Hud suresi 113. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَا تَرْكَنُٓوا اِلَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُۙ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ اَوْلِيَٓاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ ﴾ [هود: 113]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelâ terkenû ilâ-lleżîne zalemû fetemessekumu-nnâru vemâ lekum min dûni(A)llâhi min evliyâe śümme lâ tunsarûn(e) [Hud: 113]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Haksızlık yapanlara yönelmeyin, yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur; sonra, yardım da göremezsiniz. [Hud: 113]
Hud Suresi 113. ayet tefsiri
Âyette yasaklanan اَلرُّكُونُ ( rukûn ), dayanmak, sırtını verip güvenmek, herhangi bir şeye yanaşıp durmak, muhabbetle meyletmek ve ona râzı olmak mânalarına gelir. Bu kelimede “ azıcık meyletmek ” mânası da vardır. Dolaysıyla âyet-i kerîme, zulüm ve haksızlık yapanlara herhangi bir şekilde destek vermek, yakınlık gösterip yaltaklanmak şöyle dursun, onlara meyil bile etmeyi, yüz vermeyi ve alaka göstermeyi yasaklamaktadır. Âyet-i kerîme şu mânalara işaret etmektedir:
› “ Onların amellerini işlemeyin,
› Onların yaptıklarına rızâ göstermeyin,
› Amelleri sebebiyle onları övmeyin,
› Onlara iyilikleri emri terk etmeyin,
› Onların haram mallarından herhangi bir şey almayın,
› Kalpleriniz onlarla birlikte sukûnete ermesin,
› Onlara karışmayın; onlarla birlikte yiyip içip beraber bulunmayın. ” ( Kuşeyrî, Letâifü’l-İşârât, II, 61 )
Çünkü bunun cezası ateştir; meyledildiği nispette meyledenlere ateş dokunacaktır. Bu gibi kimseler, kendilerini ateşten kurtaracak bir dost ve bir yardımcı bulamayacaklar, Allah’ın yardımından da mahrum kalacaklardır. Nitekim Ömer b. Abdülaziz ( k.s. ) şöyle der:
“ Zâhidlik helâle karşı olur. Harama gelince o bir ateştir. Ona ancak ölüler uzanır. Eğer harama el uzatanlar diri olsalardı, o ateşin acısını duyarlardı. ” ( Velîler Ansiklopedisi, I, 106 )
Bir diğer âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ Âyetlerimiz hakkında alaylı tavırlarla münâsebetsizliğe dalanları gördüğünde, onlar başka bir konuya geçinceye kadar kendilerinden uzak dur. Şayet şeytan sana bir an için unutturur da yanlarında kalacak olursan, hatırlar hatırlamaz derhal kalk ve o zâlimler gürûhuyla bir arada oturma! ” ( En‘âm 6/68 )
Bu âyet-i kerîme de yine kâfirleri, müşrikleri ve bunlar dışında türlü türlü günah işleyen kimseleri terk edip, onlardan uzaklaşmayı emreder. Çünkü, sohbet ve arkadaşlık ancak muhabbet alakasıyla meydana geleceğinden, bu gibi kimselerle sohbet ve arkadaşlık küfür veya masiyettir. Fakat arkadaşlık bir zaruret veya takıyye sebebiyle yapılmışsa bunun hükmü başkadır. ( bk Âl-i İmran 3/28 )
İstikametin önemli şartlarından biri de şartlarına uygun tarzda namaza devamdır:
Ömer Çelik Tefsiri
Hud suresi 113 ayeti anlamı - okunuşu
Sakın zâlimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur. Aslında sizin Allah’tan başka hiçbir dostunuz, yardımcınız ve sizi sahiplenecek hiçbir güç yoktur. Öyleyse O’ndan başka bir dost aramayın; aksi halde O’nun yardımından da mahrum kalırsınız.
Mokhtasar tefsiri
Gönülden isteyerek ve dalkavukluk yaparak zalimlere yönelmeyin, yoksa bu yönelmeniz sebebi ile size ateş dokunur. Sizi ateşten kurtaracak Allah’tan başka bir yardımcınız yoktur. (Eğer onlara meylederseniz) size yardım edecek bir kimse de bulamazsınız!
Ali Fikri Yavuz
Bir de zalimlere (sevgi beslemek, yağcılık yapmak veya yaptıkları işlere rızâ göstermek suretiyle) meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (Cehennemlik olursunuz). Allah’dan başka yardımcılarınız da yoktur; sonra azabından kurtarılamazsınız
İngilizce - Sahih International
And do not incline toward those who do wrong, lest you be touched by the Fire, and you would not have other than Allah any protectors; then you would not be helped.
Hud suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve zulmedenlere meyletmeyin, sonra ateşle azaba uğrarsınız ve Allah'tan başka bir dostunuz yoktur, sonra yardım da görmezsiniz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Zülm edənlərə (rəğbət bəsləməklə, kömək göstərməklə) meyl etməyin, yoxsa sizə atəş toxunar (cəhənnəmlik olarsınız). Sizin Allahdan başqa dostunuz (himayədarınız) yoxdur. Sonra sizə (dünyada da, axirətdə də Onun əzabından heç bir) kömək olunmaz!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz!
Hud suresi (Hud) 113 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ﴾
[ هود: 113]
ولا تركنوا إلى الذين ظلموا فتمسكم النار وما لكم من دون الله من أولياء ثم لا تنصرون
سورة: هود - آية: ( 113 ) - جزء: ( 12 ) - صفحة: ( 234 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Biz bu Kuran'da insanlara her türlü misali, belki öğüt alırlar diye, and olsun ki verdik.
- Kendilerine apaçık anlatabilsin diye, her peygamberi kendi milletinin diliyle gönderdik. Allah dilediğini saptırır ve dilediğini
- Doğrusu bu Kitap, sadece arınmış olanların dokunabileceği, saklı bir Kitap'da mevcutken Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiş
- Onlardan önce Nuh milleti, Ad, sarsılmaz bir saltanatın sahibi Firavun, Semud, Lut milleti, Eykeliler de
- Onların ardından da Firavun ve erkanına ayetlerimizle Musa ve Harun'u gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve
- De ki: "Kuran Allah katından gelmiş olup da siz de onu inkar etmişseniz, söyleyin bana,
- Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden
- Kıyameti gören her emzikli kadın emzirdiğini unutur, her hamile kadın çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş gibi
- Şeytan onlara işlediklerini güzel gösterdi ve "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur; doğrusu ben de
- Kentlerin halkı, geceleyin uyurlarken azabımızın kendilerine gelmesinden güvende miydiler?
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hud indirin:
Hud Suresi mp3 : Hud suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler