlk defa küçük demir halkaları birbirine ekleyip zırh yapan Hz. Dâvûd olmuştur. Bu sebeple Allah Teâlâ ona zırh yaparken onun daha hafif ve daha iyi koruyucu olması için imal ettiği küçük demir halkaları birbirine güzelce eklemesini, ölçüleri iyi ayarlamasını ve halkalar arasında boşluk bırakmamasını emretmiştir. Âyet-i kerîmedeki “ Siz de ey mü’minler, sâlih ameller işlemeye bakın; çünkü ben bütün yaptıklarınızı görüyorum ” ( Sebe’ 34/11 ) emri ve ikâzı, Hz. Dâvûd’a iman etmiş mü’minlere olabileceği gibi, kıssadan çıkarılacak bir hisse olarak, Muhammed ( s.a.s. ) ümmetine de tevcih edilebilir. Buna göre bizlerin de, Allah’a ibâdet ve taatta güzel ameller yapacağımız gibi, demiri işleme, ondan savaş aletleri yapma ve böylece müslümanları şer güçlerin taarruzundan koruma bakımında daha güzel faaliyetlerde bulunmamız istenmektedir.
Hz. Dâvûd’un oğlu Süleyman ( a.s. )’a gelince:Ömer Çelik Tefsiri
Sebe suresi 11 ayeti anlamı - okunuşu
Ona şöyle emrettik: “Vücudun gerekli yerlerini örtüp koruyacak büyüklükte zırhlar yap ve onların yeterli ölçü ve sağlamlıkta olmasına dikkat et!” Siz de ey mü’minler, sâlih ameller işlemeye bakın; çünkü ben bütün yaptıklarınızı görüyorum.
Mokhtasar tefsiri
Ey Dâvûd! Düşmanlarının kötülüklerinden korunmak için, demir halkaları birbirine geçirilen zırhlar yap. Çivileri halkalara uygun yap. İnce yapma ki içerisine girilebilsin, kalın ve sert yapma ki giymesi kolay olsun. Salih ameller işleyin. Şüphesiz ben, işlediğiniz amelleri hakkıyla görürüm. Sizin amellerinizden hiçbir şey bana gizli kalmaz. Ben, yaptığınız amellere göre size karşılık vereceğim.
Ali Fikri Yavuz
Geniş zırhlar yap ve dokuma hususunda ölçü kullan diye, kendisine emrettik. Siz de ey Davud ailesi! Salih amel işleyin; çünkü ben bütün yaptıklarınızı görürüm
İngilizce - Sahih International
[Commanding him], "Make full coats of mail and calculate [precisely] the links, and work [all of you] righteousness. Indeed I, of what you do, am Seeing."
Sebe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Zırhlar yap dedik ve onları ne ince, ne kalın, tam münasip bir metanette ör ve iyi işlerde bulunun; şüphe yok ki ben ne yaparsanız hepsini görürüm.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Biz Davuda belə buyurduq:) “Geniş, uzun (insanın bədənini örtən) zirehlər düzəlt, (onları) toxuduğun zaman ölçüyə riayət et! (Zirehin həlqələri bir-birinə uyğun gəlsin, biri böyük, biri kiçik olmasın!) Və (siz də ey Davud ailəsi!) yaxşı işlər görün. Həqiqətən, Mən sizin etdiyiniz əməlləri görürəm!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap. (Ey Davud hanedanı!) İyi işler yapın. Kuşkusuz ben, yaptıklarınızı görmekteyim, diye (vahyettik).
Sebe suresi (Saba) 11 ayeti arapça okunuşu
﴿أَنِ اعْمَلْ سَابِغَاتٍ وَقَدِّرْ فِي السَّرْدِ ۖ وَاعْمَلُوا صَالِحًا ۖ إِنِّي بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ﴾
[ سبأ: 11]
أن اعمل سابغات وقدر في السرد واعملوا صالحا إني بما تعملون بصير
سورة: سبأ - آية: ( 11 ) - جزء: ( 22 ) - صفحة: ( 429 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İnanan erkek ve kadınları, içinde temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar, onların kötülüklerini örter.
- Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulacaksınız. Allah yaptıklarınızı
- Allah şüphesiz, Allah yolunda savaşıp, öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını Tevrat, İncil ve
- Onlardan ölen kimsenin namazını sakın kılma, mezarı başında da durma! Çünkü onlar Allah'ı ve peygamberini
- Bunlar Rabbinin katından, hesabları karşılığı verilenlerdir.
- Gerçekten onlar düzen kuruyorlar.
- Elçiler: "Doğrusu Rabbimiz bizim size gönderildiğimizi bilir; bize düşen ancak apaçık tebliğdir" demişlerdi.
- O, vareden, güzel yaratan, yarattıklarına şekil veren, en güzel adlar kendisinin olan Allah'tır. Göklerde ve
- İbrahim'in korkusu gidip de müjde kendisine ulaşınca, Lut milleti hakkında elçilerimizle tartışmaya girişti.
- Ayetlerimizi etkisiz kılmaya çalışanlar; işte onlar, azabla yüz yüze bırakılırlar.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sebe indirin:
Sebe Suresi mp3 : Sebe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler